Delilleri, Büyük Bir Örgüt Yok Etmiş Olabilir

Olaylar
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink davasındaki ‘örgüt var, delil yok’ kararının gerekçesini açıkladı. Kararda, "Mahkememiz, bu azmettiriciler var ise bunlara ulaşma kapısını...
EMOJİLE

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink davasındaki ‘örgüt var, delil yok’ kararının gerekçesini açıkladı. Kararda, "Mahkememiz, bu azmettiriciler var ise bunlara ulaşma kapısını açık tutmak için, örgütün delillerine ulaşılamadığından, ‘şüphe’ nedeniyle beraat kararı vermiştir. Yeni delillere ulaşıldığı takdirde tekrar yargılama yapılabilecektir." ifadeleri dikkat çekti.

Hrant Dink’in öldürülmesi davasında ‘örgüt var, delil yok’ kararıyla eleştirilen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçelerini açıkladı. Sanıklara ‘örgüt’ suçundan neden beraat verildiğinin sıralandığı gerekçeli kararda da tartışılacak ifadeler yer aldı. Delillerin yeterli olmadığı iddiasının tekrarlandığı kararda, ‘tahmin edilenden daha büyük bir terör örgütünün var olabileceğine’ dikkat çekildi. Delilleri de ‘tahmin edilen bu örgütün yok etmiş olabileceği’ vurgulandı. "Mahkememiz bu azmettiriciler var ise bunlara ulaşma kapısını açık tutmak için, örgütün delillerine ulaşılamadığından, ‘şüphe’ nedeniyle beraat vermiştir." denildi. Gerekçeli karara itiraz eden hukukçular ise, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu Raporu’nun fırsat bilinerek soruşturmanın yeniden açılmasını istedi.

Hrant Dink davasında verdiği kararla kamuoyunun tepkisine neden olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararı da çok tartışılacak. Mahkeme, sanıklara ‘örgüt’ suçundan neden beraat kararı verdiğini sıralıyor. Delillerin yeterli olmadığını tekrarlıyor. Örgüt merkezi ve üyelerinin tespit edilemediği aktarılıyor. Şu ifadeler kullanılıyor: "Örgüt var ise nerede, ne zaman, hangi amaç ile kurulduğu bulunamamıştır. Devamlılık gösteren bir yapı var ise 19 Ocak 2007 tarihinden sonra ne tür eylemler içerisinde olduğu bilgisi elde edilememiştir. Ortada yalnızca bu kadar siyasi sonuçları doğuran bir cinayeti örgüt olmadan sanıkların işlemeye karar vermesi ve işlemesinin hayatın olağan akışına aykırı olması durumu vardır. Bu durum da şüphe oluşturur. Şüphe, sanık lehine yorumlanması gereken bir ceza hukuku kuralıdır. Tüm bu nedenlerle sanıkların örgüt kurma, yönetme, üye olma, yardım etme suçları dosyadaki deliller ile kesin, somut olgu ve delillerle kanıtlanmadığından sanıkların delil yetersizliği nedeniyle beraatlerine karar verilmesi gerekmiştir."

Kararda, cinayetin asıl sorumlularına giden yolu kapatmamak için ‘örgüt yok’ kararı verildiği savunuluyor. Şöyle deniliyor: "Eğer iddia edildiği gibi bir terör örgütü var ise bu terör örgütü tetikçi-sanıkların örgüt suçundan cezalandırılması ile gerçek azmettirici olan kendilerine giden yolları tamamen kapatmak isteyeceklerdir. Mahkememiz bu azmettiriciler var ise bunlara ulaşma kapısını açık tutmak için genellikle örgüt suçundan verilen beraat kararında uygulanan CMK’nın ilgili maddeleri gereğince örgüt suçundan, örgütün delillerine ulaşılamadığından, şüphe nedeniyle beraat kararı vermiştir. Yeni delillere ulaşıldığı takdirde tekrar yargılama yapılabilecektir."

Kararda, örgütün cinayeti aşamalı bir şekilde gerçekleştirdiği belirtiliyor: "Eğer varsa bu terör örgütü faaliyetlerini iki aşamalı olarak planladığı; birinci aşamada tetikçiler ve maktulün seçimi, ikinci aşamada ise tetikçiler ile planlayanlar arasındaki hukuki ve fiili irtibatın kesilmesi noktasındadır. Hiçbir zaman tetikçiler ile hukuki ve fiili irtibatlarını sağlayacak delil ortada bırakmamışlardır. Delillerin gerek soruşturma, gerek kovuşturma aşamasında bütün veriler tetikçilere işaret etmiş, arkasındaki azmettiricilere ulaşılamamıştır. Hatta kuvvetle muhtemel cinayeti işleyen Ogün Samast ve azmettiren Yasin Hayal dahi bu kişilerin kim olduğunu bilmemektedirler. Yasin Hayal ve Ogün Samast’ın vatan kurtarıcılığına soyunma edebiyatları azmettirenlerin işini kolaylaştırmıştır. Cinayet için ortada tahmin edilenden de daha büyük bir terör örgütü olmasaydı, delillere daha kolay ulaşılacağı mantık düzleminde çıkarılabilecek bir sonuçtur. Bu mantıkla belki de var olduğu iddia edilen terör örgütünün delillerin toplanması sürecine de yönlendirme yaparak sirayet etme ihtimali dahi vardır. Ancak bu, yalnızca ve her zaman varsayıma dayalı ihtimal olarak kalmıştır.”

ERHAN TUNCEL’İN SUÇLA BAĞI KOPTU

Gerekçeli kararda, sanıklar Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Yasin Hayal’in savunmalarından Erhan Tuncel’in Yasin Hayal ile birlikte Hrant Dink’i öldürmek için karar aldıklarının anlaşıldığı belirtiliyor. Tuncel’in 17 Şubat 2006 ve 7 Nisan 2006 tarihlerinde planlanan cinayet ile ilgili Trabzon Emniyeti’ne bilgi verdiğinin gelen yazılardan anlaşıldığı ifade ediliyor. Tuncel için ‘faal nedamet’ durumu oluştuğundan bahsediliyor. Yasin Hayal’in, Dink’in öldürülmesi konusunda Erhan Tuncel ile konuştuğu ifade edilen kararda, "Sanık Erhan Tuncel savunmalarında bu konuşmayı sanık Yasin’in ‘suç işlemesini önlemek’ için yaptığını savunmuş ise de internetten maktulün fotoğraflarını indirmesi, Yasin’e vermesi, sanık Zeynel Abidin Yavuz’un tetikçi olarak tespit edilmesi sürecine aktif olarak katıldığından ve hiçbir istihbaratçının suç işleme lüksü olmadığından Erhan’ın bu savunmalarına itibar edilmemiştir. Ancak tetikçi Ogün’ün tespit edilmesi ve cinayetin işlenmesi aşamasında sanık Erhan’ın suçla bağı koptuğundan adam öldürme suçundan beraat kararı verilmiştir.” deniliyor.

Zaman