CHP’li vekil Mirzabeyoğlu’nu ziyaret etti

Olaylar
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 11 Mayıs 2012 tarihinde Bolu F Tipi Hapishanesi’nde yaptığı ziyareti rapora dönüştürdü. Ağbaba, raporunda, ziyaret öncesi hapishane idaresi ve savcısı taraf...
EMOJİLE

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 11 Mayıs 2012 tarihinde Bolu F Tipi Hapishanesi’nde yaptığı ziyareti rapora dönüştürdü.

Ağbaba, raporunda, ziyaret öncesi hapishane idaresi ve savcısı tarafından sıcak ve içten bir şekilde karşılandığını belirtti.

Ağbaba, "Bolu F Tipi Hapishanesinde Kalan Hasta Mahpusların Durumu ve Hapishane Koşulları" başlıklı raporunda, şöyle dedi:

"Görüştüğüm mahpuslar kendilerinden başka, bazı mahpusların rahatsızlıklarını dile getirmişlerdir.
Nesim Özkan, müebbet hapis cezası çeken Nesim Özkan, 39 yaşında. 10 yıldır hapishanede kalan Özkan, gırtlak kanseri, epilepsi, faranjit ve hipertansiyon hastalıklarına sahip. Tedavi imkânlarının sınırlı olmasından yakınan Özkan, özellikle üniversite hastanesinde ayrımcılığa uğradığını ve doktorların kelepçeli muayene dayatmasında bulunduğunu dile getirmiştir.
Kenan Karaaslan, müebbet cezası çeken Kenan Karaaslan, 46 yaşında. 17 yıldır hapishanede kalan Karaaslan’ın boynunda şarapnel parçası var. Bel fıtığı, boyun fıtığı, kronik migren ve mide hastalıklarına sahip olan Karaaslan, 1998 yılında kendini yakmış ve bundan dolayı vücudunun pek çok yerinde yanık izi bulunmaktadır. 18 yaşında bir kızı olan Karaaslan, hapishaneye girdikten sonra kızını sadece bir kez görebilmiş.

Ufuk Keskin, müebbet cezası çeken Ufuk Keskin, 36 yaşında. 14 yıldır hapishanede kalan Keskin, Tip 1 diyabet, Raynaud fenomeni, ülser ve bel fıtığı hastalıklarına yakalanmış durumda. Alerjik hastalığı da bulunan Keskin, tedavi ve raporlarda ayrımcılığa uğradığını dile getirmiştir. Hastaneye giderken, suçlarının ve örgüt adının not düşülerek evrak hazırlanmasından dolayı doktorların yeterince ilgilenmediğini belirtmiştir."

AĞBABA, SALİH (MİRZABEYOĞLU) İZZET ERDİŞ İLE GÖRÜŞTÜ

Salih (Mirzabeyoğlu) İzzet Erdiş ile görüşen Ağbaba, raporunda şöyle dedi:

"Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çeken Salih İzzet Erdiş 62 yaşında. Evli ve iki çocuk babası olan Erdiş 14 yıldır hapishanede kalmaktadır. Major depresyon raporu bulunan Erdiş, kendisine ‘telegram’ işkencesi yapıldığı iddia etmektedir. Akıl hastalığı olmadığını, yaşadıklarını hapishaneden çıkmak için kullanmaya çalışmadığını ancak telegram yöntemiyle kendisine sürekli acı çektirildiğini iddia etmektedir. Elektro manyetik sinyallerle kendisinin sürekli bedensel ve ruhsal işkenceye maruz bırakıldığını belirten Erdiş’in ruhsal sağlığı endişe verici boyutta gözükmektedir. Devlet tarafından bir cihaz vasıtasıyla kontrol edildiğini düşünen Erdiş, çoğu zaman iradesinin dışında hareketler yaptığını, kendi kendine konuştuğunu ve bunun uzaktan yönlendirmeyle olduğunu belirtmektedir."

"BOLU F TİPİ HAPİSHANESİ KOŞULLARI"

Ağbaba, raporunda "Bolu F Tipi Hapishanesi Koşulları" başlığı altında şu tespitlerde bulundu:
"Tecrit, diğer F Tipi hapishanelerde olduğu gibi en büyük sorun. İletişimsizlik ve seslilik ile sessizlik arasına sıkıştırılmaya çalışılan insanlar, belirli bir süre sonra ruhsal ve fiziki olarak ciddi hastalıklara yakalanmaktadır. Ziyaret ettiğimiz her mahpusun en çok şikayet ettiği sorun, tecrittir. Mahpuslardan biri, tecridin etkilerini şöyle özetlemiştir: Ses ve ışığa karşı aşırı duyarlılık, unutkanlık, yoğunlaşma sorunu, düşüncede dağınıklık, duygusal dalgalanmalar, sinirlilik, içe kapanma ve yalnızlaşma.

Sohbet hakkı haftada 2,5 ila 3 saat arasında uygulanmaktadır.

Keyfi disiplin cezaları oldukça yaygın durumdadır. 1 Mayıs vs. gibi günlerde söylenen türkü ve atılan sloganlara disiplin cezaları verilmektedir. Disiplin cezası her defasında biraz daha ağırlaştırılmaktadır ve cezalar üst sınırdan verilmektedir. Örneğin; türkü söylene verilen mektup cezası, bir daha türkü söylerse ziyaret yasağına dönüştürülmektedir. Disiplin cezası alanlar, kurs ve spor gibi faaliyetlerden mahrum bırakılmaktadır.

Yemek kalitesi oldukça düşük. 4 yıldan beri iaşe bedeli olarak 4 lira ödenmektedir. Beton yapı ve demir kapı pencereden ibaret olan hapishane mimarisine, kalitesiz yemekler de eklenince sağlık sorunlarını tetiklemektedir.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çekenler bulaşıklarını ve tüm temizlik ihtiyaçlarını tuvalette gidermektedir. 8 metrekare bir hücrede yaşayan müebbet mahpuslar 2 saat kadar havalandırmayı kullanabilmekte.

Sağlık hizmetleri yetersiz ve oldukça yavaştır. Haftanın 2 günü 2’şer saat doktor bulunmaktadır. Hastaneye sevklerde ve muayenelerde sorunlar yaşanmaktadır. Doktorlar, kelepçeli muayene dayatmaktadır ve mahpuslar ayrımcılığa uğradığını iddia etmektedir.

Hapishaneye ilk girişte çırılçıplak soyulma istisnasız olarak herkese uygulanmaktadır.
Eş değer ilaçlar için mahpuslardan para talep edilmektedir.

Isıtıcı, elektrikli ocak, daktilo vs. yasak.
Kantin ve manav fahiş fiyat.
Hücrelerde fotoğraf çekilmesi yasak.
Milletvekili, TBMM İnsan Hakları Komisyonu gibi resmi kurum ve kişilere gönderilen mektuplar yasalara aykırı olduğu halde açılıyor.
Hastane ve mahkemeye gidiş gelişlerde 10 kez aranma, mahpusların bir başka şikayet konusudur."

Sabah