Çevreyi yakıp yıkanlar benim askerim olamaz

Olaylar
Gezi Parkı eylemleri sırasında ‘Mustafa Keser’in askerleriyiz’ sloganları atıldı. Slogan, eylemciler tarafından birçok duvara da yazıldı. Peki Mustafa Keser bu işe ne diyor. Zaman gazetesinde Mustafa ...
EMOJİLE

Gezi Parkı eylemleri sırasında ‘Mustafa Keser’in askerleriyiz’ sloganları atıldı. Slogan, eylemciler tarafından birçok duvara da yazıldı. Peki Mustafa Keser bu işe ne diyor. Zaman gazetesinde Mustafa Keser ile yapılan röportajdan çarpıcı bölümler…

Gezi olayları sırasında duvarlara “Mustafa Keser’in askerleriyiz” diye yazıldı. Sosyal medyada da epey konuşuldu. Ne düşünüyorsunuz?

İlk gördüğümde ulan bu keratalar bizim de başımızı belaya sokacaklar dedim! (Gülüyor) Benim ne alâkam var, nerden çıktı bu diye düşünüyordum. Beni bir demokrasi ve hürriyet sembolü gibi görüp bunun üzerinden mizah yapmaları hoşuma gitti.

Neden sizi sembol olarak görmüş olabilirler?

Samanyolu Televizyonu’nda, Kanal 7’de yıllarca program yaptım. Ama buralarda da Abbas mizanseni kurduğumu, özgürce davrandığımı ve bundan çekinmediğimi herkes biliyor. Gazinom da var ibadetlerimi de yapıyorum. Yani dinime de özgürlüğüme de düşkün olduğumun herkes farkında. Toplumun her rengini kendi şahsında bütünleştiren biri olarak görüp “Mustafa Keser’in askerleriyiz” dediklerini düşünüyorum.

Bu aslında “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan atan topluluğa, apolitik olduklarını belirten çevreci eylemciler tarafından verilen mizahi bir cevap değil mi?

Bizim milletimizin mizahi yönü müthiş. Nereden gelir akıllarına, nasıl bulmuşlar? Bravo diyorum. Böyle bir bağlantı kurmuşlar.

Size olan sevginin bir göstergesi olabilir mi?

50 yıldır profesyonel olarak sanat dünyasının içindeyim. İnsanların sanatçılara olan tutumunu izliyorum. İnsanlar beni bir başka seviyor. Beni sevdikleri gibi başkasını sevdiklerini görmedim. Beni evlerinden biri olarak görüyorlar. Benden o sıcaklığı alıyorlar. Çoğu televizyon programına dışarıdan para ile seyirci gelir. Benim programlarıma gelmek için insanlar birbiri ile yarışıyor.

Peki eylemleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Herkes demokratik sınırlar içerisinde protesto ve eylem yapabilir. Bu ülkenin gençlerinin koyun olmadığına ve gerektiğinde tepkilerini gösterebildiklerine seviniyorum. Ağaç için, çevre için eylem yapmak güzel bir şey. Ama ortalığı yakıp yıkmak, milletin malına zarar vermek kabul edilebilir bir şey değil. Esnafın dükkanına zarar vermenin, kaldırım taşlarını sökmenin, otobüsleri yakmanın çevre ile ne ilgisi var? Hükümeti protesto edeceksen et ama neden milletin malına zarar veriyorsun? Polis çevre eylemi yapanlara dokunmayacağını söylüyor, öbür taraftan maskeli birileri polise taş ve molotof kokteyli atıyor. Bunlar olacak şeyler değil. Bunlar suçtur, cezası vardır.

‘Çevre için eylem yapanlar benim askerim, ama yakıp yıkanlar olamaz’ mı diyorsunuz?

Evet, molotof kokteyli atanlar, etrafı yakıp yıkanlar olamaz. Gönlüm bir ağacın bile kesilmesinden yana değil. Gezi Parkı’nda iki ağaç kesildi. Koç Üniversitesi yapılırken binlerce ağaç kesildi. Bu çevre duyarlılığı olan arkadaşlar neredeydi? Öte yandan iki ağaç kesilmesin diye yola çıkıyorsun, binlerce dükkana zarar veriyorsun. Kaldırım taşını söküyorsun. O para bizim cebimizden çıkıyor. Sen kendi ayağına sıkıyorsun. Böyle protesto olmaz. Bunun adı terördür.

Bu süreçte Başbakan’ın tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hatasız kul olmaz. Başbakan’ın da hükümetin de yaptığı yanlışlar olabilir. Ama yaptıkları da ortada. Bugüne kadar hiç el atılmamış konulara el atıldı. Önceden adının bile telaffuz edilmeye korkulduğu hususlarda adımlar atıldı, atılıyor. Yanlış da yapmış olabilirler ama en azından iyi bir niyetle bu konulara el attılar. Öte yandan ekonomide sağlıkta büyük adımlar atıldı. Ben hükümet yanlısı biri değilim, ama haklının hakkını vereceksin.

Ya muhalefetin tavrı?

Ya Allah rızası için bu hükümet hiç doğru bir iş yapmaz mı? Bir kere de bu hükümet şu işi doğru yaptı, desinler. Bir alternatif getireyim demek yok. Oysa ki ortaya güzel bir şey çıkarsa bu devletin yararına olur.

Sanatçıların tutumunu nasıl buluyorsunuz?

Karşı tarafı kırmadan, rencide etmeden, hakaret etmeden her türlü görüş beyan edilebilir. Bunu ben de yaparım gerektiğinde. Demokratik hakkımı kullanıp eleştiri yaptığımda Başbakan’ın ne bana ne de başkasına kızacağını sanmıyorum.

Gezi Parkı için referandum kararı çözüm olur mu?

Ben siyasetçi değilim. Ama referandum konusu çok makul bir karar bence. Bir şehre önemli bir proje yapacaksan referanduma gitmek en mantıklısı. Hükümetin işi zor. Tasvip etmediğimiz şeylere karşı çıkalım. Ama her şeyde tası tavayı elimize alıp sokağa çıkmayalım. Terör çozülsün diye sokağa dökülelim ama şehrin bir yerinde iki ağaç kesildi diye tüm ülke ayağa kalkmamalı. O sorunu o çevrenin sakinleri ve sivil toplum örgütleri çözmeli.

Peki Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılmalı mı sizce?

Yabancı ülkelere gittiğimizde görüyoruz. En küçük meydanları, Taksim’in en az on katı büyüklüğünde. Orada bir yeşil alan var. Bırakın, park olarak kalsın, derim. Tabii bu benim düşüncem. Yanlış da olabilir.

Gezi’ye eylemcilerin yanına gitmeyi düşünüyor musunuz?

İşin gerçeği düşünmedim. Farklı ve yanlış anlaşılmalar olmasın diye.

Oradaki gençlere mesajınız nedir?

Kimseye ve hiçbir şeye zarar vermeden eylemlerine devam edebilirler. Ama o molotof kokteyli atanları aralarında barındırmasınlar. Yakıp yıkanları hiç kabul etmiyorum.

Röportajın devamını okumak için tıklayınız!