TBMM Genel Kurulu’nda, kamuoyunda "4. Yargı paketi" olarak bilinen İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde konuşan BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, tasarıyla, sarı-kırmızı-yeşil fular ve poşuya yasak getirildiğini iddia ederek, "Sarı kırmızı yeşil trafik ışıklarına ceza mı verecekseniz"" dedi.
MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, "İmralı canisi ile AK Parti arasında sürdürülen müzakerelerde bu tasarı önemli" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın BOP’un eşbaşkanlığı görevini üstlendiğini ileri süren Öztürk, "Türkiye, BOP’un alt açılımı olan büyük Kürdistan projesinin Kürt açılımı senaryosunun gönüllü figüranı haline getirilmiştir" dedi.
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Silivri’de Tuncay Güney gibi dengesiz kişilerin gizli tanıklık yaptığı, temelsiz ve dayanaksız bir dava görüldüğünü iddia etti.
MİT’e "Ergenekon diye bir örgüt var mı?" diye sorulduğunu ancak "olmadığı" yanıtı alındığını ifade eden Yılmaz, "Peki o zaman nerede bu Ergenekon örgütü? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?" diye sordu.
Yılmaz, Türkiye’nin AİHM’de uzun tutukluktan dolayı ihlal kararları aldığını kaydederek, "Tasarıyla bu durum düzeltilmezken, PKK ile yapılan pazarlık sonucunda getirilen düzenlemeler var. Terör örgütünün cebir ve şiddet içermeyen suçları serbest bırakılıyor. PKK’yı siyasallaştırmak, meşrulaştırmak, sivil toplum örgütü haline getirmek istiyorsunuz, bunu da bu tasarıyla yapıyorsunuz" dedi.
AK Parti Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir, AİHM’de aleyhine en çok ihlal kararı verilen ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, tasarıyıla getirlen yeni düzenlemeleri anlattı.
Terörle Mücadele Kanunu ve TCK’da değişiklikler yapıldığını ifade eden Kaşdemir, terör örgütlerinin sadece cebir ve şiddet içeren suçlarının suç olarak sayılacağını, işkence suçunda zamanaşımı uygulanmayacağını söyledi.
CHP’li Özcan’dan Büyükanıt ile ilgili iddia
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan da tasarı üzerinde yaptığı konuşmada bir iddiasını dile getirdi.
Devletin önemli görevlerinde bulunmuş birisinin kulağına önemli bir şey fısıldadığını iddia eden Özcan, şöyle konuştu: "(Ergenekon Davası’nın gizli tanıklarından birisinin eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt olduğunu biliyor musunuz, Dolmabahçe’deki o malum görüşmede o pazarlığın yapıldığını biliyor musunuz?) dedi bana. İnsanlar buna inanmak istemiyor ama… Yaşar Büyükanıt’a ekstra güvenceler sağladınız. Açılmış olan internet siteleri ile ilgili dava var. İnternet sitelerini açan Yaşar Büyükanıt, kapatan ise İlker Başbuğ. Ama sanık olarak yargılanan Başbuğ. Bu nasıl yaman bir çelişkidir?
Hükümete 2007’de muhtırayı veren Yaşar Büyükanıt ama şu anda yargılananlar Büyükanıt’ın astları. Yaşar Büyükanıt’a şüpheli payesi bile verilemedi ama atnalı büyüklüğünde hizmet madalyası verildi. Bazı güvenceler karşılığında Yaşar Büyükanıt gizli tanıklığı kabul etti mi, etmedi mi? Orduda soruşturma geçirmeyen tek üst rütbeli subay, Genelkurmay Başkanlığı yapmış olan Yaşar Büyükanıt kaldı.
Yaşar Büyükanıt’a Başbakan’la Dolmabahçe’de yaptığı görüşmede, gizli tanıklık karşılığında senin hakkında soruşturma dahi yapılmayacak sözü verildi mi verilmedi mi? Büyükanıt eğer şerefli bir subaysa bu iddia karşısında sessiz kalmaz. İçeride yatan subay arkadaşları var, en azından onların vicdanı rahat etsin diye, çıkıp ‘ben kesinlikle Ergenekon davasında gizli tanık değilim ve bu iftiradır’ der. Eğer Yaşar Büyükanıt bu iddiaya karşı sessiz kalırsa gizli tanık olduğunu kabul etmiş olacaktır."
Özcan konuşmasının ardından, kürsüden gösterdiği ve bazı BDP’li milletvekillerinin PKK’lılarla bir araya geldiği resmin de bulunduğu 3 tane resmi, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın masasına bıraktı.
Milliyet