Bülent Yıldırım’dan Çin’e tepki

Olaylar
 İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, “Çin’in diğer bazı özerk bölgelere verdiği anayasal haklar var. Doğu Türkistan’da anayasaya bu...
EMOJİLE

 İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, “Çin’in diğer bazı özerk bölgelere verdiği anayasal haklar var. Doğu Türkistan’da anayasaya bu maddelerin girmesini istiyoruz. Çin, Doğu Türkistan’daki insanların temel hak ve özgürlüklerini vermek zorundadır” dedi.

İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Yıldırım, kriz bölgeleri arasında Doğu Türkistan’ın en fazla mağdur edilen ve hak ihlali yapılan bölge olduğunu söyledi. 

Doğu Türkistan’la ilgili vakıf olarak yaptıkları çalışmalardan bahseden Yıldırım, bölgedeki ablukanın dünyanın en şiddetli ablukası olduğunu belirtti. Yıldırım, dünyada insan hakları alanında faaliyet gösteren örgütlerin gözlem noktasında en çok sıkıntı çektiği bölgenin de Doğu Türkistan olduğunu bildirdi. 

Yıldırım, Doğu Türkistan meselesinin siyaset üstü bir yaklaşımla ele alınması gerektiğine vurgu yaparak, “Devletin bu konuda kendisini tekrar yenilemesi gerektiğini fark ettik. Doğu Türkistan konusunda herhangi bir stratejik metnin ortaya konulmadığını da bu çalışmalar sırasında gördük. Doğu Türkistan’ın dünüyle uğraşmaktan, ağlamaktan geleceğini inşa etmeye vakit bulamayan bir yapıyla karşı karşı olduğumuz gördük” diye konuştu. 

“Çin’in İslam dünyasıyla yıllık en az 500 milyar dolarlık ticari ilişkisi var” 

Yıldırım, Doğu Türkistan meselesinin Türkiye için milli bir mesele olduğunu belirterek, tüm siyasi partilere Doğu Türkistan’la ilgili ortak hareket etme çağrısında bulundu. 

Bülent Yıldırım, şöyle devam etti:

“ABD, Avrupa ve Çin’in dünya üzerindeki hakimiyet mücadelesi, pazar olarak İslam dünyasıdır. İslam dünyası üzerinden savaşlarını veriyorlar, silah satışlarını yapıyorlar, ekonomik kazanımlarını elde etmek istiyorlar. Çin’in İslam dünyasıyla yıllık en az 500 milyar dolarlık bir ticari ilişkisi var. Çin, bunu kaybetmeyi göze alamaz. Eğer Türkiye Çin’e bu baskıyla giderse, ‘İslam dünyasını Türkiye’de toplarım. Seninle olan ticari ilişkiler doğrultusunda İslam dünyasını ithalat ve ihracat meselesini tekrar gözden geçirmesini sağlarım’ dediği zaman, Çin’in yapacağı hiçbir şey yok. Doğu Türkistan konusunda daha hassas olacaktır. Çin’in diğer bazı özerk bölgelere verdiği anayasal haklar var. Doğu Türkistan’da anayasaya bu maddelerin girmesini istiyoruz. Çin, Doğu Türkistan’daki insanların temel hak ve özgürlüklerini vermek zorundadır.” 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gelecek günlerde Çin’e bir ziyaret gerçekleştireceğini söyleyen Yıldırım, geziye ilişkin bir takım önerileri olacağını ve bunu Cumhurbaşkanına ileteceklerini anlattı. Yıldırım, “Bu geziyi önemsiyoruz. Fakat bu gezide Çin’in yanlış anlayacağı kavramlar üzerinden değil Doğu Türkistan’ın haklarını koruyucu konuşmalar ve tavırlarla gezinin geçmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı. 

“Mücadele alanlarında tekfircilik ve haricilik mantığı bir şekilde yaygınlaştırılıyor”

Bir gazetecinin “Doğu Türkistan’da DAEŞ tehdidi olup olmadığı”na ilişkin sorusu üzerine Yıldırım, “Sadece bölgede değil İslam dünyasının özgürlük hareketlerinin veya temel hak ve özgürlüklerini garanti altına almak isteyen bütün toplumların yapmış olduğu mücadele alanlarında tekfircilik ve haricilik mantığı bir şekilde yaygınlaştırılıyor. Bu mantık bazen harici anlayışa sahip samimi gençler arasında olmakla birlikte büyük güçler bunların önünü açıyor. Şu anda Doğu Türkistan’ı boşaltma adı altında, ‘Doğu Türkistan’da terör faaliyetleri var’ algısını oluşturmak için, hicret hareketlerinin de çoğalması için bu tip çalışmalara ses çıkarılmıyor. Ama normal bir insan Kur’an-ı Kerim okumak ya da namaz kılmak istediği zaman bunlar terör kavramı içinde algılanıyor” değerlendirmesinde bulundu.