Biz hakkın nezdindeki prestijimize bakıyoruz

Olaylar
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Televizyonlara çıkıyorlar, milletle birlikte yaşamayan, milletin dilini konuşmayan birkaç kişi çıkıyor, televizyonlarda aynen şunu söylü...
EMOJİLE

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Televizyonlara çıkıyorlar, milletle birlikte yaşamayan, milletin dilini konuşmayan birkaç kişi çıkıyor, televizyonlarda aynen şunu söylüyorlar: ‘AK Parti, Erdoğan prestij kaybediyor.’ Bizim prestijimiz ne sizin nezdinizde ne Avrupalının nezdinde ne şunun nezdinde ne bunun nezdinde, biz halkın ve Hakk’ın nezdindeki prestijimize bakıyoruz. Bizim farkımız bu” dedi.

Erdoğan, partisince Keçiören’de düzenlenen  mitingde yaptığı konuşmaya, “Rabbim, yol arkadaşlığımızı daim kılsın. İnşallah bu yolda hep beraber bu millete bu bayrağa, bu vatana hizmette bizleri daim kılsın” diyerek başladı. 

Vatandaşların “Kıskananlar çatlasın” tezahüratları üzerine “Çatlamasın. Onlar da bize lazım olacak. Bu yolculukta onları da yanımıza alacağız. Bugün bilmiyorlar ama bilecekler. İnşallah onlar da bu kervanda bizimle beraber yola devam edecekler” ifadesini kullanan Erdoğan, yola “tek millet” diyerek çıktıklarını söyledi.  

“Dik dur eğilme, bu millet seninle” tezahüratı üzerine Erdoğan, “Bizde öyle bir göz, bir karakter var mı? Biz rükudan başka hiçbir yerde eğilmedik, eğilmeyiz” diye seslendi. 

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türküyle Kürdüyle Lazıyla Çerkeziyle Gürcüsüyle Abhazıyla Boşnağıyla, Arnavutuyla Romanıyla Dağıstanlısıyla Tatarıyla bir olacağız, iyi olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız, Türkiye olacağız. Ben Türkü Türk olduğu için sevmiyorum, Kürdü Kürt olduğu için sevmiyorum, Lazı Laz olduğu için sevmiyorum, Gürcüyü Gürcü olduğu için sevmiyorum, Romanı Roman olduğu için sevmiyorum. Beni yaradan Allah onları da yarattığı için seviyorum. 

BDP’ye bakıyorsun, siyasi Kürtçülük yapıyor. MHP’ye bakıyorsun, siyasi Türkçülük yapıyor. CHP’ye bakıyorsun ‘kumsalların partisiyim’ diyor. Biz 77 milyonun partisiyiz. Bizi onlardan ayıran bu, bizi farklı kılan o. Biz tek bayrak diyoruz. Bunların içerisinde bir tanesi var ki BDP, hala bayrak şuurunu yakalayamamış. Onda öyle bir bayrak idrakı yok.” 

Alanda bulunanlara, “Bayrak reklamımızı nasıl buldunuz? İyi miydi?” diye soran Erdoğan, “Millet bölünmez, Türkiye yenilmez. Bunu görecekler. Bizler ülke olarak ne dedik: ‘tek bayrak.’ Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin simgesi. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” diye konuştu.

Kefenlerimizi giyerek bu yola çıktık

“Tek vatan” diyerek siyaset yaptıklarını ifade eden Erdoğan, bir partinin “Ben Kürtlerin temsilcisiyim”, diğer bir partinin de “Ben Türklerin temsilcisiyim” dediğini aktardı. Erdoğan, şöyle devam etti:

“Hadi oradan. Nereden aldın sen bunun patentini? Hayatında Orta Asya’nın yollarını bilmez. 3,5 sene bu ülkede başbakan yardımcılığı yaptı, buralara gidemedi. 5 yıl bu millet ona görev verdi, 3,5 senenin sonunda hükümeti bıraktı kaçtı. 

Hiç endişeniz olmasın, bu can bu tende oldukça bu millete, bu bayrağa, bu vatana feda olsun. Böyle çıktık yola. Ne dedik? ‘Biz kefenlerimizi giyerek bu yola çıktık’. Bunlar Menderes’i sallandırdılar, şehit ettiler. İki arkadaşını şehit ettiler. Bunların Mısır’dakilerden ne farkı var? Bak, 529 idam kararı. Ey Batı neredesin, sesin niye çıkmıyor? Hani Avrupa Birliği’nden idam kalkmıştı? Niye sesiniz çıkmıyor? Türkiye’de bırakın idamı, şu anda kalkıyorsun ağırlaştırılmış müebbet hapis alanla ilgili kendine göre yorumlar yapıyorsun. 529 idam… Kimi öldürdü bunlar? Silahla mı yakaladın bunları? Hayır ama ‘biz dedik oldu’ dediler. Diyorum ki: zalimler için yaşasın cehennem.”

Bazılarının son zamanlarda televizyonlara çıkarak kendisiyle ilgili ‘diktatör, tek adam’ gibi yakıştırmalar yaptığını belirten Başbakan Erdoğan, “Vicdanınıza yazık. Siz diktatör görmediniz. Bu ülkede Erdoğan diktatör olacak sen de böyle konuşacaksın? Kaçacak delik ararsın, delik. Erdoğan’a küfredeceksin, hakaret edeceksin ve utanmadan, sıkılmadan ‘diktatör’ diyeceksin. Nasıl diktatörse bu? Neymiş bu ara tweetler kesilmiş” diye konuştu.

AK Parti’nin İstanbul mitinginde alandaki 2 milyonu aşkın kişiyle konuyla ilgili “referandum” yaptığını, Keçiören’de de alanı dolduranlarla bunu yapacağını ifade eden Erdoğan, alandakilere “Bizim mahremimize, bizim ahlak kurallarımıza ve bizim, affedersin, yalan yanlış ifadelerle yakıştırmalarla, kalkıp da tweet atıp, bunları uyarmamıza rağmen kaldırmayanlara, bunlara karşı, bu tweet’e uyardığımız halde Twitter merkezi buna hala yasak getirmiyor. Şimdi böyle bir olaya, yola gelene kadar ben ‘Hayır’ dedim siz ne diyorsunuz” diye sordu.

Alandakilerden de “Hayır” yanıtını alması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

“Mesele bitmiştir. Benim için kararı veren yer burası, millet. Televizyonlara çıkıyorlar, milletle birlikte yaşamayan, milletin dilini konuşmayan birkaç kişi çıkıyor, televizyonlarda aynen şunu söylüyorlar: ‘AK Parti, Erdoğan prestij kaybediyor.’ Bizim prestijimiz ne sizin nezdinizde ne Avrupalının nezdinde ne şunun nezdinde ne bunun nezdinde, biz  halkın ve Hakk’ın nezdindeki prestijimize bakıyoruz. Bizim farkımız bu. AK Parti sizinle iktidar olmadı. Bir Twitter’ın savunmasını yapmak bu ülkenin köşe yazarlarına mı kaldı ya hale bak. Bu ülkenin milletine, devletine, başbakanına ‘Başçalan’ diyen ahlaksızlara karşı, bunları savunmak kime kaldı ya? Benim bakanıma kalkacak ‘hırsız’ diyecek, başbakanına ‘hırsız’ diyecek bunu savunmak ona mı kaldı ya. Buyurun sandığa gidiyoruz.”

Sen hırsız olduğun için başbakan olamıyorsun

Alanı dolduranların “Hırsız Kemal” sloganları üzerine Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Zaten kendisi ne dedi: ‘Hırsızdan başbakan olmaz’ dedi. Hayatında herhalde tek doğru sözü bu. Doğru, olmaz. 5 yıl oldu genel başkan olalı, üç seçime girdi, üçünde de arkadan nal topluyor, nal. İşte sen hırsız olduğun için başbakan olamıyorsun. Çünkü SSK’yı sömürdün, senin döneminde SSK’daki yolsuzlukları biliyoruz. “Rahşan affından” yırtarak işi kurtardın. Eczanelerde ilaç bulamıyorduk, SSK’nın eczanesinden dışarıdaki eczanelerden zaten alışveriş yapamazsın. Şimdi benim kardeşim istediği hastaneye gidiyor mu? İstediği eczaneden ilacını alıyor mu? Buyurun.”

Milli gelirin 820 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Erdoğan, “Yolsuzlukların olduğu bir ülkede buraya gelebilir misin” diye konuştu. 79 senede yapılan 6 bin 100 kilometre bölünmüş yola karşılık kendilerinin 12 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptığını ifade eden Erdoğan, işçiden, memurdan “zorunlu tasarruf” ve “konut edindirme yardımı” olarak kesilen paraları da kendilerinin ödediğini hatırlattı. Kendilerinden önceki dönemde IMF’ye yapılan 23,5 milyar dolar borcu ödediklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Şimdi IMF bizden borç istiyor, IMF’ye 5 milyar dolar borç vereceğiz. Bunlar ‘milliyetçiyim’ diyorlar değil mi? Burada bir de şimdi Büyük Birlik Partisi çıkmış, o da aynı havada. Yani öyle bir çık ki değsin. Hizmet için bir merkezi yönetimle kalkıp da yerel yönetimin el ele olması başka bir şey, olmadığı zaman başka bir şey. Şimdi ben ne diyorum: şurada Ankaramızda, Keçiörenimizde, büyükşehir belediyesiyle ilçe belediyesiyle merkezi yönetimle el ele Keçiören’i farklı bir noktaya taşımak bizim görevimiz.”

Kılıçdaroğlu, bak burada da montaj var 

Alandakilere “Sizin evlere de ablalar geliyor mu” sözlerine, “Evet” karşılığını alan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ne yaptınız, gerekeni söylediniz mi? Yalan, yanlış, bunlarda takiye var, bunlarda yalan var, bunlarda iftira var. Adeta haşhaşi örgütü. Bunlar, cemaat filan değil, örgüt. Ne olacak, ülkenin cumhurbaşkanını dinlerlerse başbakanını dinlerlerse, Genelkurmay başkanını dinlerlerse bakanları dinlerlerse bu nasıl oluyor da bir cemaat oluyor? Bundan olsa olsa ancak örgüt olur örgüt. Bunların terör örgütünden ne farkı var? Bizim ablalarımız burada.”

Seçime 5 gün kaldığını alandakilerden kapı kapı dolaşarak yapılan çalışmaları anlatmalarını isteyen Başbakan Erdoğan, gösterilen ilgiye karşılık, “Kılıçdaroğlu, bak burada da montaj var, montaj. Bak burada da dublaj var” diye konuştu. 

Ankara’ya yavaşlar yakışmaz, çalışkanlar yakışır

Keçiören metrosunu yıl sonunda tamamlayarak test sürüşlerine başlayacaklarını ifade eden Erdoğan, 2015’te Keçiören metro hattının devrede olacağını söyledi. İlçe belediyesi ve büyükşehir belediyesini merkezi yönetimle bütünleştireceklerini bildiren Erdoğan, “El ele vereceğiz, daha güzel hizmetler için size efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geliyoruz” dedi. 

Sandıklara sahip çıkılmasını isteyen Erdoğan, oy pusulasında AK Parti’nin 10’uncu sırada olduğunu hatırlatarak “Yazmak, çizmek yok, aman dikkat. Bu haşhaşiler aldatırlar. Sakın oyuna gelmeyin. Ama ben bu idraki, bu şuuru gördükten sonra Allah’ın izniyle hiç endişem yok, bunu başaracağız” ifadesini kullandı. 

Müşahitlerden ve sandık kurulu üyelerinden sandıklara sahip çıkmalarını isteyen Erdoğan, “Kuş uçurtmayacağız, kuş” diye konuştu.

Keçiören Belediye Başkanı ve AK Parti’nin tekrar adayı olan Mustafa Ak ile eserleri artırarak yola devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, “Ankara’ya yavaşlar yakışmaz, çalışkanlar yakışır. Hele CHP hiç yakışmaz” ifadesini kullandı.

Yenimahalle’de yeni bir dönem başlatalım

Daha sonra Demetevler’de parti otobüsünün üzerinden vatandaşlara seslenen Başbakan Erdoğan, “Yenihamalle’de 30 Mart’ta yeni bir dönemi başlatalım istiyorum” diye konuştu.

Bugün Trabzon’da, Ordu’da, Keçiören’de halka hitap ettiğini ifade eden Erdoğan, “Keçiören aynen böyle muhteşem. Siz bir başka muhteşem. İstanbul’u izlediniz, nasıl buldunuz? 2 milyonu aşkın insan… Kılıçdaroğlu, İstanbul’a bir montaj da sen yap. Hadi onun için de montaj deseydin, dublaj deseydin. Ne oldu, niye diyemedin? Şimdi Yenihamalle için de montaj de” ifadesini kullandı. 

Alma Gazze ahını…

“Alma Gazze ahını, çıkar alüfte alüfte… Doğru, Pensilvanya alüftelerle uğraşıyor, biz Gazze’yle uğraşıyoruz. Farkımız bu. Nasıl Hocaefendiyse? Gece yarısı alüfteler, siyasetçilere musallat olmuş, o da onlara musallat olmuş. Fark bu” diye konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Hepsi bir tarafa artık beş gün var. Beş gün sonra sandıkta siz sadece CHP’ye ders vermeyeceksiniz, siz sadece MHP’ye ders vermeyeceksiniz, siz sadece Pensilvanya’ya ders vermeyeceksiniz. Bilesiniz ki Türkiye’nin üzerinde oynanan kirli oyunları 30 Mart akşamı hep birlikte bozuyoruz. Gezi olaylarında yaptılar mı? Başaramadılar. 17 Aralık’ta yaptılar mı? Başaramadılar. 25 Aralık’ta yaptılar mı? Başaramadılar. Şimdi ablaları var bunların biliyorsunuz. Bu ablalar, sizin kapıya geldi mi? Ne yaptınız? Kovdunuz. Onlara şunu söyleseydiniz: ‘Bir parti kurun da öyle gelin’ deseydiniz? Değil mi? Onlara bir de şunu söyleseydiniz: O Hocaefendinize söyleyin. Benim kızımı başörtülü olarak üniversiteye almadıkları zaman ‘başını açsın da öyle girsin’ diyen Hocaefendinize söyleyin. 28 Şubat öncesinde sizin Hocaefendiniz böyle söylemiyordu. O zaman farklıydı. Çünkü orada takiye var, yalan var, iftira var. Bunlarda her yol meşru. Amaçlarına ulaşmak için her yol meşru. Benim edebim bunları anlatmaya müsaade etmiyor.”

Hep birlikte Türkiye olduk, bunu kıskandılar

Başbakan Erdoğan, okulların önünün açıldığını, meslek liseleri, imam hatiplerde artık katsayı engelinin kalmadığını belirterek “Başı örtülü, başı açık beraber okula gidiyorlar mı? Üniversiteye giriyorlar mı? Ne oldu? Türkiye bölündü mü? Bir olduk mu? Beraber olduk mu? Diri olduk mu? Kardeş olduk mu? Hep birlikte Türkiye olduk mu? Mesele bu. Bunu kıskandılar” dedi. 

Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bu CHP, bu ülkede ezanı Türkçe okutan değil mi? Menderes aslına çevirdi ve 60’ta demokrasi hayranı Menderes’i idam ettiler. Yanında iki arkadaşını da idam ettiler. Menderes, bu ülkeye hizmetten başka ne yapmıştı? CHP’nin önünü açmak için onu yaptılar. O gün Menderes için ne söyledilerse inanır mısınız aynını bize söylüyorlar. Menderes’e ‘diktatör’ dediler. Menderes’e yolsuzluk suçlaması attılar, başka iftiralar attılar. Sonunda idam ettiler. Aynen şu anda bize yapıyorlar ama tutmuyor. Tutmaz. Niye? Biz milletle geldik, milletle yürüyoruz. 

Ne yaparlarsa yapsınlar. Ne dedik? Kefenimizle yola çıktık, kefenimizle. Allah’ın verdiği ömrü ne bir lahza geri, ne bir lahza bir an ileri alamazlar. Biz de 11 yıl aralıksız biz Türkiyemizin hizmetinde olduk mu başbakan olarak? Ne demişlerdi? ‘Muhtar bile olamazsın.’ Kim atmıştı bu başlığı? Doğan Grubu. Şimdi bu Doğan grubu Pensilvanya ile beraber çalışıyor, Ciner Grubu beraber çalışıyor. ‘Birlikte acaba 30 Mart akşamı biz AK Parti’yi nasıl aşağı indiririz?’ Dertleri bu. Allah’ın izniyle indiremeyecekler. İstanbul cevabı verdi, Kocaeli verdi, bugün Trabzon verdi, Ordu verdi, Keçiören verdi şimdi de Yenimahalle veriyor. Yarın inanıyorum ki Kastamonu da aynı cevabı verecek, Samsun aynı cevabı verecek. Yarın oradayız. Oralardan da aynı cevabı izleyin göreceksiniz.”

Erdoğan, “Bir başka geliyor AK Parti. Bir başka geliyor millet. Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Sana selam getirdim, Ulubatlı Hasan’dan… İşte bu hareket, bu heyecan, bu coşku bu ruhun ayağa kalkışıdır” diye konuştu.

“İcraatlarıyla konuştuklarını” ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

“Kılıçdaroğlu buraya geldi mi? Tabii, daha sonra gelseydi diyecektim ki ya şunu bir grup gelsin de sorsun. ‘Ya siz ne yaptınız? Bu ülkede sizin dikili ağacınız var mı? Siz şu Yenimahalle’ye ne yaptınız? Yenimahalle’de 5 yıl belediyecilik olarak yaptıkları bir şey var mı? Bakınız ben ne diyorum. Başbakanınız olarak şunu söylüyorum. Merkezi yönetim, yani hükümet, büyükşehir belediyesi, ilçe belediyesi el ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz. Benim size en önemli müjdem şu: diyorum ki eğer Demetevler sakinleri bize yardımcı olursanız, ben diyorum ki aldığım bilgiler ışığında bir defa kentsel dönüşüm değişimi yapmak suretiyle buradaki Allah göstermesin bir depremde meydana gelebilecek felaketi ortadan kaldıralım.”

Merkezi yönetim, büyükşehir ve ilçe belediyesinin birlikte çalışarak Demetevler’deki dönüşümü gerçekleştireceklerini ifade eden Erdoğan, “Ne bir eksik ne bir fazla. Her daireye bir daire. Sosyal donatı alanlarıyla okul konusunda sıkıntılar varsa o sıkıntıları da gidermek suretiyle bütün Demetevleri, bu bölgeyi Yenimahalle’nin içerisinde gerçek anlamda yeni mahalle yapalım” dedi. 

Ankara gibi bir başkentin çekim alanı oluşturması gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Ben size buradan sözünü veriyorum. Yapacağımız iş şu: Ya yapılmış ve yapılmakta olan konutlarımıza taşımak veya süratle buralar yapılana kadar kira bedelini ödeyerek kiraya taşımak. Bu şekilde de inşaatlar bittikten sonra da sizleri binalarınıza taşımak. Şahit olun. Belediye başkanlarımız burada. Ben Adem Bey’e de artık belediye başkanı diyorum” diye konuştu. 

Seçime 5 gün kaldığını hatırlatan Erdoğan, “Birilerinin ablaları var. Bizim ablalarımız da sizsiniz. Çoğu gitti azı kaldı, 5 gün çalışacağız. Onların abileri varmış, bizim abiler de burada. Gece gündüz çalışmaya var mıyız” diye konuştu.

30 Mart’ın sonuçlarının meydanlardan belli olduğunu ifade eden Erdoğan, vatandaşlardan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Beş yıl oldu sen bu partinin başına geçtin, üç seçime girdin. Birinci parti olmayı düşünmüyor musun, böyle bir derdin yok mu? Sen siyasete niye girdin? Bu seçimde yine arkada nal toplayacaksın” diye sormalarını istedi.

AK Parti’nin, kurulduktan sonraki ilk seçimde parlamentoya girdiğini, o dönemde MHP’nin Meclis dışında kaldığını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“MHP’ye, CHP’ye gönül veren kardeşlerim, siz Allah aşkına, size hizmet edene mi yoksa ideolojiye mi oy vereceksiniz? Biz size efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Yenimahalleli kardeşlerim, bunlarda yalan, takiye, riya, iftira var. Geçenlerde diyor ki:, ‘Hırsızdan başbakan olmaz’. Doğru söylüyor, doğru. Tek doğru bu zaten. 5 sene oldu, 5 senedir seni bu milletim başbakan yapmıyor. Niye? Senin cemaziyelevvelini, SSK’da neler döndürdüğünü biliyor. Rahşan affıyla çıktı. SSK’nın genel müdürü değil miydi? O dönem bu hastanelerde çektiğimiz çileleri hatırlamıyor musunuz? Başbakan Çiller’di. O da genel müdürdü orada. O dönemde hastanelere gittiğimiz zaman sağlam girsek hasta çıkıyorduk. Rehine kalmalar, rehin almalar oluyor muydu? Bu nasıl halkçı, bu nasıl insanlara karşı sevgi dolu?” 

Paralel yapının ablaları sizi aldatabilir

Etlik ve Bilkent’te iki şehir hastanesi yapıldığını söyleyen Erdoğan, Etlik’teki hastanenin sadece Keçiören ve Yenimahalle’ye değil tüm Ankara’ya hitap edecek, güçlü bir hastane olacağını kaydetti. Erdoğan, “Bunlar, sadece Türkiye’ye değil Anadolu’nun birçok yerine hitap edecek. Yurt dışından bile buraya hastalar gelecek. O kadar donanımlı” ifadesini kullandı.

Sadece başörtüsünden dolayı 15 yıl boyunca üniversiteye gidemeyenler olduğunu anlatan Erdoğan, “Kılıçdaroğlu, ‘Başörtüsü sorununu ben çözdüm’ diyor. Ayak üstünde 10 yalanı arka arkaya dizer. Akşam başka sabah başka” dedi.

Alandakilere “30 Mart’ta AK Parti’ye ‘evet’ mi” diye soran ve “evet” yanıtını alan Erdoğan, oy pusulasında AK Parti’nin ambleminin altına mühür vurulmasını istedi. Pusulalara yazı yazılmaması uyarısında bulunan Erdoğan, “Paralel yapının ablaları sizi aldatabilir. Bu oyuna gelmek yok çünkü bunlarda her türlü numara var” diye konuştu.

Türkiye’nin milli gelirini 230 milyar dolardan 820 milyar dolara çıkardıklarını, 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını bildiren Erdoğan, “Hükümeti MHP’den aldık. Beş yıllığına seçilmemiş miydi? 3 buçuk yıl sonunda kaçıp gitti. Hani bu vatanseverdi, hani milletini seviyordu? Şimdi bu niye var zaten. Sen kaçıp giden birisisin, hala siyaseti neden yapıyorsun? Bunları anlamak mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu. 

Artık Yenimahalleli oluyorum

Esenboğa Havalimanı’nın yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirildiğini, İstanbul’daki üçüncü köprü ve üçüncü havalimanının da aynı yolla yapıldığını aktaran Erdoğan, şunları söyledi:

“Devlet yönetmek budur. Bu Kılıçdaroğlu, SSK’yı batırdı. İstanbul’dan belediye başkan adayı oldu, geçen seçimlerde. Gitmiş İstanbul’un Kağıthane ilçesi var, ikametini oraya almış. Soruyorlar ‘Sayın Kılıçdaroğlu, nerede oturuyorsunuz’. ‘Kağıttepe’de oturuyorum’ diyor. Seçim günü de kendine bile oy kullanamıyor. İnanın, buna üç tane koyun verin kaybedip gelir.” 

Şentepe teleferiğinin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, dünyanın en önemlilerinden biri olacak tema parkının da Yenimahalle ilçe sınırları içinde yapıldığını ve şu anda yüzde 50’sinin tamamlandığını dile getirdi. Başbakanlık yeni binasının da Yenimahalle sınırları içerisinde olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Artık Yenimahalleli oluyorum. Gerçekten Selçuklu mimarisiyle muhteşem bir başbakanlık binasını, dünyada örnek başbakanlık binalarından bir tanesini de Yenimahalle’de inşa ediyoruz. Maalesef bunu da durdurmaya çalıştılar biliyor musunuz? Tabii, iş bitmiş, neredeyse açılışını yapacağız, büyük ihtimalle nisan veya mayıs gibi. Bunlar bunu  durdurmaya çalışıyor. Neyi durduruyorsun? Her şey bitmiş, her şey yolunda. Sizin aklınız sonradan mı başınıza geliyor? Bunlar paralel yargı, paralel. Dedim ki ben de burada açık konuştum: ‘Sıkıysa gel durdur’ dedim. Açık söyledim. Tabii bir kısım medya onlar da kalktılar: ‘Hukuka saygınızın olması gerekir’. Hukuk şu ana kadar neredeydi? Biz inşaatı bitirmişiz hukuk devreye giriyor. Böyle bir yargı olabilir mi? Dert başka. Dert bu ülkede taş üstüne taş konulmasın. İşte bu zihniyetlere karşı 30 Mart çok önemli bir gün.”

Mitinge, Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın yanı sıra başbakan yardımcıları Ali Babacan ve Emrullah İşler, arasında Yalçın Akdoğan, Salih Kapusuz, Cevdet Erdöl ve Haluk İpek’in de bulunduğu milletvekilleri, Ankara büyükşehir belediye başkanı Melih Gökçek ve AK Parti Yenimahalle belediye başkan adayı Adem Ceylan katıldı.