Binlerce Anzak Şafak Ayini’nde buluştu

Olaylar
Binlerce Avustralyalı ve Yeni Zelandalı, gece Çanakkale’den Gelibolu’ya giderek, törenin başlamasını uyku tulumlarında bekledi. Bekleyiş sırasında dev ekranlarda Çanakkale Savaşı’na ...
EMOJİLE

Binlerce Avustralyalı ve Yeni Zelandalı, gece Çanakkale’den Gelibolu’ya giderek, törenin başlamasını uyku tulumlarında bekledi. Bekleyiş sırasında dev ekranlarda Çanakkale Savaşı’na ilişkin belgesel ve röportajlar gösterildi.

Müzik dinletisinin ardından tören kıtasının yerini almasıyla başlayan ayinde konuşan Avustralya Gazi İşleri Bakanı Michael Ronaldson, 99 yıl önce nesillerinin en seçkin Avustralya ve Yeni Zelandalıları olan insanların gördükleriyle hissettiklerini yalnızca hayal edebileceklerini söyledi. 

Ronaldson, “Anzak Günü” adını verdikleri her şafak zamanı Avustralyalılar, Yeni Zelandalılar ve Türklerin, son şafağı 25 Nisan 1915 olanlar için yas tuttuğunu, onları düşünmek ve hatırlamak için toplandığını belirterek, şöyle konuştu:

“Çok önem verdikleri değerleri savunurken en yüce fedakarlığı yapanlar için bugün burada yas tutmak için bulunuyoruz. Onlar ülkelerinin çağrısına cevap verdiler. Büyük ülkelerimizin her köşesinden özgürlüğü savunmak için geldiler. Onlar ülkelerimizin geleceğiydiler, çiftçiler, marangozlar, öğretmenler, yazarlar, tesisatçılar, tornacılar, liderler ve devlet adamları. Her biri kendi genç ülkelerinin bağrından koparılmış genç, güçlü ve istekli, cesur ve maceracı insanlar. Kanları Gelibolu’nun sarp kıyılarını, Filistin’in kumlarını ve Batı Cephesi’nin muharebe alanlarını boyamıştır. En küçük kasabalarda ve en büyük şehirlerde, onları seven anneleri ve gurur duyan babaları tarafından yasları tutuldu. Bizler, yaralananları, hayatta kalanları ve dünyanın diğer ucunda sevdiklerinin geleceği ile ilgili bir haber bekleyen geride bıraktıkları aileleri de hatırlıyoruz.”

Bundan 99 yıl önce bu kıyılara çıkanların kendi deyimleriyle sıradan insanlar olduğunu, zafer aramadığını, savaşın gerçek dehşetini çabukça anladıkları için yaptıklarının övülmesini de istemediğini ifade eden Ronaldson, “Bu sıradan insanların sıra dışı şeyler yaptıkları şüphe götürmez. Anzak efsanesinin torunları, bu sabah burada ve dünyanın çeşitli yerlerinde, 25 Nisan 1915’de bu sahile taarruz edenleri övgüyle anmak için Wellington ve Canberra’da, Fransa’da ve Büyük Britanya’da en küçük kırsal kasabalarda ve en büyük şehirlerde toplanmaktadır. Anzaklar, bu kıyılardan yenilgiye uğramış şekilde ayrılırken, iki milletin kimliklerinin biçimlendirilmesine yardımcı olmakta başarılıydılar” diye konuştu.

Ronaldson, Gelibolu’da 8 uzun ay boyunca savaşıldığını, muharebe sona erdiğinde, tören alanını içine alan tepe ve vadilerde ya da denizdeki hastane gemilerinde 8 bin 709 Avustralyalı ve 2 bin 721 Yeni Zelandalının hayatını kaybettiğine işaret ederek, “Çok daha fazla Türk de benzer kaderi paylaştı. Hayatta kalan Anzaklar buradan ayrıldılar, hizmet ve fedakarlığın hoş bir geleneği yaratmaya yardım edecek önemli zaferlerin parçası olmak için Batı Cephesi ve Filistin’e gitti. Gelibolu’da hizmet edenlerin birçoğu genellikle gördüklerini ve çektiklerini hatırlatacak yazılar yazarak, kendi kelimeleriyle öykülerini kaydetti” ifadesini kullandı.

Yeni Zelanda Genel Valisi Jerry Mateparae 

Yeni Zelanda Genel Valisi Jerry Mateparae da  “Yeni Zelanda ve Avustralya için Gelibolu aynı zamanda Türkiye ile yeni ve derin bir ilişkiyi şekillendirmiştir. Gelibolu Savaşı’nın karşıt tarafları olarak Türkiye ve Türk halkıyla büyük bir saygı ve yakınlık oluşturduk” dedi. 

Bu sabah 1. Dünya Savaşı’nın 100. yılının eşiğinde olduklarını, şafak vaktinde bundan bir yıl sonra burada toplananların Gelibolu harekatının başlangıcını anımsayacaklarını, insanların düşüncelerinin tam olarak 100 yıl önce gözler önüne serilmiş olaylara odaklanacağını belirten Mateparae, “Avustralya birliklerinin soğuk, ayaz bir sabah Anzak Koyu’na çıktıklarını ve Yeni Zelandalıların öğlen sıcağında onları takip ettiklerini hayal edecekler. Aynı zamanda şu tepelerde yurtlarını savunmak için kenetlenmiş Türk birliklerinin düşüncelerini ve kahramanlıklarını düşünecekler. Bu yıl, 99. yıl dönümünde düşüncelerimiz, hayallerimiz, muhtemelen aynı olacak” ifadesini kullandı.

Mateparae, yıllar geçtikçe ve yeni tarih yazıldıkça geçmişin mühim olaylarını hatırlamanın önemli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: 

“Biz savaşı övmüyoruz, ancak savaşlarda fedakarlık yapmış kadın ve erkeklere saygı gösteriyoruz. Onlar hizmet ettiler ve bizim ailelerimiz, kendi aileleri için daha iyi bir barış getirmek ve özgürlüklerimizi korumak için sıklıkla evlerinden çok uzakta bazıları hala hizmet ediyor. Anzak ismi ve anlamı o zamanlar da doğdu. Her Anzak Günü, Anzakları ve 99 yıl önce Gelibolu’da bu savaş alanlarında kurulan arkadaşlıkları düşünüyoruz. Tarihlerimiz, halklarımız ve mutluluğumuz birbirlerine sıkıca bağlı. Güvenlik ve savunmadaki yakın ortaklığımızı, en son yakın bölgemiz olan Timor-Leste ve  Solomon Adaları’nda, Afganistan ve Sina gibi uzak bölgelerde sürdürüyoruz. Savunma kuvvetlerimiz özellikle Pasifik’teki komşularımıza destek içinde, birlikte yakın bir şekilde çalışmayı sürdürüyor.”

Gelibolu’da yalnız olmadıklarını hatırladıklarını aktaran Mateparae, “Hem müttefik hem de Osmanlı tarafındaki diğer birçok ülke o korkunç savaşta insanlarını kaybetti. Yeni Zelanda ve Avustralya için Gelibolu aynı zamanda Türkiye ile yeni ve derin bir ilişkiyi şekillendirmiştir. Gelibolu Savaşı’nın karşıt tarafları olarak Türkiye ve Türk halkıyla büyük bir saygı ve yakınlık oluşturduk” diye konuştu.