İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, şehrin en eski ve en merkezi meydanlarından biri olan Beyazıt Meydanı’nın yeniden düzenleme kararı alması tepki çekti.
Dünya Bülteni’nde yer alan ahbere göre, belediyenin projesine göre, projesini 1958 yılında Mimar Turgut Cansever’in yaptığı Beyazıt Meydanı’ndaki düzenlenin önemli parçası olan merdivenler yıkılacak. Üniversite binası önündeki bu yıkımla meydanın miğmari anlamını yitireceğini açıklayan Ev ve Şehir Vakfı belediyenin bu kararına tepki gösterdi.
TAHRİBATIN ÖNÜNE GEÇİLSİN
Turgut Cansever tarafından kurulan vakıf, 1958 yılında meydanı yoğun trafikten kurtatarak yaya kullanımına açılan Beyazıt Meydanı’ndaki muhtemel tahribatın önüne geçilmesi çağrısında bulundu.
ÜNLÜ MİMARLARIN PROJELERİ ARASINDAN SEÇİLDİ
Vakıftan yapılan açıklamada Beyazıt Meydanı’nın Türkiye’de hayata geçirilen ilk en büyük yayalaştırma projesi olduğu hatırlatılarak, projenin dönemin tanınmış mimarları- şehir plancıları Prof.Hans Högg, Prof. Luigi Piccinato, Prof.Sedad Hakkı Eldem’in hazırladıkları teklifler arasından seçildiği belirtildi.
CAMİ İLE ÜNİVERSİTE ARASINDAKİ BAĞ
Açıklamada şöyle denildi: Turgut Cansever’e ait bu proje, bir yandan Üniversite yapıları ile Beyazıt Camii arasındaki yön çelişkisini cami-kıble doğrultusunu hakim hale getirerek çözmeyi, diğer yandan da vahşi karayolu ile tahrip edilen bağları iki yapı grubu arasında yeniden tesis ederek, meydanı yayaların kullanımına tahsis etmeyi amaçlıyordu. Cansever’in Beyazıt Meydanı tasarımı kendi ifadesi ile, “bir cennetin adım adım yok oluşunun dramatik hatıraları üzerinde gelişmiş bir hayalden hareket ederek” oluşturulmuştu.
“ÖZENLE UYGULANAN BİR TASARIMDI”
Vahşi bir karayolu kavşağına dönüştürülmüş meydanı itinayla ele alan ve ince noktasına kadar detaylandırılarak özenle uygulanan bu tasarımın en önemli unsurlarından olan ve yarım asırdır birçok neslin üniversiteye giriş çıkışlarında kullandıkları ana kapı önündeki merdivenlerin yıkılacağını üzüntüyle öğrendik.
İSTANBUL’U YÖNETENLERE ÇAĞRI
Vakıf, Cansever’in İstanbul’a armağanı olan bu değerli projesinin uygulanmış bölümlerinin tahribinden vazgeçilerek projenin tüm unsurları ile uygulanması yönünde katkı verilmesi tarih ve çevre duyarlılığı açısından özel önem taşıdığını belirttiği açıklamasında İstanbul’u yönetenlerden bu yanlışı düzeltmeleri çağrısında bulundu.