BDP’den ‘Meclis’i terk ederiz’ tehdidi

Olaylar
BDP’li vekiller, TBMM’nin dokunulmazlıklarını kaldırmaları durumunda parti olarak Meclis’i terk etme tehdidinde bulundu. Erdoğan, dokunulmazlıklar konusunda "gereği yapılacak&qu...
EMOJİLE

BDP’li vekiller, TBMM’nin dokunulmazlıklarını kaldırmaları durumunda parti olarak Meclis’i terk etme tehdidinde bulundu. Erdoğan, dokunulmazlıklar konusunda "gereği yapılacak" demişti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, dün partisinin genişletilmiş grup toplantısında yaptığı konuşmada PKK ile kucaklaşan BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda "Gereğini yaparız" demişti; bunun üzerine BDP’den "Bir kişiye bile dokunulursa o çatının altında kalmayız" cevabı geldi.

BDP’li vekiller, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 9 milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin "Yargıya gerekenleri söyledik, yargı da gereğini yapıyor, biz de parlamentoda gereği neyse onu yapacağız" sözleri üzerine Meclis’i terk etme tehdidinde bulundular.

MECLİSLE İLİŞKİLERİMİZİ SON KEZ TARTIŞIRIZ

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kendilerinin özerklik istediğini ancak, Başbakan’ın kopuşu dayattığını söyledi. Dokunulmazlıkların kaldırılması konusuna da değinen Demirtaş, “Böyle bir şey olursa parlemento ile ilişkilerimizi son kez tartışırız.” dedi. Basın toplantısındaki ilk açıklama Demirtaş’tan geldi. Demirtaş, konuşmasına Afyonkarahisar’da meydana gelen patlamada şehit olan 25 askerin ailelerine başsağlığı dileyerek başladı. Demirtaş, daha sonra Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını değerlendirdi:

"KÜRTLERE KOPUŞU DAYATIYOR"

“Başbakan’ın konuşmasıyla ortaya çıktı. Türkiye iyi bir yolda değil. Uçurumdan gümbür gümbür aşağıya doğru gidiyor. Bu yılın şubat ayında bir bakan aracılığıyla Başbakan’a yol haritamızı gönderdik, Başbakan bunları biliyor, çok iyi biliyor. Kan akmasını önlemek için inisiyatif almak istediğimizi AKP ile bir araya gelerek hazır olduğumuzu Başbakan’a ilettik. O gürleyen Başbakan, o teklifimizi elinin tersiyle reddetmiştir. Bugün Türkiye toplumu şunu iyi bilmeli: Bu Başbakan’a uluslararası bir rol verilmiş. Nedir o rol ve görevi? Kürtleri özerklik talebinden vazgeçirtmek. Kürtleri tahrik etmek, Kürtleri giderek bağımsızlık talebine yönlendirmek. Başbakana verilen uluslararası görev budur. Kendisi de bu rolünü iyi oynamaktadır. Kürtleri özerklik talebinden vazgeçirerek, kopuşa gitmesi konusunda Başbakan rolünü iyi oynamaktadır. Biz ilkesel olarak partimiz programı gereği Türkiye’de özerklik çözümünden yana siyasi bir tutum aldıkça, kendisi Kürtleri ısrarla kopuşa doğru götürecek adımları atmakta, söylemler geliştirmekte. Bunu açık açık söylemek istiyorum. Bugüne kadar bu Başbakan’ı durdurmaya çalıştık. Bu saatten sonra kendisini durdurmak zorunda değiliz. Nerde inceldiyse ordan kopsun.”

Dünyada herkesin, her ülkenin bir teröristi olduğunu söyleyen Demirtaş, hükümetin yıllarca birlikte MGK yaptığı insanları terörist ilan edip Silivri’ye koyduğunu söyledi. Kendilerinin PKK’lılara neden terörist demediği yönündeki baskılara da dolaylı cevap veren Demirtaş, “Sizin tarif ettiğiniz terörist tanımına BDP uymak zorunda değil” dedi.

GRUP BAŞKANVEKİLLERİNDEN DE TEPKİ VAR

Radikal’in haberine göre BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, "Bir arkadaşımıza dokunulursa bizim Meclis’te ne işimiz var! Hiçbirimizin Meclis’te kalmaması lazım" derken, BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise "Öyle bir durumda BDP olarak kaldığımız yerden devam edelim anlayışında olmayacağız" dedi.Erdoğan’ın konuşmasını, "1990’lı yıllara geri dönüyoruz sanırım" sözleriyle değerlendiren BDP Grup Başkanvekili Buldan, şöyle konuştu: "Bu konuşmayı, Türkiye ‘nin önümüzdeki günlerde çok farklı bir sürece gireceğinin ve ülkeyi hiç de iyi şeylerin beklemediğinin göstergesi olarak değerlendiriyorum. Umarım aydınlar, yazarlar bu sözlere tepki gösterir ve aynı şeyler yaşanmaz. Aynı süreç yaşanırsa Türkiye kaybetmiş bir ülke konusuna gelir." Buldan, "Bir arkadaşımıza bile dokunulsa hiçbirimizin orada kalmaması gerekiyor. Birisine dokunmak hepimize dokunmak demektir. Dolayısıyla anayasa çalışmaları da ortadan kalkmış olur. Çok gergin bir sürece girmiş oluruz. Bir milletvekiline dokunmak o kadar kolay değil. Bir kişiye bile dokunulsa ona göre karar alırız. Öyle bir durumda o çatı altında kalmamızın bir anlamı olmadığını düşünüyorum" dedi.

KAYGI VERİCİ KONUŞMA

BDP Grup Başkanvekili Baluken ise Erdoğan’ın konuşmasını değerlendirirken "Üslubu, düzeyi düşük, savruk ve dağınık bir konuşma. Konuşmanın genel içeriği ve gidişatı Başbakan’ın psikolojisi açısından ve ülkenin sürüklendiği felaketler açısından kaygı veriyor" ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın konuşmasında "Yargıya söyledik" dediğini kaydeden Baluken, "Siz talimat vermişseniz yargı bağımsızlığını nasıl açıklayacaksınız?" diye sordu. Baluken, " BDP , kendi doğrularını savunmaktan ve halkının mücadelesinden geri adım atacak değil. Eğer Başbakan dile getirdiği gibi yargıya talimat verip böyle bir süreci işletirse demokratik siyaset ile ilgili çözüm umudunu ortadan kaldıracaktır. Biz de öyle bir durumda BDP olarak kaldığımız yerden devam edelim anlayışında olmayacağız" diye konuştu.

BDP ‘nin dünkü MYK toplantısında da Erdoğan’ın sözleri masaya yatırıldı. MYK sonuç bildirisinde, "BDP ‘nin 8 bin siyasetçisini cezaevine göndermek nasıl BDP’yi bitirememişse, bugüne kadar parti kapatmak, milletvekillerini Meclis’ten alıp cezaevine göndermek nasıl Kürt halkının demokratik siyaset mücadelesini durduramamışsa, bugün ‘dokunulmazlıkları kaldıracağız’ tehdidi de, daha ötesi de mücadelemizi ve doğru bildiğimizi söylememizi, doğru bulduğumuzu yapmamızı engelleyemeyecektir" denildi.

Radikal