“Başbakanımız haksız yere suçlanmaktadır”

Olaylar
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, International Herald Tribune gazetesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında yayımlanan makalede Erdoğan’ın haksız yere suçlandığını belir...
EMOJİLE

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, International Herald Tribune gazetesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında yayımlanan makalede Erdoğan’ın haksız yere suçlandığını belirterek, hükümetin mezhepçi değil tüm milleti kucaklayan adımlar attığını ve yeni demokratikleşme paketinin bu yöndeki kararlılığın son göstergesi olduğunu kaydetti.

Bakan Bağış, International Herald Tribune’da 8 Ekim’de Halil Karaveli imzasıyla yayımlanan “Erdoğan Mezhepsel Yangını Körüklüyor” başlıklı makaleye ilişkin olarak gazeteye bir yanıt gönderdi.

Makalede 1960 darbesinin haklı gösterilmeye çalışıldığını ve hatta bir yenisine davetiye çıkarıldığını dile getiren Bağış, “Bununla da kalmayıp, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de mezhepçiliğe dayanan gerilimi körüklemekle haksız yere suçlanmaktadır” ifadesini kullandı.

Türkiye’de 2002 yılından bu yana devam eden ve pek çok saygın akademisyen tarafından “sessiz devrim” olarak tanımlanan etkileyici reform sürecinin, demokrasi standartlarını köklü biçimde değiştirdiğine dikkati çeken Bağış, “Türkiye, artık bir darbeler ülkesi değildir. Hükümet hiçbir zaman mezhepçi adımlar atmamıştır. Biz, inancına, etnik kökenine veya yaşam tarzına bakmaksızın tüm milletimizi kucaklayan adımlar atmaktayız. 30 Eylül 2013 tarihinde açıklanan yeni demokratikleşme paketi, bu yöndeki kararlılığımızın son göstergesidir” dedi.

Bağış, demokratikleşme paketinin, halkın taleplerine cevap verebilmek amacıyla seçim sisteminden Kürt meselesine, nefret suçlarından kişisel verilerin korunmasına kadar çeşitli konuları kapsadığına işaret ederek, şunları kaydetti:

“Bu paket sayesinde farklı yaşam tarzlarına saygı Türk Ceza Kanunu kapsamında güvence altına alınmış, Kürtçe de dahil olmak üzere özel okullarda farklı dillerde eğitim verilmesine imkan sağlanmış, Kürt alfabesinde yer alan q, x, w harflerinin kullanımı serbest bırakılmış, Mor Gabriel Süryani Manastırı Süryani cemaatine iade edilmiş (son 2 yılda 1 milyar dolar değerinde arazi azınlık vakıflarına iade edilmiştir), Nevşehir’de bulunan bir devlet üniversitesine Alevi-Bektaşi geleneğinde çok önemli bir isim olan Hacı Bektaş-ı Veli’nin adı verilmiştir.”

Hükümetin, bir sonraki adım olarak Alevi vatandaşların sorunlarına cevap verecek yeni bir paket üzerinde çalıştığını ve Alevi vatandaşların taleplerinin Cumhuriyet tarihinde ilk defa özen gösterilerek ele alındığını vurgulayan Bağış, “Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan statükoyu sarsacak bu kadar radikal adımlar atarken nasıl olur da mezhep yangınlarını körüklemekle suçlanır? Hz.Ali’nin de söylediği gibi, ‘Gören göze karanlık perde olamaz; görmek istemeyen göze ışık ne yapsın?'” ifadelerini kullandı.

AA