Baroda seçim günü

Olaylar
 İstanbul Barosu bugün seçim yarışını yaşayacak.Mevcut yönetimin özgürlükten bahsedip, kapılara ‘başörtülü giremez’ yazısı astığını belirten Hukukun Üstünlüğü Platformu adayı Arar, “ötekileştiric...
EMOJİLE

 İstanbul Barosu bugün seçim yarışını yaşayacak.Mevcut yönetimin özgürlükten bahsedip, kapılara ‘başörtülü giremez’ yazısı astığını belirten Hukukun Üstünlüğü Platformu adayı Arar, “ötekileştirici anlayışa” son vereceklerini söyledi.

DÜNYANIN en büyük barolarından biri kabul edilen İstanbul Barosu’nun Olağan Genel Kurulu başladı. Bugün de devam edecek genel kurulda, 5 grubun adayı başkanlık için yarışıyor. Bugün yapılacak seçimde 32 bin 200 avukat yeni baroı başkanını seçecek. Zaman zaman gerilimli anlar ile protestoların da yaşandığı Genel Kurul’da konuşan Hukukun Üstünlüğü Platformu adayı Abdullah Arar, “Birbirimizi damgalayarak ötekileştiren anlayışa son vereceğiz” dedi.

5 grubun adayı yarışıyor

Star’ın haberine göre Baro başkanlığı için Hukukun Üstünlüğü Platformu’nun adayı Abdullah Arar, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu’nun eşbaşkan adayları Ercan Kanar ve Yıldız İmrek, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu’nun adayı Ali Rıza Kaplan, Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı Ayhan Erdoğan ve Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adayı mevcut mevcut Başkan Ümit Kocasakal yarışıyor. Genel Kurul’da dün adaylar konuşmalarını yaptı.

Başörtülü ‘yasaklı’ özgürlük!

Hukukun Üstünlüğü Platformu’nun İstanbul Barosu Başkan adayı Abdullah Arar, mevcut başkan Kocasakal’ı eleştirerek, ‘’Baro başkanı, herkesi kucakladıklarını söylüyor ama baronun kapısına ‘başörtülüler giremez’ yazıyorlar. Cumhuriyet bizim cumhuriyetimiz. Kapalı devre baronun kaynaklarını nasıl kullandıklarını bizle paylaşmadan baroyu yönetiyorlar. Biz kahraman değil avukata hizmetçi istiyoruz” dedi. İktidar yanlısı da karşıtı da olmadığını ifade eden Arar şöyle devam etti:

Bu gidişe dur demeliyiz

“Ben avukatın sözcüsüyüm, ne CHP’nin ne AKP’nin. Ben hala adliye koridorundayım. Baro başkanı ise bilinen birkaç duruşma dışında kaç kere adliyeye gitmiş. Ben adalet savaşçılarının yanında olayım da varsın birkaç patron avukat ‘Abdullah Arar olmasın’ desin. Çözüm üretelim. Bu gidişe bir ‘dur’ demeliyiz. Biz, kadın-erkek, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, dil ve din farklılığı, siyasi, ideolojik ayrım gözetmeksizin meslektaşlarımızın tamamının yanındayız. Farklı mecralarda, farklı görüşleri temsil edebiliriz. Birbirimizi damgalayarak ötekileştiren anlayışa son verebiliriz.’’