Bakan İşler: ‘Jüristokrasiye izin vermeyiz’

Olaylar
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç’ın sözlerine ilişkin, ”30 Mart seçim sonuçlarını okuyamayan konuşma, AYM Başkanı’nın eski Türkiye̵...
EMOJİLE

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç’ın sözlerine ilişkin, ”30 Mart seçim sonuçlarını okuyamayan konuşma, AYM Başkanı’nın eski Türkiye’nin labirentlerinde hapsolduğunun göstergesidir. AYM başkanlarının parti liderlerinin kararıyla ile cumhurbaşkanı oldukları dönemlerin geçmişte kaldığının bilinmesi gerekmektedir” ifadesini kullandı.Başbakan Yardımcısı İşler’in basın biriminden yapılan açıklamaya göre, İşler sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından AYM Başkanı Haşim Kılıç’ın Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıl dönümü törenindeki sözlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kılıç’ın suçlayıcı üslup ve siyasi polemiklerle dolu konuşmasının yüksek yargı mensubuna yakışmadığını ve şık olmadığını ifade eden İşler, Kılıç’ın Türk misafirperverliğine ve nezaket kurallarına aykırı konuşmasını yüce milletin takdirlerine bıraktığını belirtti.

İşler, ”Bazı makamlarda oturanlar siyaset yapamaz, hakimler kararlarıyla konuşur, siyaset yapmak isteyenlerin önce cübbelerini çıkarmaları gerekir” değerlendirmesinde bulundu.

“JÜRİSTOKRASİYE İZİN VERMEYİZ”

Millet iradesinin ve TBMM’nin üzerinde hiçbir gücün olamayacağını, başka vesayetlere izin vermedikleri gibi jüristokrasiye de izin vermeyeceklerini ifade eden İşler, şunları kaydetti:

”Millet iradesini hiçe sayan 27 Nisan’ın apoletli bildirisine karşı durduğumuz gibi 25 Nisan’ın cübbeli bildirisine de karşı çıktık. Gömlek değiştirmek metaforu, değişimi ve gelişimi ifade eden olumlu bir benzetmedir. Ne var ki milletten değil giydiği cübbeden aldığı güçle ahkam kesenlerden böyle bir değişim ve gelişim beklenemez.

30 Mart seçim sonuçlarını okuyamayan konuşma, AYM Başkanı’nın eski Türkiye’nin labirentlerinde hapsolduğunun göstergesidir. AYM başkanlarının parti liderlerinin kararı ile cumhurbaşkanı oldukları dönemlerin geçmişte kaldığının bilinmesi gerekmektedir.”