Arınç Fetullah Gülen’le görüşecek mi?

Olaylar
Arınç ABD’ye hareketinden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı.Nejat Uygur’un ailesine tekrar başsağlığı dileyen Arınç ‘Meclis Başkanlığı dönemimde sonun tiyatro oyunlarına gittim...
EMOJİLE

Arınç ABD’ye hareketinden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı.Nejat Uygur’un ailesine tekrar başsağlığı dileyen Arınç ‘Meclis Başkanlığı dönemimde sonun tiyatro oyunlarına gittim. Hem de ailesiyle tanışıp onunla zaman zaman bir araya geldim.  Bütün milletime başsağlığı mesajlarımı iletiyorum’dedi. Arınç’ın diğer konulardaki açıklamaları şöyle:

CUMA GÜNÜ BIDEN’LE İLE GÖRÜŞECEĞİM

Joe Biden ile Cuma günü bir araya geleceğiz. Randevumuzu kabul ettiler. 1 Saatlik bir randevumuz olacak

Türkiye’nin demokratikleşme konusuyla ilgili bir konferansa katılacağımWashington’da 50 milyon dolara hükmeden kuruluşların CEO’larıyla görüşeceğizMayıs ayında Başbakan’la gittiğimiz ABD ziyaretinde Biden’la görüşmüştük.

GÜLEN’LE BU KEZ GÖRÜŞMEYECEĞİM

New York’a gitmişken yakın bir yerde bulunan Fethullah Gülen’i ziyaret etmeyi gönülden arzu ederim. Kendisini sevdiğimi, saydığımı daha önce de ifade etmiştim.Ama bu kez ziyaret etmeyeceğim. Siyasi boyutuyla şu anki ortam çok müsait değil. 

Gönlümden çok arzu etmeme rağmen sayın muhterem hocamızla bu ziyaretim sırasında görüşmemiz olmayacak.

GÜLEN’İN KÖŞK’E TEKLİFİ

Dershanelerin hepsini hizmet hareketine mensup kurumlar olarak nitelendirirseniz diğerlerine de haksızlık olur.

Bu meseleye rasyonel bakmak zorundayız.Hizmet hareketine bağlı olan kurumlarla ilgili muhterem hoca efendinin hükümetimize karşı yanlış ve farklı bir düşüncesi yoktur.Hükümetimizi ve Başbakanımızı çok sevdiğimizi, dershaneler konusunda farklı düşünüyorsa dershanelerin, etüt merkezlerinin faydalı olduğunu ve kapatılmamasını gerektiğini söylüyor.

Kapatmayın ama isterseniz bunları siz kullanın, öğrencilerimize faydalı olsun diyor. Bu bir fedakarlıktır

Diğer dershane sahipleri böyle düşünmüyor olabilir.

Böyle bir fedakarlık karşısında hükümetimizin rasyonel düşünmesi gerekir.

Bunun için Bakanlar Kurulu’nda mesele enine boyuna tartışıldı.

EN MAKUL, EN MANTIKLI ŞEKİLDE ÇÖZECEĞİZ

Şimdi eğitimimiz giderek güçlendi, büyüdü. Yeni bir eğitim sistemi…Çalışmalarımız devam edecektir. Bunu en mantıklı, en makul şekilde çözeceğimizi söyledik.Meseleyi kızıştırmanın, radikal yazı ve karikatürlerle meseleyi içinden çıkılmaz hale getirmenin bir faydası yok.Atılan tweetlerle, yazılarla bu meseleyi hükümete karşı bir noktaya kimse getirmemelidir.

Özel okullar ve dershaneler denince geçmişteki sol düşüncenin bunlara karşı olduğunu biliriz.

Bugün nasıl oluyor da Kılıçdaroğlu ve diğerleri dershaneleri müdafaa etmek zorunda kalıyor. İşin bu boyutunda hükümetin yıpratılması var.Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere diğerlerinin dershaneler hakkında ağızlarından olumlu bir söz çıkmadığına dikkat ederek bu çelişkinin samimi mi yoksa Ak Parti’ye karşı bir yıpratma hareketi mi olduğunu kamuoyu lütfen dikkat etsin.

PERWER VE AHMET KAYA 

Kılıçdaroğlu Şivan Perver’i eleştirdi diyorsunuz değerlendirmesini benden istiyorsunuz. Neresindeyim bunun.

Bu eleştirileri hiçbir zaman samimi bulmuyorum. Bir açıdan doğru bir çizgide. Kendisi Dersim’de yaşayan trajediye de sahip çıkmamıştı.

Samimiyetsizlik, kıskançlık ve çözüm sürecinin başarıya ulaşmasından duyduğu korku.

YÜREĞİNDE VATAN ÖZLEMİ VARDI

Bunun analizi için öncelikle basına çok iş düşüyor.2010’da Şivan Perver’le Almanya’da bir otelde buluşmuş ve sohbet etmiştim.37 yıl sonra geliyorsa o görüşmenin mutlaka payı vardır.

Bir taraftan örgütün tehdidi, bir taraftan da Türkiye’deki manzaradan korkarak gelemeyen bir insandı.

Ben Şivan’ın o konuda çok samimi olduğunu düşünüyorum. Artık Diyarbakır’a gelebiliyor ve yaptığı konuşmayla içindeki hicranı döküyor. Buna Kılıçdaroğlu’nun alkış tutması lazımdı.

ŞİVAN’A KİMSENİN SÖZ SÖYLEMEYE HAKKI YOK

Bugün Şivan’a karşı kimsenin söz söylemeye hakkı yok. Uludere’de yaşanan acı bir hadisedir. Ama Kılıçdaroğlu’nun istismar etmemesi lazım.

Ahmet Kaya konusunda Başbakanımızın mahkum edildiği bir zamanda yalnız bırakmayan özgürlük aşığı bir insandı.

AHMET KAYA VE NAZIM HİKMET

Ahmet Kaya kendi başına gelen sıkıntıları, Başbakan’a gösterilen sıkıntıları kedi nefsinde hissetmiş ve sahiplenmişti. Ahmet Kaya’yı Kılıçdaroğlu hiç ağzına almasın.Nazım Hikmet’i de almasın. Nazım’ı gönderenler o dönemin  tek parti dönemiydi. Ağzımı açtırmayın bana.Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında söyledikleri çok yanlış.Benim ağzımı hiç açtırmasın, açtırmayın..

KABİNE REVİZYONU

Milletvekillerinden, bakanlar da olabilir. Değerlendirme safhasında. Bakanlarımızdan da aday olacaksa onun yerine bir arkadaşımız gelebilir. Bunlar Başbakan’ın takdirinde. Adaylar ne zaman açıklanır ne zaman kabine revizyonu bunları birlikte takip edelim.

MUHABİRE ESPRİ

Arınç bir soru daha sormak isteyen muhabire ‘Seni kıracağıma önümdeki bu mikrofonu kırarım’ diyerek espri yaptı.

Akşam