Almanya’da Türkçeye Yasak

Olaylar
Almanya’nın Hannover kentinde hava yolu güvenlik personeli olarak çalışan İbrahim E.’nin işyerinde Türkçe konuşmasını yasaklayan işverenine karşı açtığı davada, taraflar anlaşmaya vardı. B...
EMOJİLE

Almanya’nın Hannover kentinde hava yolu güvenlik personeli olarak çalışan İbrahim E.’nin işyerinde Türkçe konuşmasını yasaklayan işverenine karşı açtığı davada, taraflar anlaşmaya vardı. Buna göre, işyerindeki konuşma dili Almanca olacak, molalarda ise Türkçe konuşulmasına izin verilecek.

Almanya’nın Garbsen kentinde yaşayan 30 yaşındaki İbrahim E., 2002’den beri çalıştığı güvenlik firmasının şirket içi eğitimi sırasında iş arkadaşıyla Türkçe konuştuğu için kısım şefi tarafından uyarı aldı. Ekim 2010’da yaşanan bu olaydan sonra İbrahim E. geçen mart ayında işyeri aleyhine Hannover İş Mahkemesi’ne dava açtı.

Dışlayıcı tutum

Mahkemede ifade veren İbrahim E., yolcularla zaten Almanca konuştuğunu, ancak işverenin genel olarak Türkçe konuşmasını yasaklamasını dışlayıcı bulduğunu söyledi. İşveren temsilcisi, davacı İbrahim E.’nin molada değil, Alman mesai arkadaşlarının da katıldığı bir eğitim sırasında Türk iş arkadaşlarıyla Türkçe konuştuğunu kaydetti.

Başka sorunlar da vardı

Hannover İş Mahkemesi Başkanı Kilian Wucherpfennig, davayla ilgili yaptığı açıklamada, davacıyla davalı arasında sadece dil sorunu yaşanmadığı, davacının bir başka mesele yüzünden 2010 yılında aldığı yazılı uyarı, izninin uzatılması ve yazıldığı vardiyalar konularında da anlaşmazlıkları olduğunu söyledi.

Mahkeme yetkilisi, davanın sonundaysa taraflar arasında uzlaşmaya varıldığını belirterek, “Hava güvenlik asistanı olarak çalışan davacı, işyerinde ve eğitim verilen mekanlarda Almanca konuşmak zorunda olacak, ancak molalarda ise Türkçe konuşabilecek” dedi.

Bu konuda Alman mahkemelerinin birbirinden farklı kararları var. Örneğin Berlin İş Mahkemesi, sadece Almanların başvurularını dikkate alan şirketi haksız bulmuştu.

Dışlama var ama karar bağlamaz

İş hukuku uzmanı Berlinli avukat Kati Kunze, Hannover İş Mahkemesi’nin verdiği kararın sadece bu davayı bağladığını söyledi. Çalışanların anadilleriyle konuşmalarını kimsenin engelleyemeyeceğini belirten Kunze, şöyle dedi: “Şu ana kadar hiçbir Alman mahkemesi, işyerinde hangi dilin konuşulacağına dair bağlayıcı bir karar vermedi. Mevcut uygulamaya göre, iş sözleşmesinde aksi bir ifade yer almadığı sürece, işveren talimat verme yetkisine dayanarak, işyerinde hangi dilin konuşulacağına karar verebiliyor. Bu olayda işyerinde Almanca konuşulmasını şart koşmak, anadili Almanca olmayan çalışanlar için dezavantajlı bir durum yaratacağı için, doğrudan bir dışlama konusudur. Çünkü Almanca konuşma talimatıyla, Alman çalışanlar anadillerini konuşabilirken, göçmen kökenli bir çalışanın ise anadili konuşması engellenmiş oluyor.”

Firma keyfi uygulama yaptı

İbrahim E.’nin avukatı Michael Falke, daha önce yaptığı açıklamada, “Türkçe konuşması yasaklanıyor fakat iş sözleşmesinde iş saatlerinde Almanca konuşması gerektiği zorunluluğu yer almıyor. Keyfi bir uygulama. Firma, İbrahim’in neden Türkçe konuşmaması gerektiğini açıklamak zorunda” demişti.

“İşyerinde bagaj ve yolcu kontrolleri sırasında yolcularla tabii ki Almanca konuşuyorum” diyen Almanya doğumlu İbrahim E. ise “Köklerime ve kültürüme bağlı biri olarak hemşehrilerimle tabii ki anadilimde konuşmak istedim. Bu yasaklandı. Bana ayrımcılık yapılmış hissediyorum.”

Radikal