367’yi Unuttu, Muhafazakarlara Çattı

Olaylar
Türkiye’nin kritik dönemi olan 2007’nin en önemli isimlerinden Erkan Mumcu siyaseti bıraktıktan yıllar sonra, bir sanat gecesinde söz aldı ve muhafazakarlara verdi veriştirdi. Anavatan Par...
EMOJİLE

Türkiye’nin kritik dönemi olan 2007’nin en önemli isimlerinden Erkan Mumcu siyaseti bıraktıktan yıllar sonra, bir sanat gecesinde söz aldı ve muhafazakarlara verdi veriştirdi.

Anavatan Partisi eski Genel Başkanı Erkan Mumcu uzun bir aradan sonra ortaya çıktı. Ağarmış kısa saçları ve kirli sakalıyla dikkat çeken Mumcu, sanat yaşamının 25.yılını dolduran ünlü Yönetmen İsmail Güneş onuruna düzenlenen programda muhafazakarlara yönelik sert eleştirilerde bulundu. Haber5’de yayınlanan video kaydına göre Mumcu ‘Türkiye’de muhafazakarlar köylülüklerini itiraf etsinler ‘dedi.

Üsküdar Gençlik Merkezi’nde İsmail Güneş’in 25. sanat yılı anısına düzenlenen programda söz alan Anavatan Partisi eski Genel Başkanı Erkan Mumcu, muhafazakar camiayı sert sözlerle eleştirdi.

"MUHAFAZAKARIM" DİYEN KENTLİ LÜMPEN KİTLE

“Türkiye’de kendisine muhafazakar diyenler bir kere önce kendi köylülüklerini itiraf etsinler.” diyen Mumcu şöyle devam etti: “Muhafazakarlık henüz Türkiye’de tanığı olduğumuz bir şey değil. 1960’lara kadar Türkiye’de hâla muhafazakârlığa rastlamak mümkün. Kentliliğini bilen ve hâla Osmanlıdaki medeniyet mirasının varisi olma yetkinliğine sahip kentli insanlar vardı. Kentli muhafazakarlar vardı. Kentler taşralılar tarafından işgal edildiğinden beri Türkiye’de kendisine "muhafazakar" diyen bir lümpen kitle vardı.

Bu kitle lümpendir çünkü kendi gerçek durumunun kendi kimliğine ilişkin gerçeği yansıtan bir bilince sahip değildir.”

ÜSTLENİLMİŞ MUHAFAZAKARLIK

Mumcu, Türkiye’deki muhafazakarlığın içselleşmiş bir muhafazakarlık değil üstlenmiş bir muhafazakarlık olduğunu söyledi.

TAŞRALI KİTLELERİN MÜSLÜMANLIĞI

Eleştirilerine devam eden Mumcu “Türkiye’deki taşralı kitlelerin Müslümanlığı bile üstlenilmiş bir kimliktir. İdrak edilmiş içselleştirilmiş yaşanılabilinir bir kimlik değildir. Eğer yaşayabildikleri bir kimlik olarak içselleştirebilmiş olsalardı bu onları her şeyiyle ortaya çıkardı. Şiirle, sanatla, estetikle, mimariyle, iç mimariyle kültürel varlık olmasıyla her şeyiyle ortaya çıkardı.” dedi.

Haber 7