2 Milyon Lambalı Saat İsraf mı?

Olaylar
Haber: Engin Dinç Son yıllarda Müslümanlar için en kutsal mekan olan Kabe’nin etrafında dev yapılar kendini göstermeye başladı. Otel yapmak için inşa edilen gökdelenler, iki milyon lamba ile ayd...
EMOJİLE

Haber: Engin Dinç

Son yıllarda Müslümanlar için en kutsal mekan olan Kabe’nin etrafında dev yapılar kendini göstermeye başladı. Otel yapmak için inşa edilen gökdelenler, iki milyon lamba ile aydınlanan Kâbe’den 400, yerden ise 601 metre yükseklikteki ‘Mekke Saati’ ve şehrin etrafındaki dağların yıkılarak düzleştirilmesi…

Tüm inşaat faaliyetlerinin Mekke ve tabi Kabe’nin hem manevi hem de tarihi yapısını bozduğu yönünde eleştiriler yapılıyor. Buna ek olarak İslam dünyasında zor şartlarda yaşayan Müslümanlar düşünüldüğünde Mekke Saati’nin 2 milyon lamba ile aydınlatılmasının israf olup olmadığı tartışmaları da yaşanıyor. Bu konuyu Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Derneği (TİEMDER) Başkanı Selahattin Yazıcı ve Medine’de yaşayan El Cezire Analisti İsmail Yaşa’ya sorduk. İşte cevaplar…

TİEMDER Başkanı Selahattin Yazıcı:
TAMAMEN BİR GÖSTERİŞ ÇABASI
Sadece 2 milyon lambayla aydınlatılan Mekke Saati değil, özellikle Kabe’nin ve Medine’deki Ravza’nın etrafını saran teller de var. Bu tabi Mekke ve Kabe’de bir tarih katliamı gibi. Aşırı yüksek gökdelenler, adeta Kabe’yi esareti altına alan bir görüntü sergiliyor. Bu kule de onlardan bir tanesi. Dünya Müslümanlarının hali ortada, buna mukabil bu tamamen bir gösteriş çabası. Sonuçta sıkıntılar çok boyutlu olduğu için işin ne tarafından el atsan maalesef olumsuz bir takım yansımaları var. Özellikle Kabe’nin etrafındaki dağların yıkılması.

PEYGAMBERDEN TEVARÜS EDEN MİRAS YOK EDİLİYOR
Bize Eski peygamberlerden tevarüs eden bütün miras orada yok ediliyor. Buna Osmanlı da dahil. Bunu sadece Osmanlı’yla başlayıp bitirmek de mümkün değil. Beni çok üzen olaylardan bir tanesi de tam da Kabe’nin duvarı dibinde, etrafında yükselen o gökdelenler, kralın sarayı vs. Şimdi orası daha da yıkılıp gökdelen haline getirilecek. Ayrıca etraftaki bütün dağların yıkılması. Sonuçta binaları yıkabilirsiniz, ama o dağları yeniden yerine koymak mümkün değil. Burada bana göre İslam dünyasının hiç müdahil olmadığı, krallıktaki birkaç kişinin karar verdiği bir durum. Çok büyük bir cehalet var. Bu gösterişin de ötesinde bir cehalettir. Oradaki her taş kıymetlidir. Tarihi zenginliği itibariyle kıymetlidir.

HEM MİMARİ, HEM SİYASİ CEHALET
Bu durum şüphesiz haccı da olumsuz etkileyecek. Çünkü özellikle hac ve orada yapılan her şey, tarihi ritüellerden ibarettir. Oralarda yaşanan hatıraların nesilden nesile dönüşümünü sağlamak içindir. Onun için söylüyorum oradaki her bir taşın, her bir dağın, her bir mekanın ve her bir zeminin ayrı ayrı bir değeri var. Bazı zaruretlerden kaynaklanan bir kısım şeyler var ama bunlar çok rahat başka bölgelerde çözülebilecek şeyler. Kalkıp da tam Kabe’nin duvarının dibine bunu sokmanın bir anlamı yok. Bu cehalettir. Hem mimari cehalettir, hem siyasi cehalettir. Ama Hz. Adem’den bu yana bize tevarüs eden bir büyük mirası reddetmek anlamında da çok büyük bir cehalettir. Bunu kelimelere sığdırmak mümkün değil. Mekke’de şehir dışında kalan, tamamen naturel olan yerlerde çok daha büyük manevi haz duyuyorsunuz. Aynı hazzı Arafat’ta, Müzdelife’de alabiliyorsunuz. Aslı bozulmamış. Oralarda aldığınız manevi haz, ilk Kabe’yi gördüğünüzdeki o ilk etki çevreye doğru açıldığınızda gerçekten manayı yok eden, özellikle maddeyi ön plana çıkaran yapılar nedeniyle bozuluyor.

El Cezire Analisti İsmail Yaşa
SADECE S. ARABİSTAN’I DEĞERLENDİRMEK YETERLİ DEĞİL

Bu konuda iki görüş var. Birincisi bunun israf olduğu noktasında, diğer bir görüş ise Müslümanlar için Kabe’de bir gövde gösterisi olabileceği. Bu konu tüm İslam ülkeleriyle alakalıdır. Sadece Suudi Arabistan’ı değerlendirmeye almak yeterli olmaz. Bu gün İran özel kabul ettiği camiilerin kubbelerini tonlarca altından yaptırıyor. Aynı şekilde Türkiye’de sıradan kutlamalarda kullanılan havai fişeklerin maliyetini de görmemiz gerekir.