Zaman gazetesinden o rapor için yalan haber

Medya
STAR’ın taşra baskısını da ‘şehir baskısı’ diye yansıttı. Başbakan’ın ses kaydının ‘üretilmiş’ olduğunu kanıtlayan raporları hazırlayan stüdyolar yerine ‘cihazları kullanılan’ şirketten ‘karşı görüş’ ...
EMOJİLE

STAR’ın taşra baskısını da ‘şehir baskısı’ diye yansıttı. Başbakan’ın ses kaydının ‘üretilmiş’ olduğunu kanıtlayan raporları hazırlayan stüdyolar yerine ‘cihazları kullanılan’ şirketten ‘karşı görüş’ aldı! Temel böyle sakat olunca, saçmalıkların ardı arkası kesilmedi!..

STAR, Başbakan’ın ses kaydı diye yayınlanan kaydın ‘çeşitli konuşmalardan alınmış cümle, hece ve seslerin montajlanarak, ayrıca konuşmalarında yer almayan sözlerin de taklit yoluyla eklenerek’ hazırlandığını ortaya koyan ABD’deki iki prodüksiyon şirketinin raporunu yayınladı.

Hükümete karşı yapılan her operasyonu sahiplenen ve çarpıtmada sınır ve zeka düzeyi gözetmeyen ZAMAN, bu raporları da yalanlatmaya kalktı ama yine çuvalladı.

Bakın nasıl;

STAR’ın haberinde ‘montaj’ raporu veren iki şirket ve bu şirketlerin ses mühendisi sahiplerinin açıklamaları var.

JOU Production şirketinin sahibi ve ünlü Harry Potter ve Life Of Pi gibi fantastik kurgu filmlerin seslerini de çalışan ses mühendisi Robin Lai, ““Belli noktalar değiştirilmiş. Bariz montajlanmış” diyor.

Aynı sektörde tanınmış Kaleidoscope şirketinin yönticisi Kyle Cassel de aynı yönde bulgulara ulaştıklarını açıklıyor, “Kesinlikle tutarsız. Değiştirilmiş sesler var” diyor.

İki raporun da ‘ıslak imzalı’ sunuş yazılarının ‘belgesi’ haberde yer alıyor.

Amerika ile saat farkı nedeniyle raporun içeriği ilk baskıya yetişiyor, ‘ıslak imzalı’ sunuş yazısı gecikiyor. Bu nedenle belgeler ve isimler STAR’ın ‘şehir baskılarında’ yer alıyor.

Peki ZAMAN ne yapıyor;

Önce raporu veren iki şirketin ‘kara propagandaya alet edildiğini’ öne sürüyor ve “Bu bariz sahtekârlığı yayınlayanlar kendisinden utansın” dediklerini öne sürüyor. Ancak hangi şirketten kimin bunu söylediğini yazamıyor. 

ÇÜNKÜ BU DÜPEDÜZ YALAN!

Peki bu yalanı neden uyduruyor;

Bunu ‘zeka sorunu’ ile açıklayabiliriz. Çünkü, ZAMAN, ‘ıslak imzalı’ sunuş yazılarının yayınlanmadığı baskıyı ‘şehir baskısı’ zannederek, ‘belgeleri, isimleri çıkarmışlar’ sonucuna varmış! ‘İkinci baskıda belgeler uçtu’ demiş; oysa ikinci baskıda belgeler ‘geldi’ ve yayınlandı… Çarpıtma senaryosunu da bunun üzerine kurgulamış! Şirketler adına ‘hayali’ yalanlama cümleleri kuracak kadar da ileri gitmiş!.. Tıpkı, Başbakan’ın ağzından hayali ‘para taşıma’ cümleleri kuranlar gibi. Ne benzerlik ama…

ZAMAN, bu aşamada gazeteciliği de bir yana bırakmış ve “Kuvvetli ihtimal”e sarılarak, senaryoyu şöyle uzatmış: “ABD merkezli iki şirketin raporları yalanlaması üzerine Star, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk opresyonunu perdelemek için yaptığı onlarca masa başı yalan haberlerine bir yenisini daha ekledi.”

Baltayı taşa vura vura…

ZAMAN’ın STAR’ı yalanlayacağım derken bir başka saçmalığa daha imza attı.

Bakın nasıl;

STAR’ın haberinde, sözkonusu raporları hazırlayan ses prodüksiyon şirketinin, daha güçlü altyapısı bulunan “John Marshall Media (JMM)” şirketinin cihazlarını kullandığı belirtiliyor. Yani, incelemeyi yapan, raporları veren JMM şirketi değil, sadece gelişmiş ses analiz cihazlarından yararlanılmış.

STAR’ın haberinde “İncelemede dünyaca ünlü John Marshall Studios’un teknik imkanları kullanıldı” ifadesine yer verilmesine rağmen, ZAMAN ise bu şirkete başvurarak, CEO’su John Marshall Cheary’nin “Türkçe bir kayıt için herhangi bir görüş belirtmedik. Bu bariz sahtekarlığı yayınlayanlar kendinizden utanın” sözlerini ‘yalanlama delili’ olarak kullanmış. CEO’ya soru nasıl soruldu bilmiyoruz, ancak “Türkçe bir ses kaydı için böyle bir rapor verdiniz mi” diye sorulduysa, bu açıklamayı yapması gayet normal, çünkü raporu onlar vermedi.

ZAMAN neden böyle bir çarpıtmaya gitti?

Çünkü, raporun sunuş yazısında, ne kadar güçlü bir stüdyoda incelendiğini göstermek üzere, imkanları kullanılan JMM’nin kartviziti iliştirilmişti. Zaman da, gerçeklik duygusunu kaybetmişliğin verdiği savrulmuşlukla baltayı taşa vurmuş!

ZAMAN’ın Kaleidoscope Sound şirketinden de yalanlama cümlesi çıkarabilir miyim diye girişimde bulunduğu anlaşılıyor. Soruları nasıl sorduklarını bilmiyoruz, ancak şirket yetkilisi Randy Crafton’un açıklamalarına şöyle yer vermişler: “Crafton, ses kaydının parçalı olduğuna karar verdiklerini bunun ötesinde herhangi tespitte bulunmak için kesinlikle en az yerli (Türkçe) konuşmacının hazır bulunması gerektiğini ifade etti. Anlamadıkları konuşmaların içeriği ilgili herhangi bir görüş belirtmediklerine dikkat çeken Crafton, sözkonusu mektubun herhangi bir kimsenin masumiyeti ya da suçluluk göstergesi olarak yorumlanmaması gerektiğini ifade etti. Crafton, bu açıklamaların sadece basit bir soruya verilmiş cevap olduğunu söyledi.”

Bu cevaplardan, şirket yetkilisinin, konuşmaların ‘Türkçe anlamı’na ilişkin konuştuğu anlaşılıyor. Oysa yapılan analiz, ses kaydının ‘Türkçe ne anlama geldiği’ değil, ‘birbiriyle aynı zamanda yapılmamış konuşmalardan alınan seslerin birleştirlimiş olup olmadığı, araya taklit seslerin girip girmediği’ üzerineydi.

Başka izaha ihtiyaç var mı?

İŞTE ZAMAN BÖYLE ÇARPITTI:

Zaman