FATMA TURAN’un haberi
Demokrat Eğitimciler Sendikası Stratejik Araştırmalar Merkezi, Türk halkının televizyon kültürünü ortaya koyan bir araştırma yaptı. Televizyonda en fazla diziler izlenirken bunu haberlerin ve yarışma programlarının takip ettiği sonucu çıktı.
Yıllardır herkesin bildiği bir gerçek var, çok fazla televizyon izliyoruz. İşte bu gerçeği farklı ayrıntılarıyla doğrulayan bir anket yapıldı geçtiğimiz günlerde. Demokrat Eğitimciler Sendikası Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin yaptığı ve bin 309 kişinin katıldığı anketin yüzde 62,7’sini erkekler oluşturdu. Araştırmada, Türk halkının dizi izleyerek vaktini geçirdiği sonucu çıktı. Halkın yüzde 39,8’i yerli dizi izlemek için televizyon karşısına geçiyor, yüzde 59,3’ü ise beğendiği dizileri düzenli olarak takip ediyor. Dizileri; haberler, yarışma programları ve magazin programları izliyor.
Ankete göre halkın yüzde 57,2’si televizyon izlemenin kendisini geliştirmediğini düşünüyor ancak buna rağmen izliyor. Halkın yüzde 34,7’si tüm kanallardaki haber programlarının içeriğinin aynı olduğunu düşünürken yüzde 64,8’i haberlerin yeterince bilgi ve gerçekleri yansıtmadığı görüşünde.
Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, Türkiye’nin kitap okuma alışkanlığında Libya, Tanzanya, Fildişi gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86’ncı sırada yer aldığını hatırlatarak, "Türk halkı kitap okumuyor ama ne yazık ki günde beş saat televizyon izliyor." diyor.
Yarışma programlarına SMS atılıyor
Araştırmaya katılanların büyük bir bölümü dinî içerikli programları izlemeyi tercih ediyor. Halkın yüzde 38,8’i bu tür programları sürekli izlerken yüzde 26,8’i ara sıra izliyor. Ankete göre halkın yüzde 44,2’si yarışma programlarına oy vermek için SMS atıyor. Ayrıca araştırmaya katılanların yüzde 40,3’ü televizyonlardaki şiddet içerikli görüntüleri doğru bulmazken yüzde 16,3’ü ise magazin programlarından rahatsız oluyor.
Birlikte vakit geçirmek aile bağlarını güçlendirir
Psikolog Esra Bayraktar: Televizyon, ülkemizde bir iletişim ve haberleşme işlevini yitirdi ve rutin olarak yaptığımız davranış halini aldı. Kişiler eve gelir gelmez bir görevmiş gibi televizyonu açıyor. Ev düzeni televizyona göre ayarlanıyor, yemek saatleri televizyon programlarına göre düzenleniyor. Bireyler uzun süre televizyon izleyerek birbirinden uzaklaşıyor. Kişiler programların aslında kendilerine katkıda bulunmadığını düşündükleri halde televizyon izliyor ve karakterlerden herhangi biriyle özdeşim kuruyor. Mesela kimisi ‘Yaprak Dökümü’ dizisindeki Ali Rıza’da, kimisi Leyla’da, kimisi de ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’deki küçük Osman’da kendi oğlunu bulup diziyle duygusal bağ kuruyor. Bununla birlikte özellikle sosyo-ekonomik düzeyi biraz düşük aileler eğlenceyi televizyonda arıyor. Oysa ki aileler haftada belirli saatler düzenleyerek hep beraber aktivitelerde bulunabilir. Böylelikle birbirlerine olan bağları artacaktır. Bu aktiviteler illa ki yüksek bütçeli olmak zorunda değildir. Aile bireyleri, kendi tercihlerine göre hoşça vakit geçirebilirler.
***
Programlar ne kadar izleniyor?
En az 5 saat televizyon izleyenler yüzde 26,6
5 saatten fazla televizyon izleyenler yüzde 17,3
Yerli dizi izleyenler yüzde 39,8
Haberleri izleyenler yüzde 9,1
Yarışma programları yüzde 7,7
Magazin programları yüzde 7,2
Film izleyenler yüzde 5,4
Spor programlarını yüzde 5,3
Zaman