Medyaya Emir Yağdıran “Yaşlı Kurt” kim?

Medya
İşte Ergün Diler’in yazısı Yaşlı Kurt Önceki gün Ankara’daydım. Uzun zamandır göremediğim bir dostumla FİLİSTİN Caddesi’nin sonunda buluştuk. Yemek yiyecektik. Konuşacak çok şey vard...
EMOJİLE

İşte Ergün Diler’in yazısı

Yaşlı Kurt

Önceki gün Ankara’daydım. Uzun zamandır göremediğim bir dostumla FİLİSTİN Caddesi’nin sonunda buluştuk. Yemek yiyecektik.

Konuşacak çok şey vardı.
Ancak "bu güzel havada kapalı mekan en kötü tercih" diye fikir değiştirince dostum da bana ayak uydurmak zorunda kaldı.

İkimiz de KRAVATLARI ceketlerin cebine attıktan sonra ellerimize birer kahve alıp ÇANKAYA sokaklarını arşınlamaya başladık. Tabii ben hazırlıklı gelmiştim. Cepte BİNBİR SORU vardı. Hangisinden başlayacağımı düşünürken "Stratfor için ne diyorsun" sorusuyla karşılaştım. "Bunu benim sormam lazım" dercesine bakınca, dostum gülerek devam etti:

Amaç Başbakan Erdoğan’a ve etrafına ZARAR vermek. Operasyonun ana amacı bu. Ara sıra başka hedeflere yönelmiş gibi görünseler de ana eksen ERDOĞAN. Özellikle BAZI GRUPLARA saldırı gibi algılanan haberlere asla inanmayın. Tamamen kamuflaj. Korumak zorunda oldukları kaynakların ismini vermiyorlar. Ancak konu Erdoğan’ın çevresi olunca ATIŞ serbest…

Bunları biliyorum. Stratfor’da gördüğün sadece bu mu Allah aşkına?
Bilgi diye dedikoduları yayınlayan gazete, geçtiğimiz gün bir gazetecinin sözlerine tam sayfa ayırdı. Yüzlerce itiraf arasında en önemlisi "Orduya sızıldı. 80’lerin sonu, 90’ların başından itibaren DEV bir operasyonla bu iş gerçekleştirildi" cümlesiydi…
Peki bu doğru mu? Yıllardır süren bir operasyon mu var?
Bak, sana çok az kişinin bildiği bir şeylerden söz edeyim. Her gazeteci gibi sen de defalarca YAŞ KARARLARIYLA ordudan atılan personel haberi yaptın. Evet; haberler doğruydu. Orduda her yıl SAKINCALI görülen personelle yollar ayrılırdı.

Ordunun sakıncalı gördüğü isimler nasıl GÜVENLİK SORUŞTURMASINI geçiyordu?
Ha işte tam yerine geldin. Ortada iki tarafın da bilerek ve isteyerek oynadığı bir TAHTEREVALLİ var. "Sakıncalı" diyerek ileride atılması ya da başka amaçlarla kullanılması düşünülen isimler bilerek kabul ediliyordu. Bunu da o gruplara CEVAP ŞIKLARINI sızdırarak yapıyorlardı. Sınava girecek öğrenci sadece şıkları öğrenerek, daha doğrusu ezberleyerek geliyordu. Haliyle sınav onlar için zor geçmiyordu. İhraçlar yaşanınca hem MUHAFAZAR kesimde hem de İNANÇ ODAKLI faaliyet gösteren gruplarda TEPKİ oluşuyordu.

Yani asker istese, SAKINCALI gördüğü bir isme bile ASLA geçit vermezdi. Ama Türkiye’yi kemirip BİTİREN ESKİ MASA’nın maalesef her yerde kolları vardı. Şu an bile TEMİZ TÜRKİYE sözünü kullanamayız.

Sadece inançlı olduğu için, eşinin ya da annesinin başı kapalı gerekçesiyle kabul edilmeyen gençleri de birileri kullandı mı yani?
Evet hem askerler hem Müslüman kimliğini öne çıkaran insanlar bu gençleri kullandı. Çünkü içeri alınırken, BÜTÜN GEÇMİŞİ AYNI ZAMANDA el altından Genelkurmay’a veriliyordu. Alan da atan da razıydı anlayacağınız…

Çok ciddi iddialar bunlar!
Bak! Son iki yılı gözden geçirirsen hemen hemen tüm sınavlarda sorun yaşandı. KPSS, YGS, LYS, AÇIKÖĞRETİM, İŞ-KUR, MÜDÜRLÜK, GİRİŞİMCİLİK hatta EHLİYET sınavlarında bile soruların kaybolduğu ya da çalındığı iddia edildi.
Bu sayede gençlere GÜVENSİZLİK verildi.
Artık kimse girdiği sınavın FAIR-PLAY içinde yapıldığından emin değildi. Oysa burada ŞEFFAF BİR PERDE çekiliyordu. Üniformalı ERGENEKON ile sivil ERGENEKON ortak yapımı olan film bitmişti. Ne soru ne de cevap şıkları dışarı sızmıyordu. Bu yüzden ortalığı bulandırıp dikkatleri başka yere çekmek istediler.

Hangi sınavlarda HİLE yapıldı?
Bunun önemi yok. Geri dönüşü mümkün olmadığı için devlet de açıklayamaz. Önemli olan bundan sonra AÇIK VERMEMEKTİ. Yapılan da budur. Hükümetin ÖSYM Başkanı’na niye sahip çıktığını sanıyorsun! Adam üniformalı-üniformasız saldırı altındaydı.

Stratfor’a dönelim. TR PLAKALARI için ne diyorsun?
Friedman, sahibi olduğu şirket için her yerde çok açık bir oluşum olduğunu söyler. Amacını "ANALİZDEĞERLENDİRME yaparak müşterilerimize yol göstermek" olarak açıklar. Türkiye’de birçok kurum ve kuruluşa bilgi mail’i gönderir. ŞEFFAFLAR ya… Yarın sen kendisine "Bu kadar şeffafsanız, Türkiye’deki TR0001 ile başlayan kaynaklarınızın tam listesini verir misiniz" maili yolla…

Ne olacak peki?
Sizinle selamı sabahı keseceklerdir. Çünkü ne söyledikleri gibi şeffaf, ne de göründükleri gibi masumlar…

Her nedense adamlara konuşmayan da yok! Gazeteciden işadamına kadar herkes bülbül…
İnsanlar ANKARA’daki değişikliği bilmiyor. ABD-İsrail çizgisine yakın olmak KARİYER getiriyordu düne kadar. Sizin meslekte bunun onlarca örneği var. Patronlar öyle olunca gazeteci durur mu Allah aşkına… Amerikan rüyası gören çoktu bu ülkede… Hepsi de önemli yerlere geldi. Her zaman ABD-İsrail hakları savunuldu. İnan çoğu zaman TÜRKİYE’nin haklarından önce geldi.

Patronlar nasıl ABD’ci oldu?
Bu bir İMANDIR… İman ettiler ABD’ye bir şey olmaz diye. Zaten MERKEZ MEDYADA GİZLİ BİR OMBUDSMAN VARDIR. Bu önemli bir işadamıdır aynı zamanda. Bütün patronlar üzerinde çok etkisi vardır. Onun istemediği bir şey olmaz. Nedeni de ULUSLARARASI İLİŞKİLERİDİR!

Kim bu isim?
Biz ona YAŞLI KURT diyoruz… O, Boğaz manzaralı evinde her kesimden gazetecileri KABUL edip TALİMAT yağdırırken, kimsenin bunları bilmediğini sanıyor.

Devlet farkında mı?
Az önce dedim ya bunlar TÜRKİYE’nin el değiştirdiğini bilmiyor. Ankara’da artık MİLLİ bir kader çiziliyor.

Ama adamlar alışmış. O kadar rahatlar ki… Yakında belgeler ortalığa döküldüğünde, STRATFOR’u çok ararlar… Bu kez yazılanlar DEDİKODU olmayacak. Herkes şoke olacak…

Takvim