Bulgarlar Türk Dizilerine Bayıldı

Medya
Sabaha karşı Sofya. Evlerin ışıkları birer ikişer yanıyor. Saat beşte Bulgaristan’ı uyandıransa, Türkiye’den bir dizinin yeniden gösterimi; Gümüş yani, oradaki adıyla İnci‘nin ekranl...
EMOJİLE

Sabaha karşı Sofya. Evlerin ışıkları birer ikişer yanıyor. Saat beşte Bulgaristan’ı uyandıransa, Türkiye’den bir dizinin yeniden gösterimi; Gümüş yani, oradaki adıyla İnci‘nin ekranlardaki tekrarı.

Taraf gazetesinden Sezin Öney’in haberine göre, Bulgaristan’da Türkiye menşeli dizilerin tiryakisi olanlarsa, Türk kökenliler kadar, aşırı milliyetçisinden sosyalistine, akademik kariyer sahibinden köylüsüne geniş bir yelpaze. Bulgaristan’daki “Türk dizileri” rüzgârının farkına ilk kez, geçen bahar Avrupa Parlamentosu seçimleri arifesinde bana, sosyalist Bulgar bir milletvekili adayının şahsi önemini vurgulamak için, “Binbir Gece’den önce konuşma fırsatını bana verdiler” demesiyle varmıştım.

Ancak, ülkenin haftalık Kapital dergisinin röportaj yaptığı, Bulgaristan’ın kuzeybatısındaki, sıkı bir Bulgar milliyetçi hareketi destekçisi olan bir köyden 73 yaşındaki Tsvetana ve 79 yaşındaki Ivan’ın, belki de hayattaki ilk ve son maceraları olarak, tüm birikimlerini harcayarak İstanbul’a gitmeye karar vermelerinin tek sebebinin, Binbir Gece olduğunu okumak daha da sarsıcı oldu. Çiftin, Binbir Gece tutkusunun ardındaysa, “dizide çok güzel ve insani ilişkilerin anlatılması” yatıyor. Kapital dergisinin konuştuğu bazı milliyetçi Bulgarlar, “her ne kadar itiraf etmesi zorsa da, Türkiye halkı meğer bize herkesten yakınmış” diyor. Türkiye kaynaklı dizilerde, “çocukların büyük sevgi gösterilerek ve büyüklere saygı duymayı öğretilerek büyütülmesi, erkeklerin kadınlara büyük saygıyla davranması, Türkiye’nin sanıldığı gibi aşırı muhafazakâr kimselerden değil, gelenek ve modernliğin dengesini bulmuş bir halktan oluşması”, bu yakınlığın nedeni olarak gösteriliyor.

Bulgaristan Bilimler Akademisi’nden sosyolog Alexei Pamporov, “Bu diziler sayesinde, birden Türkiye’nin, tamamen bir Avrupa ülkesi olduğunu anladık” diyor. Pamporov’a göre, “Kendilerini vatansever olarak görmek isteyen en milliyetçi kesimler bile, fikirlerini değiştiriyor”. Bu görüş, Açık Toplum Enstitüsü’nün yürüttüğü bir araştırmaya göre, 1992’de Bulgar Türkleri’ne karşı olumsuz önyargılar, halkın yüzde 85’inin “fanatik” yorumuna karşı, bugün yaklaşık yüzde 25 oranında “farklı inançtakiler” görüşüne dönüşmüş durumda.

Tam da, görüşlerine başvururken Bulgar arkadaşım yerinden fırlayıverip müsaade istiyor; Yabancı Damat’a yetişmek için.