28 Şubat medyasına suç duyurusu

Medya
Dünya Demokrasi Hareketi yarın saat 14.00’te Ankara Adliyesi’nde Aydın Doğan ve Dinç Bilgin ile Emin Çölaşan, Güneri Cıvaoğlu, Rauf Tamer, Fatih Çekirge, Ertuğrul Özkök, Fikret Bila ve Okt...
EMOJİLE

Dünya Demokrasi Hareketi yarın saat 14.00’te Ankara Adliyesi’nde Aydın Doğan ve Dinç Bilgin ile Emin Çölaşan, Güneri Cıvaoğlu, Rauf Tamer, Fatih Çekirge, Ertuğrul Özkök, Fikret Bila ve Oktay Ekşi olmak üzere 7 gazeteci hakkında 28 Şubat’ta suç işledikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacak. Dünya Demokrasi Hareketi Başkanı Bayram Zilan ile bu gazete patronları ve gazeteciler için neden suç duyurusunda bulunduklarını konuştuk.

28 Şubat medyasıyla ilgili neden suç duyurusunda bulunduklarını sorduğumuz Bayram Zilan, şunları söyledi:
“Biz 96 yılının sonundan 97 yılı ortalarına kadar 28 Şubat sürecindeki gazete manşetlerini ve köşe yazıları üzerine arşiv çalışması yaptık. 28 Şubat’ın yıldönümünde bir sergi açtık ’28 Şubat’a Trajikomik Gerekçeler’ adı altında, burada seçtiğimiz 40 tane manşeti yayınladık. O günkü çalışmamızı devam ettirdik ve burada suç teşkil eden aslında hani bizi bir noktaya götürmek isteyen, sanki masa başında anlaşma yapılmış gibi bir durumla karşılaştık. Gazete manşetlerinde, köşe yazılarında bunu gördük. Yani sanki Türkiye İranlaşıyor,Türkiye’ye şeriat geliyor gibi bir manipüle etme çabası, yani borsa spekülatörü gibi Türkiye’yi bir yöne doğru çekme, kışkırtma ve bu şekilde mevcut halkın seçtiği iktidarı devirme şeklinde bir ‘suçla’ karşılaştık. Biz zaten 28 Şubat’ın medya ayağının soruşturulmadığını düşünüyoruz. Bir dava da açıldı ama medya ayağının da soruşturulması gerekiyor. Çünkü çok aktif rol aldı. Bu şekilde biz kendi açımızdan gazete kupürlerini vs.lerini topladık. Birkaç DVD hazırladık. İki tane DVD ve bir CD hazırladık. Bütün bunları yarın savcılığa teslim edeceğiz."

Medyada Nazlı Ilıcak ve Sevilay Yükselir gibi isimlerin 28 Şubat medyasının yargılanmasına karşı olduklarını ve öncelikle ordu mensuplarının yargılanması gerektiği yönünde fikir beyan ettiklerini hatırlattığımız Bayram Zilan, sorumuza şu şekilde yanıt verdi:

“Ama şöyle söyleyeyim 28 Şubat’ın diğer darbelerden tek farkı şu; bu darbe postmodern bir darbe. Silah kullanılmadan iktidar devrildi. Ordu yönetime el koymadı, buna gerek de kalmadı. Çünkü bunun bir sac ayağı da medyaydı. Çünkü o gün medya bu işi manipüle etmeseydi, o manşetleri atmasaydı böyle bir zemin hazırlanmayacaktı. Biz dönüp geriye baktığımız zaman günübirlik  kullanılan kişileri gördük. Yani bir gün kullandılar, bir daha piyasadan silindiler. Örneğin Fadime Şahin, Ali Kalkanacı, Aczimendiler vs… bunlar var olan kişilerdi ama bir günlük kullanıldılar ve işleri bitti. Burada medyanın çok ciddi bir zemin hazırladığını görüyoruz. Şimdi medyayı çekelim 28 Şubat’tan böyle bir şey olabilir miydi sizce? Tabi ki olamazdı. Bunun böyle olması mümkün değildi. Dolayısıyla bu ‘28 Şubat Postmodern Darbesi’nin en önemli sacayağının medya olduğu ve bunun da mutlaka soruşturulması gerektiği kanaatindeyim. Ben ne Sevilay Yükselir’e ne Nazlı Ilıcak’a bu konuda katılmıyorum. Evet ifade özgürlüğü açısından söylüyorlarsa biz de ifade özgürlüğüne saygılıyız ama bu ifade özgürlüğünü aşan bir şey.”

on5yirmi5