Ergenekon’da 19 tahliye, işte tahliye olan isimler

Hukuk
Ergenekon davası kapsamında tahliye başvurusu yapan 19 sanık hakkında tahliye kararı alındı. Aralarında Veli Küçük ve Levent Ersöz’ün de bulunduğu 7 sanığın ise tahliye talepleri reddedildi. Yal...
EMOJİLE

Ergenekon davası kapsamında tahliye başvurusu yapan 19 sanık hakkında tahliye kararı alındı. Aralarında Veli Küçük ve Levent Ersöz’ün de bulunduğu 7 sanığın ise tahliye talepleri reddedildi. Yalçın Küçük’ün tahliyesine oy çokluğuyla karar verilirken diğer tüm tahliye kararları oy birliğiyle alındı.

Tahliye olan sanıklar hakkında adli kontrol tedbirleri kapsamında, Sedat Peker hariç tahliye olan 18 sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulurken, 7 kişinin de ayrıca karakola giderek imza atmalarına karar verildi.

Kararlar

Tuncay Özkan, Sedat Peker ve Levent Göktaş, Kemal Kerinçsiz, Dursun Çiçek, Yalçın Küçük, Alparslan Arslan, İbrahim Şahin, emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hasan Iğsız, emekli Tuğamiral Alaettin Sevim, gazeteci Merdan Yanardağ ile Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin tahliyesine karar verildi.

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan Doğu Perinçek’in tahliyesine, Veli Küçük’ün ise tahliye talebinin reddine karar verdi.

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan Hasan Atilla Uğur, Muzaffer Tekin, Hikmet Çiçek, Oktay Yıldırım ve Mehmet Demirtaş’ın tahliyelerini kararlaştırdı.

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan Levent Ersöz, Hasan Ataman Yıldırım, Mehmet Bedri Gültekin, Serdar Öztürk, Erkan Önsel ve Turhan Özlü’nün tahliye taleplerini reddetti.

Yurtdışına çıkış yasağı

Mahkeme sanıklar Levent Göktaş ve Tuncay Özkan hakkında yurt dışına çıkış yasağı koydu. Heyet, Sedat Peker hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulamalarına gerek olmadığına hükmetti.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi de Ergenekon Davası sanıklarından Kemal Kerinçsiz’in tahliyesine karar verdi. Heyet, Kerinçsiz hakkında yurt dışına çıkış yasağı da koydu.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise Ergenekon Davası sanıklarından emekli Albay Dursun Çiçek ile Alparslan Arslan’nın tahliyesine karar verdi. Mahkeme heyeti, Alparslan Aslan hakkında, haftada 3 kez karakola giderek imza atması kararını vererek, yurt dışına çıkış yasağı koydu.

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan İbrahim Şahin’in tahliyesine karar verdi. 

Şahin’in tahliye talebini değerlendiren İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi de 6526 sayılı yasa kapsamında çıkan uzun tutukluluğa ilişkin kararı dikkate alarak tahliyesine karar verdi. Heyet, Şahin hakkında yurt dışına çıkış yasağı koydu, haftada bir kez karakola giderek imza atmasına karar verdi.

Yalçın Küçük oy çokluğuyla

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan Yalçın Küçük’ün tahliyesini kararlaştırdı.

Yalçın Küçük’ün tahliye talebini değerlendiren İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık hakkındaki dosyanın henüz gerekçeli kararının yazılmadığı, sanığın sabit ikamegahı olması, sağlık durumu, tutuklamanın tedbir olması, delilleri karartma şüphesinin olamayacağını dikkate alarak tahliyesine oy çokluğuyla karar verdi.

Heyet, Yalçın Küçük hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı vererek, her hafta karakola giderek imza atmasına hükmetti. 

Karara karşı oy kullanan hakim Ahmet Arıkan, muhalefet şerhinde, ”Tutuklanma nedenlerinde aradan geçen zamanda bir değişiklik bulunmaması, sanığın aldığı ceza, sanığın suçunun katalog suçlardan olması, tutuklu kaldığı süre nedenleri ile tahliye talebinin reddi ile tutukluluğun devam etmesi görüşündeyim. Bu nedenle mahkemenin çoğunluk görüşüne katılmıyorum” ifadelerini kullandı.   

Eruygur, Iğsız, Sevim, Yanardağ ve Çelebi’nin tahliye taleplerini değerlendiren İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi de Anayasa Mahkemesinin İlker Başbuğ hakkında verdiği kararı, tutuklamanın bir tedbir olması, şu aşamada tutukluluktaki gayenin gerçekleşmiş olması, gerekçeli kararın uzun bir süredir yazılmamış olmasını ve tutuklu kaldıkları süreyi dikkate alınarak tahliyelerine karar verdi.

Mahkeme heyeti, sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı da koydu.

Dursun Çiçek çıkamayacak

Mahkeme heyeti, Dursun Çiçek’in ise “Anayasa Mahkemesinin İlker Başbuğ hakkında verdiği kararı, tutuklamanın bir tedbir olması, şu aşamada tutukluluktaki gayenin gerçekleşmiş olması, gerekçeli kararın uzun bir süredir yazılmamış olmasını” dikkate alarak tahliyesine karar verdi.

Heyet, Dursun Çiçek hakkında yurt dışına çıkış yasağı vererek, haftada bir kez karakola giderek imza atmasına hükmetti.  

“Balyoz Planı” Davası kapsamında da 16 yıl hapis cezası verilen Çiçek, Yargıtay’ın onaması nedeniyle cezaevinden çıkamayacak.

Alparslan Aslan cezaevinden çıkamayacak

Adalet Bakanlığı yetkilileri, Ergenekon davası kapsamında uzun tutukluluk nedeniyle tahliyesine karar verilen Danıştay saldırısı zanlısı Alparslan Aslan’ın, işlediği üç ayrı suçtan kesinleşmiş cezası bulunduğundan cezaevinden çıkamayacağını bildirdi.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan Danıştay saldırısının zanlısı Alparslan Aslan’ın, 6526 sayılı yasa kapsamındaki tutukluluk süresi nedeniyle tahliyesine karar verdi. 

Adalet Bakanlığı yetkilileri, Mayıs 2006’dan bu yana cezaevinde bulunan ve ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Alparslan Aslan’ın işlediği üç ayrı suçtan kesinleşmiş cezası bulunduğundan cezaevinden çıkamayacağını açıkladı. 

Aslan’ın, “kamu malına zarar verme” suçundan yargılandığı Sincan Asliye Ceza Mahkemesinden aldığı 3 yıl 4 ay hapis cezasının bulunduğu bildirildi.

Alparslan Aslan’ın ayrıca Silivri’deki Asliye Ceza Mahkemesinden aldığı 1 yıl ve 6 ay olmak üzere iki ayrı kesinleşmiş cezasının bulunduğu kaydedildi. 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Tuncay Özkan, Sedat Peker ve Levent Göktaş’ın da aralarında yer aldığı bazı sanıkların tahliye taleplerinin reddine ilişkin karar vermişti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davası sanığı 33 kişinin tahliye talebini, sanıkların “AİHM ve Yargıtay Genel Ceza Kurulu kararlarından da hükmen tutuklu statüsünde olup bu sürede geçen zamanın tutukluluktan sayılmadığı, kanunen tutuklu olmadıkları ve bu konuda kanunen bir karar verilmesi imkanı bulunmadığı” gerekçesiyle reddetti. 

Mahkemenin ret gerekçeleri arasında ayrıca, sanıkların, psikolojik harekat, kara propaganda yapmak suretiyle görsel ve yazılı medyayı, milletvekillerini, kamuoyunu, yargılama mercilerini etkileme, yönlendirme ihtimalleri ile davayı itibarsızlaştırma ve kaçma şüpheleri bulunması yer aldı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye taleplerine ilişkin kararını açıkladı. 

Mahkeme, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 10/5 maddesinde öngörülen tutuklama süresinin 2 kat uygulanacağına ilişkin hükmün 6526 sayılı yasayla kaldırıldığı belirtti.

Mahkeme, 6526 sayılı yasa ile hüküm tarihinde 5 yılı dolduran sanıkların tahliyesinin öngörüldüğünü, bu yasa ile 5 yıllık sürenin her bir suç için ayrı ayrı değerlendirileceğini, bu nedenle haklarında birden fazla suçtan mahkumiyet kararı verilen hükmen tutuklu sanıklar yönünden bu yasanın uygulanamayacağının anlaşıldığını bildirdi.

Ergenekon davası dosyası kapsamında halen hükmen tutuklu bulunan sanıklardan tek suçtan mahkumiyet kararı verilenlerin 5 yıllık sürelerinin dolmamış olması ve 5 yıllık süreyi dolduran hükmen tutuklu sanıkların ise birden fazla suçtan mahkum oldukları ve 5 yıllık sürenin her bir suç için ayrı ayrı değerlendirileceği anlaşıldığından söz konusu yasa hükmünün, hükmen tutuklu sanıklar hakkında uygulanamayacağının anlaşıldığı belirtildi.

Mahkeme heyeti, sanıkların tahliye talepleriyle ilgili kararında, hükmen tutuklu sanıklar Mustafa Levent Göktaş, Mehmet Fikri Karadağ, Özkan Kurt, Ulaş Özel, İsmail Sağır, Mehmet Demirtaş, Hasan Ataman Yıldırım, Levent Ersöz, Muzaffer Tekin, Sedat Peker, Boğaç Kaan Murathan, Semih Tufan Gülaltay, Veli Küçük, Fikret Emek, Kemal Kerinçsiz, Serdar Öztürk, Yalçın Küçük, Aykut Metin Şükre, Ergün Poyraz, İbrahim Şahin, Kemal Aydın, Doğu Perinçek, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel, Hikmet Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım, Hasan Atilla Uğur, Tuncay Özkan, Durmuş Ali Özoğlu, Memet Zekeriya Öztürk, İsmail Yıldız, Oktay Yıldırım’ın suçlarının sabit olduğu görülerek haklarında ağır müeyyideleri gerektiren cezaların tayin edildiğini, sanıkların psikolojik harekat, kara propaganda yapmak suretiyle görsel ve yazılı medyayı, milletvekillerini, kamuoyunu, yargılama mercilerini etkileme, yönlendirme ihtimalleri ile davayı itibarsızlaştırma ve kaçma şüphelerinin bulunduğunu kaydetti.

Hükümle haklarında yakalama kararı çıkarılan bir kısım sanıkların halen yakalanmamış olmalarını, daha önce haklarında yakalama kararı çıkarılıp firari durumda bulunan ve dosyadan tefrik edilen sanıkların henüz yakalanamamış olmalarını, sanıkların halen hükmen tutuklu durumda bulunmalarını, almış oldukları ceza miktarlarını göz önüne alan mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) uygulamalarında tutuklama için makul suç şüphesinin dahi yeterli görüldüğünün AİHM içtihatlarında da kabul edildiğini, bu nedenlerle atılı suçları işledikleri sabit olan tutuklu sanıklar hakkında adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağını ifade etti.

Mahkeme, sanıkların, AİHM ve Yargıtay Genel Ceza Kurulu kararlarından da hükmen tutuklu statüsünde olup bu sürede geçen zamanın tutukluluktan sayılmadığı ve kanunen tutuklu olmadıkları belirterek, bu konuda kanunen bir karar verilmesi imkanının bulunmadığından sanıkların taleplerinin reddine hükmetti.

Kararda, 20 Ekim 2008’de Ergenekon Davası’nın duruşmalarına başlandığı, 5 Ağustos 2013’te sona erdiği bildirildi. Kararda, mahkemenin kısa kararında bir kısım sanıklar hakkında 125 suçtan beraat, 9 sanık hakkında düşme, 7 sanık hakkında tefrik, 6 sanık hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği, kararın kesinleşmemiş olduğu, gerekçeli kararın yazımının devam ettiği, önemli bir kısmının da yazıldığı belirtildi. 

Yapılan yargılamada, “Türkiye’deki derin devletin adı olan Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün çok karışık bir ilişkiler yumağına sahip olduğunun görüldüğü” ifade edilen kararda, örgütün yargılanan mensuplarının cezalandırıldığı, belli bir kısmının açığa çıktığı, bazı hücrelerine ise ulaşılamadığı kaydedildi. 

Kararın ancak makul bir süre içerisinde yazılabileceğinin herkes tarafından kabul gören bir husus olduğu anlatılan kararda, gerekçeli kararın 15 gün içerisinde yazılmasının beklenmesinin hak ve nefaset ile bağdaşmayacağı ifade edildi.