AYM’ye ‘tenceremi vermediler’ diye başvuran da var

Hukuk
Son dönemde Mustafa Balbay, İlker Başbuğ, Fatih Hilmioğlu ve Twitter yasağının iptali gibi bireysel başvuru kararlarıyla gündeme gelen Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) ‘bireysel’ yoğunluğu Başr...
EMOJİLE

Son dönemde Mustafa Balbay, İlker Başbuğ, Fatih Hilmioğlu ve Twitter yasağının iptali gibi bireysel başvuru kararlarıyla gündeme gelen Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) ‘bireysel’ yoğunluğu Başraportör Mustafa Çağatay değerlendirdi. Bugüne kadar 16 bin bireysel başvuru yapılan AYM, her başvuruyu inceliyor ve karar bağlıyor. Mahkemeye önemli başvuruların yanı sıra ‘tenceremi vermediler’ diye gelen, sayısal loto’yu aslında ben bilmiştim diye başvuranlar bile var. El Cezire Türk’e verdiği röportajda Başraportör Mustafa Çağatay, AYM’in nitelikli dosyalarla uğraşması gerekirken, tuhaf başvurular için mesai harcamak zorunda kaldığını söyledi.

Anayasa Mahkemesi verdiği kararlarla son günlerden adından çok söz ettirdi. Bu önemli başvuruların yanında ilginç başvurularda yapılıyor mu? Mahkemenin bu başvurulara karşı tutumu nasıl oluyor?

Evet mahkemeye gelen her başvuru değerlendirilip karara bağlanılıyor. Bazı ilginç başvurular da oluyor elbette.

Örneğin vatandaşın birine sürekli alışveriş yaptığı marketten hediye kuponu vermişler. Adam da hediye kuponuyla bir tencere almış. Ancak eve gittiğinde hanımı diyor ki ‘bu tencere büyük, bana küçük tencere al’ Adam tekrar markete gidip tencerenin küçüğünü istiyor. Eve geldiğinde hanımı bu kez ‘bu kadar da küçük demedim. Orta boy olsun’ diyor. Tekrar gidiyor markete yetkililer ‘büyük verdik olmadı küçük verdik istemedin, değiştirmiyoruz’ diyerek adamı kapı dışarı ediyorlar.

Bunun üzerine adam market yetkilileri benim istediğim tencereyi vermedi diyerek savcılığa şikayette bulunuyor. Savcılığın takipsizlik kararı vermesiyle konuyu Ağır Ceza Mahkemesine taşıyor. Ağır Ceza Mahkemesi de reddedince market yetkilileri hakkında dava açılamıyor.

Dava açılmayınca 80 yaşındaki vatandaş bu kez bize geliyor. ‘Orta büyüklükteki tenceremin verilmesi’ diye başvuruda bulunuyor. Anayasa Mahkemesi bununla ilgilendi. Tencerenin değerini tespit etmek için şikayetçiye tencerenin değerini sorduk. Bu başvuruya bakan raportör arkadaşımız amcayı cebinden de aramış fiyatını gönderin diye. Dosyaya yazılı da cevap vermeyince eksiklikten dolayı başvuru reddedildi. Ancak bu ciddi bir mesai alıyor. Mesela bu dosyanın bizim önümüze gelmemesi lazım.

Bir başka ilginç başvuruya zaman aşımı bakımından yetkisizlik kararı verdik. Vatandaşın biri 1990’lı yıllarda kahvede otururken arkadaşlarına sayısal loto için altı rakam söylüyor. Sayısal lotoyu dolduruyorlar. O dönemin parasıyla 2 trilyon para çıkıyor. Para çıkınca ‘rakamları ben söyledim, benim de hakkım var. Paramı verin’ diyor. Tabi iş savcılığa falan intikal ediyor. Savcılık takipsizlik kararı verince bize geliyor. Vatandaş hesap etmiş. Faiziyle birlikte 8 trilyon para. ‘Hakkımı istiyorum’ diyor. Bu dosyayı da zaman aşımından yetkisizlik kararı verdik. Ancak karar verilmek zorunda olduğu için heyet işgal ediliyor.

Bu kadar çok bireysel başvuru olmasının sebebi nedir?

Aslında baktığınızda toplumda verdiğimiz kararlar makes buldukça muazzam bir başvuru yapıldı. 2013 yılında çok fazla dosyayı karara bağlamadık. Sistem yeni başlamış, buradaki arkadaşlar da bireysel başvuru sistemini bilmiyordu. Mahkeme birden bire işin içine giremedi. Bireysel başvuru sistemini çocuğa benzetirsek, bireysel başvuru aslında şu an emekleme döneminde.

Ne kadar başvuru yapıldı? Bir yılda kaç başvuru karara bağlanılabiliyor?

31 Mart 2014 tarihine kadar 15 bin 710 bireysel başvuru dosyası geldi. Sadece 2014 yılında 4 bin 471 başvuru yapıldı. 2012 yılında bin 342 başvuru yapılırken 2013 yılında ise 9 bin 297 başvuru geldi. 2013 yılında bireysel başvuru ortalamasına baktığımızda aylık ortalamaya 824 dosya gelmiş. 2014 yılında ise bu rakam bin 490’a çıktı. Bireysel başvurular yüzde elli arttı. Dosyaların yüzde 38’ini karara çıkarmışız. 3 bin üzerinde kabul edilemezlik taşıyor. 4 kişi de şikayetinden vazgeçti. Bin 252 tanesini eksiklikten gönderdik. Şu ana kadar 64 dosyada ihlal kararı verdik.

Bireysel başvuru sistemi nasıl işliyor?

Bireysel başvuru sisteminde üçlü bir yapı var. Birincisi komisyonlar. Komisyonlarda iki üye var. Başvuru geldiğinde usulü bir eksiklik var mı veya zaman bakımından yetkisine giren bir şey var mı diyerek usulen inceleme yapıyorlar. Her bölümde üç komisyon var ve her bölümde 6 kişi çalışıyor. Eksiklik yoksa kabul edilebilirlik kararı veriyorlar. Üyeler iki bölümde çalışma yapıyor. İçtihat uyuşmazlığı çıkarsa Genel Kurul’a gönderiyor. En son kararı da Genel Kurul veriyor.

10 bine yakın dosya yükü olduğu görülüyor. Bu iş yükü AYM’yi kilitler mi? 

Şu anda kilitlenme söz konusu değil. Ancak büyük iş yüküyle karşı karşıyayız. Böyle giderse her ay bin 500 dosya gelirse yılda 18 bin dosya edecek. Bu dosyaların hepsini çıkaramadığınızda artacaktır. Bizi düşündürüyor. Mahkeme kendi içinde tedbir alacaktır. Mahkeme şu ana kadar pilot kararlarla sistemi oturtuyor. Emsal kararlar oluştu. Bu zamandan sonra hızlı kararlar verecek. İspanyaya baktığımızda 7 bin 292 dosya gelmiş. Verdikleri karar sayısı ise 124 geri kalanı reddediyorlar. İspanya Anayasa Mahkemesi 124 dosyayla muhatap olurum diyorum. Diğerlerini reddediyor. Dünyada bu iş böyle yürüyor.  Dünya da Anayasa Mahkemeleri bireysel başvuruların yüzde 5’ini karara bağlıyor.

Anayasa Mahkemesi’nin son aldığı kararlar hükümet yetkilileri tarafından eleştiri konusu oldu. Mahkeme hükümet karşıtı mı?

Anayasa Mahkemesi nerede bir hak ihlali var ona bakıyor.  Dosya seçilmiyor. Örneğin bir Twitter yasağı geliyor sizin önünüze. Buna 6 ay sonra karar verseniz bir anlamı kalmayacak. Vatandaşların sınır dışı edilme durumlarında da aynı şey geçerli. Acil toplanmanız gerekir. Bu vatandaş sınır dışı edilsin sırası gelince ben bu dosyaya bakayım derseniz, bir hak ihlaline daha neden olursunuz. Dünyada da böyle AİHM’de aynı şeyi uyguluyor. Mahkemenin bu kriterleri kullanması mahkemenin kişiye göre davrandığı iddiasını ortaya çıkarıyor ancak yanlış.

Twitter kararında AYM’in İç hukuk yolları tükenmeden karar verdiği iddia edildi. Bu eleştirilere ne diyorsunuz?

Bu yanlış anlaşıldı. Twitter kararı görüşüldüğü gün İdare Mahkemesi’nin de karar verdiği öğrenilince kararın uygulanması beklendi ve twitter görüşmesi sonraya alındı. Bir hafta sonra tekrar görüşülerek karara bağlandı. 8 gün uygulanmayınca tekrar toplanıp mahkeme karar aldı. Başvuru yollarında iç hukuk yollarının tüketilmesi mutlak değil. Adam mesela 10 yıldır yargılanıyor. Makul yargılama süresini aşmış. Adama ‘Yargıtay aşamasını tamamla gel’ denilmez. Denilirse hak ihlaline neden olursunuz. Bu sadece Twitter kararında değil AYM’in Balbay kararında da aynı şey uygulandı.

Yargıtay ve Danıştay’ın kemikleşmiş içtihatları varsa AİHM diyor ki ‘buraya da gitse sonuç değişmeyecek. 100 tane başvuruya mahkeme hep aynı kararı vermiş’  AİHM olarak ‘artık oraya başvurma koşulunu aramam’ diyor. Kanunsuz çok net şeyler varsa AİHM burada da kararlarını esnetiyor.

Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının siyasi olduğu iddiasına ne diyorsunuz?

AYM’in verdiği kararlara baktığımızda parlamentonun çıkardığı bir yasayı iptal ediyor. Toplumun ilgisini çekiyor. Doğal olarak da toplumda siyasal sonuçlara neden oluyor. AYM’in ifa ettiği görevden kaynaklanıyor bu. Böyle bir algı oluşturuluyor. Bu normaldir.

Adliyelerde savcı ve hakimlerin iş yükünden eve dosya götürdüğü görülür. AYM’de bu tür şeyler yaşanıyor mu? Üyelerin eve dosya götürdüğü oluyor mu?

AYM’de de aynı şey söz konusu.  Üyelerimizin de dosya götürdüğü oluyor. Mahkeme başkanımız Haşim Kılıç da dosya götürüyor. Çok net söyleyebilirim. Yüksek yargıda makam yükseldikçe iş azalır. Anayasa Mahkemesi için bu durum tam tersi. Makam yükseldikçe iş artıyor. Daha yoğun çalışmak zorunda kalıyorsunuz. Eve dosya götürmek sıradan bir iş haline geliyor.

Raportörün hazırladığı raporun kurula bir etkisi var mı? Rapor dışında farklı bir karar verilebilir mi?

Kararların tam tersi çıkabiliyor. Raportörün yaptığı çalışma üyelere lojistik destek sağlamaktır. Rapor olmadan da karar çıkmaz. İç tüzükte de bu var zaten. O rapordan sonra dosya gündeme alınabilir.

Röportajın devamını okumak için tıklayınız!