8. Sınıf Öğrencisi Hakaret Eder mi

Hukuk
Taraf gazetesinin haberine göre, Balıkesir’de 14 yaşındaki öğrencinin Atatürk’le ilgili şakası Adliye’ye taşındı. Mahkeme “hakaret yok” diye davayı bozdu. Yargıtay üç yıl...
EMOJİLE

Taraf gazetesinin haberine göre, Balıkesir’de 14 yaşındaki öğrencinin Atatürk’le ilgili şakası Adliye’ye taşındı. Mahkeme “hakaret yok” diye davayı bozdu. Yargıtay üç yıl hapis istedi. 8. sınıf öğrencisi, derste öğretmeninin “Kitapları çıkarın” sözü üzerine Atatürk’ü göstererek “Bu kitap bu inek tarafından getirildi. Bu inek olmasaydı kitap olmazdı” dedi. Öğretmen şikâyetçi olunca dava açıldı. Mahkeme, “O bir çocuk. Hakaret kastı yok” dedi. Yargıtay kararı bozdu, üç yıl hapis istedi.

Derste öğretmeninin ‘Kitapları çıkarın” sözü üzerine Atatürk’ü göstererek ‘Bu kitap bu inek tarafından getirildi. Bu inek olmasaydı kitap olmazdı’ diyen 14 yaşında çocuğa Atatürk’e alenen hakaretten üç yıl hapis cezası gündemde.

Mahkeme, ilköğretim 8. sınıf öğrencisi hakkında Atatürk’e hakaret suçundan açılan davada “O daha çocuk. Sanığın sözünü şaka amaçlı söylediği ve hakaret kastıyla hareket etmediği vicdanî kanaatine ulaşılmıştır. Sanık henüz Atatürk’ü öğrenecek çağdadır. Çocuğun suç işlediğini kabul etmek Atatürk’ün hatırasına hakarettir” gerekçesiyle beraat kararı verdi. Ancak Yargıtay dinlemedi, ‘hakaret için genel kast yeter’ deyip kararı bozdu ve çocuğa üç yıla kadar hapis istedi.

SINIFTAKİ ŞAKA, OLDU DAVA
14 yaşındaki çocukla ilgili dava Balıkesir Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava dosyasına göre olay şöyle gelişti: “İlköğretim okulu 8. sınıfta derse giren öğretmen, öğrencilerine ‘Kitapları çıkarın’ dedi. Bunun üzerine çocuklardan biri ‘Nereden çıktı hocam’ dedikten sonra sınıfta asılı Atatürk posterini göstererek ‘Bu kitap bu inek tarafından getirildi. Bu inek olmasaydı kitap olmazdı’ deyince kızılca kıyamet koptu. Öğretmenin şikâyeti üzerine söz konusu çocuk hakkında Balıkesir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı ve hakkında ‘Atatürk’ün manevi hatırasına alenen hakaret’ suçundan ceza istendi.

ÇOCUK: ÖĞRETMENİM YANLIŞ ANLADI
Sanık çocuk mahkemede Atatürk’e hakaret suçlamasını şu savunmayla reddetti: “Ben öğretmenim ‘Kitapları çıkarın’ deyince elimi kaldırarak konuştum. Ancak bu sırada Atatürk’ün resmini göstermedim ve Atatürk’e ‘inek’ demedim. Atatürk gibi bir insana hakaret etmem, öğretmenim beni yanlış anladı.”

Mahkeme, daha sonra öğrencisini mahkemelik eden öğretmeni dinledi. Öğretmenin ifadesi ise şöyle: “Olay tarihinde sınıfta ‘Kitaplar nerede’ diye sordum. Bu sırada sanık, aslında kitabı olduğu halde eliyle Atatürk’ün resmini göstererek ‘Bu kitap bu inek tarafından getirildi, bu olmasaydı, kitap olmazdı’ şeklinde cevap verdi. Kendisini ikaz edince çok korktu. Bu davranışını bilinçli olarak yapmadığını düşünüyorum. Kendisini üç yıldır ben okutuyorum ve bugüne kadar olumsuz bir davranışını görmedim, şikâyetçi de değilim.”

Mahkeme, olayın tanığı olan bir öğrenciyi de dinledi. Bu küçük tanık, sanık olan arkadaşının ‘Bu kitap bunun yüzünden çıktı’ dediğini ancak Atatürk’e ‘inek’ dediğini duymadığını aktardı.

“HAKARET KASTI İÇİN BİLİNÇ LAZIM”
Balıkesir 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Aydın Başar, bunun üzerine yargılamayı beraat kararıyla bitirdi. Beraat şu önemli gerekçelere dayandırıldı:

– Atılı suçu işlediği iddia olunan sanık, olay tarihi itibariyle 14 yaşında olup, 8. sınıf öğrencisidir. Olay sınıfta meydana gelmiş ve anlık bir tepki sonucu sanık Atatürk’ün resmini göstererek iddia edilen sözleri söylemiştir.

– Sanığın yaşı, olayın oluş şekli ve meydana geldiği yer göz önüne alındığında sanığın hakaret kastı ile hareket ettiğini söyleyebilmek mümkün değildir. Hakaret kastı için belli bir bilinç ve o bilincin doğurduğu olumsuz değer yargısıyla ve Atatürk’ün şahsına hakaret etmek kastıyla hareket etmesi gerekir.

– Sanık henüz Atatürk’ü öğrenecek ve öğretilecek yaştadır. Sanığın bu eylemi ancak öğretmeni tarafından Atatürk’ü ve düşüncelerini öğretme yönünden bir eksiklik olarak görülüp, onun bu yönde eğitilmesi ve bilgilendirilmesi amacına vesile olabilir.

– Bu yaştaki bir çocuğun bu davranışı nedeniyle üzerine atılı suçu işlediğini kabul etmek belki Aziz Atatürk’ün hatırasına hakaret olacaktır.

– Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde sanığın sözünü çocukça bir duygudan kaynaklanan şaka amaçlı olarak söylediği ve hakaret kastıyla hareket etmediği vicdanî kanaatine ulaşıldığından sanığın beraatine karar vermek gerekmiştir.

YARGITAY: BASIN CEZAYI
Bu karar savcının temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesi’ne gitti. Ceza Dairesi, Hâkim Başar’ın ‘çocuk’ vurgusunu önemsemedi ve beraat kararını oybirliğiyle bozdu.
Bozma kararı şöyle gerekçelendirildi: “Oluşa uygun kabule göre, sanık tarafından söylenen sözlerde ‘Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret’ suçunun yasal unsurlarının gerçekleştiği ve suçun oluşması için genel kastın yeterli olduğu gözetilmeden yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır

Yargıtay’ın bozma kararı Balıkesir’e ulaştı.

Ancak, bu kez dava beraati veren 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeyip çocuk mahkemesine gönderilecek. Bu nedenle Hâkim Başar beraat kararında direnemeyecek. Yargıtay’ın 14 yaşındaki sanığa uygulanmasını istediği yasa Atatürk’e hakaret suçuna bir yıldan üç yıla kadar hapis (çocuk olduğu için indirim yapılabiliyor) öngörüyor. Bozma nedeniyle 14 yaşındaki çocuğa ceza ihtimali yüksek görünüyor.