”Birileri bu çocuğa İslam’ı anlattı da mı müslüman olma şartını sadece sünnetli olmak olarak biliyor”

Fildişi kulelerimizde oturan bizlere! Dün Kazakistan’da hocalık yapan öğrencimle yaptığım bir konuşmadaki anekdotu önemine binaen sizlerin de duyması için aktarıyorum. Eşiyle birlikte Almaata’dan epey...
EMOJİLE

Fildişi kulelerimizde oturan bizlere!

Dün Kazakistan’da hocalık yapan öğrencimle yaptığım bir konuşmadaki anekdotu önemine binaen sizlerin de duyması için aktarıyorum.

Eşiyle birlikte Almaata’dan epeyce uzak ( yaklaşık 400 km) bir köye giderler. Köy oldukça mahrumiyet bölgesi. Namaz kılmak için mescid sorarlar. Ama nafile köyde namaz kılacak bir mescid bulunmamakta. Açık alanda namazlarını kılarlar. Köyün kadınları hoca hanıma tesettürlü kıyafetlerini sorarlar. Başındaki başörtüsünü sorarlar. Niye böylesin derler. Ama bir yandan da çok yakıştığını, çok şık olduğunu söylerler. ( Bu arada hoca hanımın şıklık diye bir derdi yok. Kendisini çok yakınen tanıyorum. Türkiye’de yanımda altı sene kaldı.) Niye böyle giyindin diye soranlara “Bu kıyafetlerin Allah tarafından Müslüman kadınlara önerildiği, müslüman kadınların böyle örtünmelerini istediğini, Müslüman kadınların böyle giyinmesi gerektiğini anlatır.

Şimdi anlatacağım husus bu yazının en can alıcı kısmı, eşi de on yaşlarında bir çocukla konuşur. Çocuğa Müslüman mısın diye sorar. Çocuk tabi ki Müslümanım der. Eşi, Müslümanlığın bir işareti var. Onu biliyor musun der. Çocuk biliyorum der. Eşi, Müslümanlığını göster. Nasıl Müslüman olduğunu göreyim der. Çocuk hemen donunu indirir. Pipisini gösterir. Gördün mü ben Müslümanım der. Çocuk bunu yaparken sünnetli olduğunu göstererek Müslümanlığını göstermek ister. Eşi çok şaşırır. Aferin evet Müslümanmışsın der. Ancak sünnetin yanında insanın Müslümanlığını gösteren bir ifade de var der. Ona kelime-i şehadet derler. Kelime-i şehadeti söyler ve çocuğa beş on dakika içerisinde ezberletir. Bu ifade de Allah kendisinin tek olduğunu, her şeyi yarattığını, bizim de Allah’ı çok sevmemiz gerektiğini söyler.
Arkasından da bu ezberlediğin sözü evinizde annene, babana, kardeşlerine öğret der. Onlarda müslüman olsunlar der. Çocuğa yanlarında bulunanlardan hediyeler verirler. Çocuktan ayrılırlar.
Erkelerin sünnetli olması ben Rus değilim, Müslümanım demek olduğunu ben de daha önceki yıllarda Orta Asya’ya gittiğim zamanlarda tüm coğrafyada görmüştüm.

Gelelim fildişi kulelerde oturan bizlere:
Lütfen arkası gelmeyen tartışmalara son verelim.
Birbirimizi kötülemeyelim. Mezhep, meşrep tartışmalarını sonlandıralım.
Hocalar, alimler birbirine laf yetiştirmekten hatta birbirlerini tekfir etmekten uzaklaşsınlar.
İyiliklerde yarışalım.
Dünyanın farklı bölgelerinde parası olanın parasını, ilmi olanın ilmini, zamanı olanın zamanını, kısaca Müslüman ilgisini, sevgisini, tebliğini bekleyen milyonlar var. Kendilerini aydınlatacak eller bekliyorlar.

 

Dünyanın farklı bölgelerine bölgelerine giden arkadaşları da anlamsız bir şekilde ne işleri var diyenler lütfen dillerinizi yumuşatın.
Her bölgede umut mumu olacak Müslümanlar bekleniyor.
Ben de on iki yıldır Orta Asya’ya bunun için gidiyorum. On iki yıl içerisinde gördüğüm, yaşadığım, şahit olduğum değişimi inşallah kitaplaştıracağım.
Köyde küçük bir mescid yaptırmayı düşünüyorlar. Konuyu bana açtılar. Ben de sizlere duyuruyorum.
Ayrıca işimiz para ver kurtul olmasın.
Sahaya çıkalım. Sahada çalışanlarla birlikte olalım. Müslümanlığını sünnetli pipisini göstererek ıspatlayan çocuğun yanına gidemeyen bizlerin sorumluluğu yok mu?
Birileri bu çocuğa İslam’ı anlattı da mı müslüman olmanın şartının sadece sünnetli olmak olarak biliyor.
Müslümanlığını sünnetli pipisi ile ilan eden çocuğun hesabını veremeyiz.
Hesap günü ya RABB bana kimse İslam’ı anlatmadı, öğretmedi. Ben köyümde de sadece erkeklerin sünnetinin İslam olduğunu öğrendim derse ki ben diyeceğine inanıyorum. Verilecek cevabımız olmalı değil mi?
Ben duydum, sizlere de duyuruyorum.
Gereği herkese!!!!!!

Vahap Yaman