Merkez’den Hükümet’e Açık Mektup!

İstatistik
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ”2011 yılına ilişkin açıklanan veriler ekonomideki dengelenme sürecinin arzu ettiğimiz şekilde gerçekleşmeye başladığını gösteriyor” dedi.   Başçı,...
EMOJİLE

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ”2011 yılına ilişkin açıklanan veriler ekonomideki dengelenme sürecinin arzu ettiğimiz şekilde gerçekleşmeye başladığını gösteriyor” dedi.
 
Başçı, yılın ilk Enflasyon Raporunun tanıtıldığı basın toplantısında, ekim ayı sonunda bugüne kadar avro bölgesinde kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair endişelerin alınan politika tedbirlerine rağmen küresel iktisadi görünümü olumsuz etkilemeye devam ettiğini söyledi.
 
Başta avro bölgesi ekonomilerinde olmak üzere küresel ölçekte büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellendiğinin anımsatan Başçı, bu doğrultuda gelişmiş ülkelerde para politikalarının normalleşme sürecinin uzun bir süre için öteleneceğine dair algılamaların güçlendiğini görüldüğünü anlattı.
 
2012 yılının başı itibariyle risk iştahında göreli bir iyileşme görülse de avro bölgesine ilişkin sorunların çözümüne yönelik belirsizlerin sürdüğünü yineleyen Başçı, bu durumun artan bulaşıcılık riski ile birlikte küresel finans piyasalarındaki kırılganlığın devam etmesine neden olurken aynı zamanda esnek bir para politikası çerçevesine sahip olmanın önemini de ortaya koyduğunu söyledi.
 
Başçı, Merkez Bankası olarak geçen yılın ilk yarısında artan makro finansal riskler karşısında ekonomide kademeli olarak daha sağlıklı bir büyüme kompozisyonuna doğru yönlendirmeyi amaçladıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
 
”Bu çerçevede bir yandan kredileri makul oranlarda büyümesi için diğer kurumların katkısıyla birlikte gerekli tedbirleri alırken diğer taraftan döviz kurunun iktisadi temellerden her iki yönde de aşırı ölçüde sapmasına karşı politikalar uyguladık. 2011 yılına ilişkin açıklanan veriler ekonomideki dengelenme sürecinin arzu ettiğimiz şekilde gerçekleşmeye başladığını gösteriyor. Geçtiğimiz yılın ikinci yarısında net ihracatın büyümeye katkısı belirgin şekilde artarken cari işlemler dengesinde kayda değer bir iyileşme gördük. Makro finansal risklerin dengelenmesi konusunda arzu ettiğimiz sonuçları almakla birlikte yılın son çeyreğinde enflasyonda belirgin bir artış gözlendiği için para politikası duruşumuzu gözden geçirdik.”
 
Ekim ayından itibaren para politikasında önemli bir sıkılaştırmaya gittiklerini anımsatan Başçı, bu çerçevede faiz koridorunun yukarı doğru genişletildiğini söyledi.
 
Başçı, ”Para Politikası Kurulu olarak enflasyon görünümünün orta vadeli hedeflerle uyumlu olması için para politikasındaki sıkı duruşun bir müddet daha devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. 

Başçı, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin sürmesi dolayısıyla para politikasında esnekliğin korunmasının uygun olacağı kanaatinde olduklarını ifade etti.
 
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, yılbaşı itibarıyla risk iştahında göreli bir iyileşme görülse de Avro Bölgesi’ne ilişkin sorunların çözümüne yönelik belirsizliklerin sürdüğünü belirterek, ”Bu durum, artan bulaşıcılık riski ile birlikte küresel finans piyasalarındaki kırılganlığın devam etmesine neden olurken, aynı zamanda esnek bir para politikası çerçevesine sahip olmanın önemini de ortaya koyuyor” dedi.
 
Başçı, yılın ilk Enflasyon Raporunun tanıtıldığı basın toplantısında, bir önceki Enflasyon Raporu’nun yayımlandığı ekim sonundan bugüne Avro Bölgesi’nde kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair endişeler, alınan politika tedbirlerine rağmen küresel iktisadi görünümü olumsuz etkilemeye devam ettiğini anlattı.
 
Başta Avro Bölgesi ekonomilerinde olmak üzere küresel ölçekte büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellendiğini, bu doğrultuda, gelişmiş ülkelerde para politikalarının normalleşme sürecinin uzun bir süre için öteleneceğine dair algılamaların güçlendiğini belirten Başçı, ”2012 yılının başı itibarıyla risk iştahında göreli bir iyileşme görülse de, Avro Bölgesi’ne ilişkin sorunların çözümüne yönelik belirsizlikler sürüyor. Bu durum, artan bulaşıcılık riski ile birlikte küresel finans piyasalarındaki kırılganlığın devam etmesine neden olurken, aynı zamanda esnek bir para politikası çerçevesine sahip olmanın önemini de ortaya koyuyor” diye konuştu
 
Başçı, Merkez Bankası olarak 2011 yılının ilk yarısında artan makro finansal riskler karşısında ekonomiyi kademeli olarak daha sağlıklı bir büyüme kompozisyonuna doğru yönlendirmeyi amaçladıklarını ve bu çerçevede, bir yandan kredilerin makul oranlarda büyümesi için diğer kurumların katkısıyla birlikte gerekli tedbirleri alırken, diğer yandan döviz kurunun iktisadi temellerden her iki yönde de aşırı ölçüde sapmasına karşı politikalar uyguladıklarını belirtti.
 
2011 yılına ilişkin açıklanan verilerin ekonomideki dengelenme sürecinin arzu edilen şekilde gerçekleşmeye başladığını gösterdiğine işaret eden Başçı, geçtiğimiz yılın ikinci yarısında net ihracatın büyümeye katkısı belirgin şekilde artarken, cari işlemler dengesinde kayda değer bir iyileşme görüldüğünü anlattı.
 
Makro finansal risklerin dengelenmesi konusunda arzu ettikleri sonuçları almakla birlikte, yılın son çeyreğinde enflasyonda belirgin bir artış gözlendiği için para politikası duruşunu gözden geçirdiklerini dile getiren Erdem Başçı, şöyle devam etti:
 
”Ağustos ayından itibaren küresel risk iştahındaki bozulmanın devam etmesi Türk lirasının aşırı değer kaybetmesine yol açarak enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya başladı. Buna ilaveten, Ekim ayında fiyatı yönetilen/yönlendirilen ürünlerdeki yüksek oranlı fiyat ayarlamaları ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki gelişmeler de kısa vadede enflasyonda öngörülenin üzerinde bir artışa neden oldu. Bu durumun beklentileri bozmasına izin vermemek için Ekim ayından itibaren para politikasında önemli bir sıkılaştırmaya gittik. Bu çerçevede, faiz koridorunu yukarı doğru genişlettik ve bir hafta vadeli repo ihalesi ile yapılan Türk lirası fonlama miktarını ayarlayarak ortalama fonlama maliyetini belirgin şekilde yükselttik.
 
Para Politikası Kurulu olarak enflasyon görünümünün orta vadeli hedeflerle uyumlu olması için para politikasındaki sıkı duruşun bir müddet daha devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin sürmesi nedeniyle de para politikasında esnekliğin korunmasının uygun olacağı kanaatindeyiz.”
 
Uygulanan politikaların etkisiyle son dönemde getiri eğrisinin aşağı yönlü bir eğim aldığını, bu durumun para politikası duruşunun sıkı olduğunu gösterdiğini aktaran Başçı, ayrıca, Ekim ayından bu yana kredi faizlerinde de kayda değer bir artış gözlendiğini, böylelikle, kredi artış oranının da daha makul seviyelere doğru gerilediğini söyledi.
 
Türk lirasındaki değer kaybının sürmesinin de kısa vadeli tahminlerin sapmasına yol açan bir diğer gelişme olduğunu bildiren Başçı, yılın son çeyreğinde temel enflasyon göstergelerinin döviz kuru gelişmelerinin gecikmeli etkilerine bağlı olarak artış eğilimini koruduğunu, bu artışın esas olarak temel mal fiyatlarından kaynaklandığını kaydetti.
 
İhracatta artış
 
Erdem Başçı, 2011 yılının ikinci yarısında iktisadi faaliyetin, sınırlı bir miktar yavaşlamakla birlikte, gücünü koruduğunu, GSYİH verilerinin, 2011 yılının üçüncü çeyreğinde yurt içi nihai talebin Ekim Enflasyon Raporu’nda ortaya konulan görünüme kıyasla daha güçlü olduğunu gösterdiğini bildirdi.
 
Dolayısıyla, bu döneme ilişkin çıktı açığı tahminlerini yukarı yönlü güncellediklerini belirten Erdem Başçı, şöyle devam etti:
 
”Büyümenin kompozisyonundaki dengelenme ise beklediğimiz şekilde daha belirgin hale geldi. Küresel ekonomideki zayıf seyre rağmen ihracatın artmaya devam ettiğini, ithalattaki gerileme eğiliminin ise sürdüğünü görüyoruz. Bu doğrultuda, uzun bir aradan sonra ilk defa net dış talep yıllık bazda büyümeye pozitif katkı yapmış oldu.
 
2011 yılının son çeyreğine ilişkin göstergeler yurt içi nihai talebin yatay seyrini koruduğunu ve ekonomideki dengelenmenin öngördüğümüz şekilde sürdüğünü gösteriyor. Önümüzdeki dönemde parasal sıkılaştırmanın da etkisiyle yurt içi nihai talep büyümesinin sınırlı kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Nitekim yakın döneme ilişkin kredi ve sipariş verileri bu görünümü destekliyor. Bu çerçevede, enflasyon tahminlerimizi oluştururken yılın ilk aylarında yurt içi talebin yavaşlamaya devam ettiği bir görünümü esas aldık.
 
Konuşmamın başında da belirttiğim gibi, Ekim Enflasyon Raporu’nu yayımladığımız tarihten bu yana küresel büyüme tahminleri özellikle Euro Bölgesi kaynaklı olarak belirgin şekilde aşağı yönlü güncellendi. Bunun bir yansıması olarak, Türkiye için ihracat ağırlıklı küresel büyüme endeksine ilişkin projeksiyonlar da dış talebimizde bir önceki döneme kıyasla daha düşük bir büyüme görünümü ortaya koyuyor. Dolayısıyla, tahminlerimizi oluştururken dış talebin bir önceki döneme kıyasla daha zayıf seyrettiği bir çerçeveyi esas aldık.”
 
Merkez Bankası Başkanı Başçı, çıktı açığı tahminlerini, üçüncü çeyrekte iktisadi faaliyetin beklenenden daha güçlü gerçekleşmesi nedeniyle, 2011 yılının ikinci yarısı için yukarı yönlü güncellediklerini, bununla birlikte, küresel büyüme görünümündeki bozulma nedeniyle, orta vadede toplam talep koşullarının enflasyondaki düşüşe verdiği desteğin bir önceki rapor dönemine kıyasla daha belirgin olacağı bir görünümü esas aldıklarını vurguladı.
 
Emtia ve petrol fiyatlarına ilişkin varsayımları ise sınırlı oranda yukarı yönlü güncellediklerini, bir önceki Rapor’da 100 ABD doları olan petrol fiyatları varsayımının, son dönemdeki gelişmeler ve vadeli fiyatları göz önüne alarak 2012 yılı için 110 ABD dolarına, 2013 yılı için ise 105 ABD dolarına çıkarıldığını belirten Başçı, aynı doğrultuda, ithalat fiyatlarına dair varsayımları da sınırlı ölçüde yükselttiklerini belirterek, ”Ayrıca, gıda fiyatlarının yıllık artış oranına dair varsayımımızı tahmin ufku boyunca yüzde 7,5 olarak koruduk” dedi.

AA