Türkiye’de son dönemlerde gündemde olan katılım bankacılığı ile ilgili tartışmalar akademik düzeye taşındı. Geçen hafta akademisyenler İstanbul TBMM Milli Saraylar Müzesi’nde bu sistemi masaya yatırdı.
Akademisyenler, faizin kullanılmadığı sistemin, özellikle faize sıcak bakmayan kesimlerin de finans dünyasına katılımını sağlaması açısından önemli görüyor.
Sabah’ta yer alan habere göre Osmanlı iktisat tarihçisi Mehmet Genç, faizsiz bankacılığın Osmanlı’da çok uzun yıllar önce keşfedildiğini vurgulayarak, sukuk uygulamalarından bahsetti.
Genç’e göre sukuk, para vakıfları ve esham olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Para vakıfları, “kiralanmak üzere satmak” amaçlı çalışan kurumdan oluşuyor. Esham ise senetler anlamına geliyor.
1500 YILDIR VAR
Kuala Lumpur Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Çizakça, Faizsiz Bankacılıkın temel işleyişinin esas riskin paylaşılması olarak açıkladı. Buna göre kâr da zarar da banka arasında paylaşılıyor. Modern İslam finansının yaşadığı problemlerinin 1500 yıldır var olduğunu, çözümün sukuk olduğunu iddia eden Çizikça’nın en büyük şikâyeti ise finansçıların tarih bilmemesi.
KAPİTALİST SİSTEM ENGEL
Albaraka Türk Bankası Kredi Departmanı yöneticisi Hüseyin Tunç ise insanların kapitalist sistem yüzünden faizsiz bankacılık düşünemediğini söyledi. Tunç, katılım bankacılığının reel ekonomik düzeni destekleyen ve içinde değer üreten kurumlar olduğunu belirtti.