Üniversiteler uzaktan eğitim sürecine adapte olmaya çalışıyor

Üniversiteler
İstanbul’daki devlet ve vakıf üniversiteleri, bahar döneminde yüz yüze eğitimin yapılmayacağının açıklanmasının ardından başlayan uzaktan eğitim sürecine öğrencilerini, öğretim elemanlarını ve s...
EMOJİLE

İstanbul’daki devlet ve vakıf üniversiteleri, bahar döneminde yüz yüze eğitimin yapılmayacağının açıklanmasının ardından başlayan uzaktan eğitim sürecine öğrencilerini, öğretim elemanlarını ve sistemlerini adapte etmek için hazırlıklarını sürdürüyor.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında 13 Mart’ta eğitime verilen aranın ardından, yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim süreçlerinin mümkün olduğunca kesintiye uğramadan, sağlıklı yürütülebilmesi için YÖK toplantısında alınan karar doğrultusunda 23 Mart’ta üniversitelerde uzaktan eğitim dönemi başladı.

Bu kapsamda YÖK, 2020 yılı hedefleri arasında yer alan “YÖK Dersleri Projesi” kapsamında, ilk aşamada İstanbul, Anadolu ve Atatürk üniversiteleri tarafından üretilen dijital ders içeriklerini “Yükseköğretim Kurumları Dersleri” adı verilen web ara yüzünde 23 Mart itibarıyla üniversite öğrencilerinin erişimine sundu. Diğer üniversitelerin dijital ders malzemelerinin de zamanla YÖK tarafından değerlendirilerek bu havuza ilave edilmesi ve havuzun sürekli zenginleştirilmesi planlanıyor.

Bu arada, YÖK Başkanı Saraç’ın 26 Mart’ta üniversitelerde bahar döneminde yüz yüze eğitimin yapılmayacağını duyurmasının ardından İstanbul’daki devlet ve vakıf üniversiteleri, uzaktan eğitim sürecine ilişkin eksikliklerini tamamlamak için hazırlıklarına hız verdi. Gerekli alt yapı ve yetkinliği hazır olan üniversiteler, her düzeydeki programda yer alan derslerin teorik kısımlarını online eğitimle öğrencilerine sunuyor.

İstanbul Üniversitesi, 900’ü aşkın ders kitabını dijital ortamda öğrencilere açtı

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Levent Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yükseköğretim Kurumları (YÖK) Dersleri Projesi kapsamında İÜ AUZEF’in bünyesinde yer alan 47 programdaki 900’ü aşkın ders kitabını Türkiye’deki tüm öğrencilerin hizmetine sunduklarını bildirdi.

İÜ’nün, önemli bir uzaktan eğitim tecrübesine sahip olduğundan bu sürece çok hızlı bir şekilde uyum sağladığını belirten Şahin, “Normal zamanda dijital ve uzaktan eğitim içeriğinin oluşturulmasının çok daha zor olduğu tıp, diş hekimliği, eczacılık ve fen alanları da dahil olmak üzere tüm birimlerini aktif bir şekilde koordine ederek yüksek bir eğitim içerik oranına ulaştı. Bugün itibarıyla tüm örgün öğretimin yaklaşık yüzde 85’ine eğitim materyali üretilmiş bu durumda.” diye konuştu.

Prof. Dr. Levent Şahin, İÜ AUZEF’in bir yandan hali hazırdaki ders içeriklerinin zenginleştirilmesine, öte yandan da yeni açılacak olan programlarda ilk defa okutulacak derslerin içeriklerinin oluşturulmasına hız kesmeden devam ederek bu alanda öncü kurumlardan biri olma özelliğini koruyacağını ifade etti.

Yeditepe Üniversitesi öğrencilerine online etkileşimli ders imkanı sunuyor

Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Aydın da programlarının örgün eğitim için yapılandırılması nedeniyle uzaktan öğretim konusunda çok büyük deneyimleri olmadığını ancak YÖK’ün etkin yönlendirmeleriyle bu sürecin en az hasarla atlatılması için tüm tedbirleri almaya çalıştıklarını söyledi.

Tüm programlarda öğretim elemanlarının ders materyali paylaşımını ve öğrencilerin her ortamda ders materyaline ulaşmasını sağlamak için Moodle öğretim yönetim sisteminin üniversitelerine uyarlanmış hali olan Coadsys öğretim yönetim sistemini 3 yıldır kullandıklarını aktaran Aydın, şu bilgileri verdi:

“Öğrencilerimizle ders materyali paylaşımının yanı sıra senkron olarak sınıf ortamı benzeri bir internet tabanlı programda, belirlenen haftalık ders saatinde öğretim elemanının derslerini anlatması ve öğrencileriyle online olarak etkileşimli bir biçimde derslerini yapmalarını sağladık. Bu senkron eğitimin olmadığı hallerde öğretim elemanımız dersini videoya çekip öğrencileriyle paylaşımı sağlandı. Bu kapsamda teorik olan derslerimizin hemen hemen tümünü bu platformda gerçekleştirir hale geldik. Bu kapsamda uzaktan yapılamayan uygulamalı dersler, laboratuvarlar, atölye eğitimi gerektiren ders ve projeler, hasta başı eğitimler kapsam dışı tutuldu.”

Bu süreçten en çok laboratuvar ve uygulama dersleri yoğun olan tıp, diş hekimliği, eczacılık ve sağlık bilimleri fakültesi ile mühendislik ve mimarlık programlarının etkilenebileceğine işaret eden Aydın, “Sağlık her şeyin başı olduğu için bu süreçten bu programlardaki öğrencilerimizin de herhangi bir hak kaybı olmadan çıkabilmeleri için üniversitelerimiz azami gayret içinde olacaklardır.” dedi.

Boğaziçi Üniversitesi 6 Nisan’da online derslere hazır

2020 Bahar Dönemi eğitim-öğretime 6 Nisan Pazartesi günü başlayacaklarını duyuran Boğaziçi Üniversitesi, 33 lisans ve 67 lisansüstü programa kayıtlı 15 bin 692 öğrenciyle online olarak uzaktan eğitim yapacak. 6 Nisan’a kadar öğretim üyelerinin dersleri bu sürecin şartlarına göre düzenlediklerini belirten üniversite, uzaktan eğitim konusunda bilgi ve deneyim sahibi öğretim üyelerinin desteğiyle çalışmalar yapıldığını kaydetti.

Boğaziçi Üniversitesinden yapılan açıklamada, “Var olan uzaktan eğitim altyapısını güçlendirmek üzere girişimlerde bulunduk. Çok fonksiyonlu uzaktan eğitim sistemlerini ve bağlantılı kullanılabilecek diğer modüllerin kullanımına ilişkin, öğretim üyesi ve araştırma görevlilerine verilecek çevrim içi eğitim çalışmaları rektör ve rektör yardımcıları dahil tüm öğretim üyelerinin katılımı ile geçtiğimiz hafta tamamladık. Öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerine yönelik bu sistemler hakkında deneyimli öğretim üyeleri tarafından 23 Mart-27 Mart 2020 tarihleri arasında üç seviyede düzenlenen dokuz eğitimde toplam 2 bin 224 katılım sağlandı.” ifadeleri kullanıldı.

Bilgi İşlem Merkezinde özel ekip oluşturuldu

Online eğitim yapacak olan Boğaziçi Üniversitesi, uzaktan eğitim sistemi hakkında herhangi bir sorun yaşayanlar ya da soru sormak isteyenler için Bilgi İşlem Merkezinde özel bir ekip oluşturulduğunu bildirdi. Bu ekip içerisinde her akademik birimden ikişer araştırma görevlisinin, yürütülen uzaktan eğitim dersleriyle ilgili sorulara yanıt vermek üzere görevlendirildiği belirtildi.

Online dersleri hangi sistemle yapacaklarını açıklayan üniversite, şu bilgileri verdi:

“Üniversitenin uzak eğitim sistemi olan Moodle, farklı biçimlerde destek sağlayacak yeni yazılımlarla zenginleştirildi. Moodle içine entegre edilebilen Panopto adlı sistemin lisansı yenilenerek kapasitesi arttırıldı. Ders anlatmaya ve bunu yaparken de öğrencilerle powerpoint gibi dokümanların paylaşımına olanak veren Zoom sistemi lisansı satın alındı. Moodle’ın öğrenciler ile ders malzemesi paylaşma, forum özelliği ile konu tartışma, ödev, sınav yapma gibi özellikler sunuyor. Böylece uzaktan eğitim esnasında hem canlı hem de kayıttan eğitim yapmak mümkün olacak.”

Sabancı Üniversitesi 23 Mart’ta online derslere başladı

Sabancı Üniversitesi Eğitimden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cem Güneri, 23 Mart 2020 itibariyle bahar döneminde açılmış tüm derslerde online eğitime başladıklarını söyledi.

Öğretim üyelerine online eğitim için kullanabilecekleri teknolojik imkanlar ile ilgili bilgilendirme yaptıklarını ifade eden Prof. Dr. Güneri, her bir derste hangi yolla, hangi araçlar kullanılarak dersin devam edeceği bilgilerini topladıklarını, genel kılavuzlar ve ihtiyaç halinde bire bir görüşmeler ile öğretim üyelerine destek olduklarını aktardı.

Şu anda derslerin bir bölümünün canlı yayın ile bir bölümünün ise daha önceden kayıt edilerek öğrencilerle paylaşıldığını anlatan Prof. Dr. Güneri, “Her zaman çok önem verdiğimiz ancak bu süreçte önemi daha da artan bir konu öğrenci-öğretim üyesi etkileşimi. Derslere ek olarak, özellikle sanal ofis saatleri gibi uygulamalarla öğrencilerimizle uzaktan da olsa ders içi etkileşimi sürdürmeye özen gösteriyoruz.” dedi.

Öğretim üyeleri arasındaki bilgi ve deneyim paylaşımını da bu süreçte arttırdıklarını dile getiren Prof. Dr. Güneri, “Bireysel gerçekleşen iletişimler dışında birim bazlı ve birimler arası çalışmalar için her bir fakültemizde kurulan çalışma grupları ve üniversite boyutunda kurulan KOVİD-Eğitim Komisyonu ile deneyim ve bilgi paylaşımını koordine ediyoruz. İlgili çalışma grupları ve komisyonlarımız, dünyanın saygın üniversiteleri ile temaslar da kurarak bilgi paylaşımlarını sürdürüyorlar.” diye konuştu.

1999 yılından beri online sistem var

Tüm eğitim sürecini, üniversitenin kurulduğu 1999 yılından beri kullanılan Eğitim Yönetim Sistemleri (EYS) yazılımları ile gerçekleştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Güneri, sisteme ilişkin şu bilgileri aktardı:

“Açık kaynak kodlu bu sistemler (Sakai ve Moodle) üzerinden ders notları ve ek yazılı, görsel referans materyalleri paylaşmak, canlı oturum, sohbet oturumları gibi karşılıklı etkileşim yıllardır kullanılmakta olan imkanlardır. EYS üzerinden online testler vermek gibi uygulamaları da senelerdir derslerimizde kullanageldik. Tamamiyle online eğitime geçiş sürecinde bu sistemler ve deneyimlerimiz bizim için önemli avantaj oldu.

Ayrıca KOVİD-19 sürecinden önce pilot uygulama olarak bazı doktora programlarımızda canlı-görüntülü dersler gerçekleştiriyorduk. KOVİD-19 salgını sonrası bu canlı yayın sistemlerindeki lisans ve benzeri imkanlarımızı genişleterek tüm akademik kadro tarafından kullanılabilir hale getirdik. Canlı yayın için özellikle Zoom ve Google Meet sistemlerini kullanılıyoruz. 6 büyük anfi/sınıfta profesyonel kamera/seslendirme sistemleri kuruldu ve dileyen öğretim üyelerimiz gerek canlı oturumlarını gerekse rezervasyonla ders kayıtlarını bu ortamlarda gerçekleştirebiliyorlar. Önemli sayıda öğretim üyemiz ise Zoom ve Google Meet gibi sistemleri evlerinden kullanarak derslerini ve öğrencilerle etkileşimlerini sürdürüyorlar.”

“Yüksek standartta eğitim içeriği sunduğumuzu düşünüyoruz”

Tüm derslerde online eğitime geçtiklerini, tüm fakülte ve programlarda bu alt yapının kullanıldığını belirten Prof. Dr. Güneri, “Teknolojik imkanlar ve geçmiş deneyimimiz sayesinde öğrencilerimize yüksek standartta eğitim içeriği ve online etkileşim imkanları sunduğumuzu düşünüyoruz. Ancak kampüs yaşamı, ders dışı faaliyetler ve diğer sosyal boyutlar düşünüldüğünde uzaktan eğitim ile başaramayacağınız konular var. Ayrıca özellikle stüdyo ve laboratuvar gibi uygulamalar açısından uzaktan yapabilecekleriniz ve yapamayacaklarınız söz konusu. Bu boyutlarda da yapılabileceğin en iyisini öğrencilerimize sunma gayretindeyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu süreçte var olan sistemlerde lisans ve katılımcı sayılarını yükselttiklerini, daha yoğun kullanım ihtiyacı sebebiyle kamera ve ses sistemleri imkanlarını genişlettiklerini anlatan Güneri, ayrıca tüm bu teknolojik imkanların yaygın kullanımını kolaylaştırmak için hali hazırdaki kullanım kılavuzlarını güncellediklerini ve yenilerini oluşturduklarını söyledi.

Online derslerin ikinci haftası itibariyle öğrenciler ve öğretim üyelerinden yansıyan ciddi sorunlar bulunmadığını ifade eden Güneri, “Bu süreçte yurtdışı internet çıkışlarında yaşanabilecek sorunlar ve bireylerin yaşayabilecekleri internet sorunları sadece Sabancı Üniversitesi’ni değil, tüm eğitim camiasını etkileyebilir. Bu açıdan ülkemizin internet altyapısı ciddi bir testten geçiyor ve gerek kapasite sorunları gerekse işletimsel anlamda çok özen gösterilmesi gerekiyor.” dedi.