Şurada Milli Güvenlik Sürprizi

Eğitim Güncel
18. Milli Eğitim Şûrası‘nda, milli güvenlik dersine subaylar yerine öğretmenlerin girmesi benimsendi. ‘İlköğretim ve Ortaöğretimin Geliştirilmesi’ komisyonunda ‘Milli güv...
EMOJİLE

18. Milli Eğitim Şûrası‘nda, milli güvenlik dersine subaylar yerine öğretmenlerin girmesi benimsendi. ‘İlköğretim ve Ortaöğretimin Geliştirilmesi’ komisyonunda ‘Milli güvenlik dersi müfredatı gözden geçirilmeli, derslere öğretmenler girmeli’ yönünde tavsiye kararı alındı. Şûra’da öğretmen istihdamı ve KPSS ile öğretmen alınması tartışması da yaşandı.

18. Milli Eğitim Şûrası’nda, milli güvenlik dersine subaylar yerine öğretmenlerin girmesi benimsendi. ‘İlköğretim ve Ortaöğretimin Geliştirilmesi’ komisyonunda ‘Milli güvenlik dersi müfredatı gözden geçirilmeli, derslere öğretmenler girmeli’ yönünde tavsiye kararı alındı. Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Halil Etyemez, bu dersin kaldırılması, içeriğinin ise sosyal bilgiler ve inkılap tarihi derslerinde işlenmesini istedi. Genelkurmay temsilcisi Hakan Günay ise komisyonun kararına karşı çıkarak subayların verdiği dersin öğrencilere katkı sağladığını savundu.

Ders kaldırılmayacak ise kışladan subay gelmesi yerine öğretmenlerin bu dersi vermesi gerektiğini kaydeden Etyemez, ‘korku üzerine kurgulanmış bir eğitimden vazgeçilmesini’ istedi. Karaman Milli Eğitim Müdürü Sebahattin Altun ise subayların pedagojik formasyonunun bulunmadığını, bu dersi tarih öğretmenlerinin çok daha iyi verebileceğini kaydetti. Altun, resmi kıyafetleriyle bu çağda subayların okula ders için gelmelerinin uygun olmadığını vurguladı.

18. Milli Eğitim Şûrası’nda öğretmen istihdamı ve Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ile öğretmen alınması tartışması da yaşandı. Ankara Kızılcahamam’da devam eden şûrada üyelerin bir kısmı KPSS‘nin kaldırılmasını ve öğretmenlere iş bulunmasını isterken, bir kısmı da her üniversite mezununa iş bulunmasının mümkün olmadığını dile getirdi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın tüm gün konuşmaları dinleyip not aldığı komisyon toplantısında bakanlık bürokratları da hem mevcut durumu eleştirdi, hem de çeşitli önerilerde bulundu. MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürü Ömer Balıbey, şu anda 300 bin civarında öğretmenin atama beklediğini, ‘iki yıl sonra 500 bin öğretmenin sokakta’ olacağını söyledi. "Öğretmenleri sokağa mı atmalı?" diye soran Balıbey, fazla öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinin kendisini sorgulamasını istedi. MEB Personel Genel Müdürü Necmettin Yalçın ise öğretmen ihtiyacının hangi alanlarda olduğunu YÖK’e bildirdiklerini söyledi. Yalçın, "İhtiyaç ile potansiyel aday arasında bir bağlantı yok. Öğretmen arz talep dengesi iyi kurulmalı." dedi.

Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük ise özel okullardaki öğrenci sayısının artması halinde on binlerce öğretmenin istihdam edilebileceğini dile getirdi. İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhanettin Dönmez ise ‘işsiz öğretmen’ ifadesinin doğru olmadığını söyleyerek, "Öğretmen işsiz olmaz, öğretmense işi vardır, sadece üniversite veya eğitim fakültesi mezunu demek lazım." dedi. Prof. Dr. Ömer Torlak ise "Her mezuna iş bulacak diye bir kural yok." diyerek mezunlara iş bulunması önerilerine tepki gösterdi.

Özel sektör yöneticisi Hatice Yılmaz, öğretim üyelerine yönelik "Yetiştirdiğiniz öğrencilerin kişiliği öğretmen olmaya uygun değil. 10 kişiden ancak 2’si öğretmenlik mesleğini yapabilir." çıkışı yaptı. Özel Okulöncesi Eğitim Kurumları Derneği Başkanı Nebahat Boğut ise sınıf ve anaokulu öğretmenliği için psikolojik test uygulanmasını istedi. Tekirdağ Milli Eğitim Müdürü Şenol Genç de, "Biz öğretmenlere 5 yılda bir psikolojik test yapılmalı ve rehabilitasyondan geçmeliyiz." dedi.