Performans ödevlerinin kaldırılması doğru mu?

Eğitim Güncel
Gizem Gül’ün haberi Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı velilerin şikayeti üzerine performans ödevlerini kaldırmak amacıyla bir çalışma başlattıklarını açıkladı. Peki performans öd...
EMOJİLE

Gizem Gül’ün haberi

Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı velilerin şikayeti üzerine performans ödevlerini kaldırmak amacıyla bir çalışma başlattıklarını açıkladı. Peki performans ödevlerinin kaldırılması doğru mu? İşte tam da bu noktada birkaç soru ön plana çıkıyor: “Performans ödevleri neden uygulamaya kondu ve neden kaldırılıyor”,  “Performans ödevleri ile amaçlanan neydi”, “Performans ödevleri kaldırılınca yerine ne gelecek” sorularını Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ahmet Akın cevapladı.

PERFORMANS ÖDEVLERİNİN AMACI ÖĞRENCİYİ ÖĞRENMENİN İÇİNE KATMAK

Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Akın, performans ödevlerinin, eğitimde geleneksel ölçme değerlendirme yöntemlerinden test, yazılı sınav, çoktan seçmeli sınav gibi öğrencilerin pasif olduğu ölçe değerlendirme yöntemleri yerine öğrencinin bizzat aktif olarak öğrenmenin içinde yer alması gerekliliğinin bir sonucu olarak uygulandığını söyledi. Doç. Dr. Akın, ilkokuldan hatta anaokulundan başlayarak yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde uygulanan performans ödevinin amacının, John Dewey’in 1920’li yıllarda kuramsallaştırdığı  “yaparak, yaşayarak öğrenme” ilkesinden yola çıkarak öğrencinin öğrenmenin bizzat parçası olma gerekliliğiyle ilişkili olduğunu belirtti. Performans ödevinin oldukça yararlı bir yöntem olduğuna dikkat çeken Akın, performans ödevlerinin kaldırılmasına ilişkin şunları söyledi: 

EN KALICI ÖĞRENME BU ŞEKİLDE OLUYOR

“Performans ödevlerinin kaldırılmasında acaba tek faktör velilerin şikayeti mi, yoksa öğrencilerin yararına olup olmadığı ile ilgili bir çalışma yapılmış mı buna bakmak gerek. Ancak konuyla ilgili böyle bir çalışma yapılıp yapılmadığını şu an için bilmiyoruz. Milyonlarca öğrenciyi etkileyecek eğitim politikalarını koyarken ya da kaldırırken öncelikle bir alan çalışması yapmak gerekiyor. “Performans ödevlerinin kaldırılması doğru mu” sorusunu cevaplamak aslında çok zor. Performans ödevleri ve öğrencilerin yıl boyu yaptıkları çalışmaları bir araya toplayan portfolyo çalışmaları sadece zihinsel gelişim için değil, psiko-motor gelişim için de önemli, belki de en kalıcı öğrenme bu şekilde oluyor çünkü bu düşünceyi destekleyen pek çok akademik çalışma var.

TÜRKİYE’DE EĞİTİM EZBERE DAYALI

Doç. Dr. Akın şöyle devam etti: “Bakan Avcı, performans ödevlerinin kaldırılması ile ilgili açıklamasında anne, babalara ve çocukların yakınlarına seslenerek ‘Artık çocuklarınızın, yeğenlerinizin, kuzenlerinizin ödevlerini yapmak zorunda kalmayacaksınız.’ dedi. Doğru, bu çok yanlış bir şey, insanı bedavacılığa eğitimde istismara yol açan bir şey ama bunu kaldırdık derken yerine konulacak sözlü sınavları da bana çok sağlıklı gelmiyor. Ne yapıp ne edilip, çocuk eğitimin bir parçası haline getirilmesi gerekiyor. Şu anki eğitim sistemimiz de tamamen ezbere dayalı, bence derslerin yüzde 50’si bu şekilde olmalı. Biz yıllardır şu yanlışı yapıyoruz, San Francisco Köprüsü’nün yüksekliğini belirlemede hangi matematiksel denklem kullanılır bunu hiçbir zaman öğretmedik ama sorsanız herkes sinüs, cosinüs’ün formülünü ezbere bilir. Türk öğrencisi kadar dünyada bilgisi olan öğrenci yok ama bizim öğrencilerimiz kadar da bu bilgiyi nerede kullanacağını bilmeyen öğrenci de yok. Bu çok acı bir çelişki. “

PERFORMANS ÖDEVLERİNİN KALDIRILMASI YANLIŞ

Performans ödevlerinin kaldırılmasının yanlış olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ahmet Akın, performans ödevlerinin yerine de sözlü sınavlarının geleceğini söyledi.  Performans ödevlerini kaldırmaktan ziyade nasıl daha işlevsel hale getirebiliriz düşüncesinin üzerinde durulması gerektiğine dikkat çeken Akın, “Bazı dersler doğası gereği çocuğun uygulama yaparak bizzat içinde olmasını gerektiriyor. Mesela bir fizik dersinde performans ödevini nasıl kaldırabilirsiniz ya da bir coğrafya dersinde çocuğa bir Türkiye haritası çizdirmeden sorusu nasıl olacak. Ölçme değerlendirme yöntemlerinden hangisi iyidir, hangisini kaldıralım yerine hangisini getirelim; bu akşam elma mı yiyelim, portakal mı yiyelim demek gibi bir şeydir.” şeklinde konuştu. 

SÖZLÜ SINAV YÖNTEMİNİ KULLANMAK İNCELİK GEREKTİRİR

Performans ödevinin kaldırılıp yerine sözlü sınav gelmesi yerine iki yöntemin de bir arada kullanılmasının çok daha doğru olacağını ifade eden Doç. Dr. Ahmet Akın, sözlü sınavların yazılı sınavlardan çok daha fazla bir şekilde öğrencileri ürküttüğünü bu nedenle sözlü sınavların çok büyük incelik gerektirdiğini belirtti. 

ÖĞRETMENLERİMİZ SÖZLÜ SINAV YÖNTEMİNİ KULLANMAYI BİLMİYOR

Daha önce derste hiç konuşmamış bir öğrenciye soru sorarsanız ve o öğrenci de daha önce konuya hazırlanmamışsa bu çocuklarda travmaya neden olabiliyor. Biz bile yetişkinler olarak zaman zaman toplum önüne çıktığımızda kendi alanımızdan bir soru gelmiş olsa panik olabiliyoruz. Biz eğitim fakültelerinden öğretmenlerimizi maalesef öğretmen olarak mezun edemiyoruz. Öğretmenlerimizde ciddi problemler var. Ben birçok okula gidip baktığımda, “Çocuğumu bu öğretmene nasıl emanet edeceğim” dediğim öğretmen tipleri oluyor. Büyük bir kısmını tenzih ederek söylüyorum ama bence öğretmenlerimiz bence sözlü sınav yöntemini kullanmayı bilmiyor. Ben ilkokul öğretmenlerimi hatırlıyorum, onların davranışlarından dolayı zaman zaman kaygı yaşadığım durumlar oluyor. O yüzden sözlü sınav yönteminden ziyade daha çok öğrencilerin içinde olduğu, yaparak öğrendiği yöntemler kullanılmalı. O da bir yöntem ama düzgün kullanılmalı. Sözlü sınav sisteminin öğretmenin bir silah olarak kullanmadığı bir sistem olması gerekiyor. Yoksa öğrencinin açığını yakalayayım, öğrenciyi cezalandırayım diye kullanılırsa başta sosyal kaygı olmak üzere ileride büyük problemlerin nedeni olabilir. 

Önemli olan değerlendirme sisteminin bizatihi kendisi değil, nasıl uygulanacağı olduğunu belirten Doç. Dr. Akın, “ İyi uygulayamıyorsanız yazılı sınav da kötüdür, çoktan seçmeli sınav da kötüdür. Ama çok iyi uyguluyorsanız sözlü sınav da iyidir. Ben üniversitede de ödev verdiğimde de ertesi gün öğrenci benim makalemi kendi yazmış gibi ödev olarak sunabiliyor. Bunu üniversitede yapan ilkokulda da yapmıştır.” şeklinde konuştu.