Haber: Arzu Erdoğral
ÖSYM’de üst üste gelen skandallar kamuoyunda geniş yankı uyandırırken gündeme gelen iddialar gözleri ÖSYM içerisindeki eski ekibe çevirdi.
YGS’deki şifre iddiaları ile ilgili başlatılan soruşturma ÖSYM ve METEKSAN içinde derinleştirilirken ÖSYM eski üst düzey yöneticilerinden birinin banka hesaplarında yüklü miktarda para tespit edildiği bilgisi kuşkuları daha da arttırdı. Hesaplar inceleme altına alınırken, ÖSYM´den emekli olan yaklaşık 50 kişinin de, kitapçıkların basıldığı METEKSAN´da çalıştığı ortaya çıktı.
Konu ile ilgili görüşlerini sorduğumuz Mesleki ve Teknik Eğitim Kültür ve Sanat Derneği Genel Başkanı Sami Nogay, ÖSYM’in yıllardır aynı matbaayla çalışmasının yanlışlığına vurgu yaparak, "rant bezirganları ÖSYM’in yapılanmasını istemiyor. Göreve yeni gelen başkanın istifası da anlamsız" dedi.
BİZ BU FİLMİ DAHA EVVEL SEYRETTİK
Yeni Şafak Gazetesinin manşetinde yer alan ve sizin yaptığınız açıklamaları da kapsayan iddialar gündemde geniş yankı uyandırdı. Buna paralel olarak bugün birçok site de YGS’deki şifre soruşturması neticesinde eski yöneticilerden birinin banka hesaplarında yüklü miktarda para tespit edildi. Bu gelişmeler toplumun kafasında yoğun bir karışıklık oluşturdu. Siz gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
40 yıllık eğitimciyim, bunun yarısı da yöneticilikle geçti. Biz bu filmi daha evvel seyrettik, geçmiş yıllarda. Yani genelde bir yere yeni bir yönetici gelmişse, eski yöneticiler bunun gelmesinde rahatsız olmuşsa mutlaka bir tezgâh çevirirler. Olayı biraz daha açayım “bir araba trafik kazası yaptı, yolcu otobüsü diyelim. Kaptanı alıyoruz görevden, bu arabayı neden devirdin diye yeni gelen kaptana soruyoruz, gidene değil.” Ortada bir olay var olayı yapanlara değil de, henüz oraya yeni gelen arkadaşa, sen geldin burası karıştı diyoruz. Benim demek istediğim şu; buraya geldiği zaman bir takım yöneticiler keşke Ali bey gelmeseydi, bizim işimizi bozuldu, kale elden gidiyor düşünceye mi kapıldılar. Orada vurgulamak istediğim olay bu. Ali Bey beni ben Ali beyi tanımaz ama ortada bir gerçek var bir olay olmuş yerine bu gelmiş olayların dozajı artmış…
YILLARDIR AYNI MAATBA İLE ÇALIŞILMASI YANLIŞTIR
ÖSYM’in eski yöneticilerinden birinin banka hesaplarında yüklü miktarda para tespit edilmesinin yanı sıra soruşturmayı yürüten başsavcı METEKSAN Müdürü ile birlikte üç ismin ifadesini aldı. İşin ilginç boyutlarından birisi de ÖSYM’den emekli olan yaklaşık 50 kişinin kitapçıkların basıldığı METEKSAN’da çalışması. Ortaya çıkan bu bilgilerle ilgili görüşünüz nedir?
METAKSAN’ı 20 senedir bilirim. YÖK’ün ve Milli Eğitim’in baskılarını yapıyor. METAKSAN’I bilirim derken baskı yaptığını biliyorum. Üniversite sınav sorularının 20 küsur senedir aynı matbaada bastırılması yanlıştır. Matbaanın yanlış yapacağından değil, kafaya soru işaretleri gelir. Bunun değiştirilmesi lazım, yeniden organize edilmesi lazım. METAKSAN’ın bulunduğu yer kurtarılmış bir bölge değil. Haliyle matbaaların, görevlilerin değiştirilmesi lazım… Milli Eğitim Bakanlığında Anadolu Lisesi sınavlarını ayarlayan ekibi bir kaç yılda bir değiştiriyorlardı. Matbaanın elemanlarını değiştiriyorlardı. Neden? Bir yanlışlık olmasın diye. Uygulanmış bir yöntem, geçmiş yıllarda Bakanlığın uyguladığı bir yöntem. Niye orada da böyle bir olay uygulamıyorlar? Elemanların yerini neden değiştirmiyoruz?
RANT BEZİRGÂNLARI ÖSYM’DE YAPILANMA İSTEMİYOR
ÖSYM Başkanı kesinlikle istifa etsin deniliyor. Peki, ÖSYM Başkanının istifa etmesi çözüm müdür?
Hayır, çözüm değil ÖSYM Başkanı bu olayları yapmış değil. Çözüm problemi yapanların kulağından tutup almaktır. Kalkıp da yeni atanmış bir adama bu işe niye göz yumdun demenin bir anlamı yok yani demin söylediğim gibi kazayı yapan adamı bırakıp da yoldan geçen adamı tutuklamaya benzer bu. . Şimdi şu var; ÖSYM’in kanunu çıktı geçenlerde. Bu o kurumun yeniden yapılanması demektir. Yeniden yapılanmaya yöneldiğin zaman da peş peşe şifre skandalı, soru skandalları gelirse bu noktada düşünmek gerekir. Neden daha evvel bu şeylerin üzerine gitmiyorlardı. Demek ki birileri rahatsız oluyor. Niçin çünkü ÖSYM’yi yeniden yapılandıracaklar hata azalacak, bir takım rant bezirganları bundan yaralanamayacak.
Bu konuda olay belli… Suçluya değil de suçsuzun yakasına yapışıyoruz.
SINAV SİSTEMİNDE SAKATLIK VAR
Peki, şu aşamada ne yapılmalı, netice itibariyle sınav sistemi zaten başlı başına bir sorun ve bu olaylarla birçok gencin hayatı alt üst ediliyor. Böylede bir gerçek var ne yapmamız gerekiyor bu durumda sizce?
Türkiye’de en az 18 yıldır eğitim öğretim felç olmuş durumda. Üniversite sınavlarına alımlar, sınav sistemi zaten sakat normal değil. Ben size YÖK’ün yakın tarihte yaptığı bir şeyi söyleyeyim. Teknoloji fakülteleri açıldı. Bu fakültelere alınan öğrencilerin yarısı meslek liselerinden yarısı liselerden alındı. Teknik Lisesi mezunu öğrenci lisede gördüğü derslerin aynısını görüyor. Ama buna rağmen Teknik Lise öğrencisine diyorsun ki, sen 5 yıl okuyacaksın diğer lise mezununa 4 yıl okuyacak. Şimdi burada bir sakatlık yok mu? Adamın okulunu kapatıyorsun yeni okul açıyorsun. Yeni açtığın okula da arkadaş bu okulu senin için açmadım seni hatır için alıyorum, beş yıl okuyacaksın deniliyor. Yani sınav sisteminde baştan aşağı bir sakatlık var. Yeniden düzen etmedikten sonra oraya kimi getirirseniz getirin, hangi adamı getirirseniz getirin düzelmez. Şöyle düşünelim arabamız vardı, çamura battık. Çamura batmış arabayı çıkarmak varken çamurun içine adam atmanın bir anlamı var mı? Normal değil, sınav normal değil. Elektrik bölümü öğrencisi elektrik bölümünü tercih ettiği zaman 20 puan eksik alıyor. Neymiş bu senin mesleğin değilmiş, öyle diyorlar. Sınav sisteminde bir sakatlık var bu sistemi kabul etmiyor YÖK’ün yetkilileri, bu sitemin yanlışlığını kabul etse sistem düzelecek.
on5yirmi5.com