Bırakın okul öncesi eğitimi, ülkedeki ilkokullaşmayı halletmeye çalışıyorduk o dönemlerde. Okur-yazar oranımızı arttırmaya çare arıyorduk. Şimdi gündemimizde okul öncesi eğitimi var. MEB konu ile ilgili yeni bir projeyi açıkladı. Projenin maliyeti 16.86 milyon Euro. Bizim paraya çevirince, benim hesabıma göre yaklaşık 32 milyon Lira tutuyor. Büyük para ve büyük yatırım. Ama doğru yatırım. Avrupa Birliği finansal olarak ve UNICEF teknik olarak desteliyor. Bizim de finansal katkımız ile yürütülecek projede koordinasyonu bakanlık yapacak. Projenin tam adı ise “Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi.”
Bu tür uygulamaları ve projeleri çok önemsiyorum. En önemli yatırım, insana yapılan yatırımdır. Okul öncesi konusunda geride kalmamalıyız. Bu eğitim ayağında ülkemizin net kayıt oranı yüzde 39’dur. Bu sayı MEB tarafından yapılan açıklamalardan alınmıştır. Bu diğer ülkelere, özellikle batı ülkelerine bakıldığı zaman oldukça düşüktür. Batıda 5 yaşına gelen hemen her çocuk okul öncesi eğitime kayıt olmaktadır. MEB ise kayıtlı öğrenci sayısını 2014 hedefi olarak yüzde 100 olarak açıklıyor. Umarım bu hedefe ulaşılır. Ülkemizin çocukları bunu hak ediyorlar. Onları geride bırakmamalıyız. Çağdaş ve rekabet edebilir dünya vatandaşları olabilmeleri için bu yatırımların yapılması çok yerindedir. Düşünenleri, planlayanları, uygulayacak olanları, karar verenleri kısaca emeği geçenleri kutluyorum.
Pazar günü Burdur ilimizde, sınavlara hazırlanan öğrencilere bir konuşma yaptım. Onların sorunlarını dinledim, kaygılarını paylaştım. Önce onlara bildiklerimi anlattım sonra da sorularını yanıtladım. Gördüm ki ülkemizin her tarafında öğrencilerin kaygıları aynıdır. Sınavlardan ve sınavların yarattığı gerilimden şikayetçiler. Onlara çok ve sistemli bir çalışma ile başarılı olabileceklerini ve bunun başka bir yolu olmadığını dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Bunun dışında bir yol varsa onu bilmediğimi, bildiğim tek yolun emek vermekten geçtiğini söyledim. Sanıyorum beni anladılar. Coşkulu ve güzel bir gün idi. Bu organizasyonu düzenleyenlere teşekkür ederim.
Burdur’dan yükselen eğitim sesi
Ama asıl söylemek istediğim şey ise çok başka. Ben Burdur‘u yıllardır bilirim sanıyordum ama meğer bilmiyormuşum. Mükemmel bir üniversite kampüsü gördüm. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi. Bu ismi önümüzdeki dönemde çok duyacağımızı sanıyorum. Çağdaş, güzel ve işlevli binalar, tertemiz, kapıdaki güvenliğinden hizmetlilerinde kadar özenli bir çalışma. Anadolu üniversitelerini küçümseyenlerin kulakları çınlasın. Konferans salonu ise inanılmazdı. Aydınlatması ve ses düzeni kusursuzdu. Başta sayın rektör olmak üzere tüm çalışanlarını kutlarım. Daha önce belediyenin yeni salonunda bir konuşma yapmış ve o salona da yine hayran kalmıştım. Belediye başkanı şimdilerde yenisini yapacaklarını çünkü son yaptıklarının artık ihtiyaca cevap vermediğini söyledi. Yeni bir kültür merkezi yapmayı planladıklarını anlattı bana. Bunlar insanın içini ısıtıyor. Size büyük şehirlerimizden birinden söz etmiyorum. Orada olmanızı ve öğrencilerin gözündeki öğrenme ve okuma sevgisini görmenizi isterdim. Bu noktaya kolay gelinmediğini de biliyorum. Başta Milli Eğitim Müdürü olmak üzere tüm ildeki öğretmen arkadaşlarımı ve yöneticileri kutluyorum.
Elbette sorunlarımız var. Onların çözümleri de var. İyimser veya hayalci de değilim. Aksine yeterince gerçekçiyim. Ve bardağın çoğunun dolu olduğunu da biliyorum. Demek ki yapınca oluyor.
Cihat Şener – Star