Öğrenciler Öğretmenleri İçin Ne Düşünüyor?

Eğitim Güncel
Haber: Emrullah Zompur-Emre Yenidoğan-Süleyman Özderya Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Öğretmenler, mesleklerini yaparken elbette birçok zorlukla karşılaşıyor. Ancak, öğrenciler de öğretmen...
EMOJİLE

Haber: Emrullah Zompur-Emre Yenidoğan-Süleyman Özderya

Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Öğretmenler, mesleklerini yaparken elbette birçok zorlukla karşılaşıyor. Ancak, öğrenciler de öğretmenlerine bir takım eleştiriler getiriyor. On5yirmi5.com olarak lise öğrencilere ve öğretmenlere sorduğumuz sorularla, eğitim dünyamızın nabzını tuttuk. Öğrencilere yönelttiğimiz soruların sonucunda, öğretmenlerin adaletli davranması, gençlere daha anlayışlı olması ve iyi ders anlatması gibi veriler elde ettik.

İşte öğrencilere sorduğumuz sorular ve cevapları:
-Öğretmenlerinizi seviyor musunuz? Seviyorsanız en çok hangi yönlerini seviyorsunuz?
-Öğretmenlerinizin en çok hangi söz ve davranışları sizi kızdırıyor?
-Öğretmenlerinizin size karşı nasıl davranmasını istersiniz? 

Gizem Öksen
1.Sevmiyorum. Sınavları zor iticiler dersi verimli değil.
2.Sürekli arkadaşım diye hitap etmeleri kızdırıyor, sessiz olmaları.
3.Daha açıklayıcı ve öğretici olmaları, sınıfta hakim olmalarını isterim. 

İsmini Vermek İstemeyen Bir Öğrenci
1. Öğretmenlerimin hepsini çok seviyorum. Onlar bizleri geleceğe hazırlayan anne babalarımız.
2. Anladık arkadaşlık kurup yakın olmak istiyorlar öğrencilerle. Ama bazen  sıkıyorlar, sürekli konuşup aynı şeyi tekrarlamak etkili olmuyor.
3. Bizi sıkmaları gerek.

Nazlı Çabuk
1. Hiçbirini sevmiyorum.
2.Anlayışsız, baskıcı, sert olmalarını sevmiyorum.
3.Anlayışlı olmasını istiyorum.

 İsmail Atmaca
1. Hayır, tabiki de hepsini değil. Öğrencinin halinden anlayan öğretmenleri severim.
Dersi en iyi şekilde anlatabilmelerini tabiî ki de. Gerisi saygı meselesi.
2. Öğretmenin eğitim öğretim için görev yaptığını unutup, amir gibi emir vermesi en nefret edilen olaydır. Disiplin de bir yere kadar.
3.Fazla samimi olmadan arkadaş niteliğinde, rica – lütfen gibi kelimelerle. Emir kipi olmadan.

Fatma Özderya
 1.Çoğu öğretmenimi severim. Genellikle sevdiğim özellikleri dersleri eğlenceli hale getirmeleri. Hoşuma gidiyor.
2.Hoşlanmadığım özellikleri başka sınıfa sinirlendiğinde acısını bizden çıkarmalarını sevmiyorum. Aha bu kadar geldi aklıma…
3.Hocaların bize daha iyi ve anlayışlı davranmasını beklerim.

Mehmet Dayan
1. Evet seviyorum çünkü hepsi bizim iyi bir yerlere gelmemiz çabasında şimdi.
2.Öğretmenlerimde sevmediğim davranışlar yok. Çünkü bizi rahatsız edebilecek disiplinli davranışların bize başarı getireceğinden eminim.
3.Öğretmenlerimiz bize karşı daha yerinde olmalı, katı kurallar uygulamamaları gerekir.

Burak Öztürk 
1. Evet bazılarını seviyorum. Ders anlatışını, davranışlarını, öğrencileriyle arasının iyi olmasını beğeniyorum.
2.Dersi iyi anlatmaması.
3.Bağırıp çağırmamalarını, öğrencileriyle iyi anlaşmalarını, öğrencilerine her konuda yardımcı olmalarını isterim.

Özlem Arslan
1.Bak şimdi öğretmenlerimi seviyorum. Ders işlemeyen öğretmenleri daha çok seviyorum.
2.Ders çalışın diyorlar ya, bi de mantığını kavrayın ezber yapmayın diyorlar. Ayar oluyorum. Mantığını anlasak ezber yapmayız herhalde.
3.Öğretmenlerim bana öğretmen gibi davranmasın, arkadaş gibi davransın.
Bu kadar.

Büşra Kırdemir
1.Her öğretmeni sevmiyorum. Sevdiğim öğretmenin huyu beni ilgilendirmez.
2.Öğretmenin beni takmaması beni sinir ediyor.
3. Bir arkadaş gibi:) Oda olmayacağı için en iyisi öğretmenden pek hayır beklemeyin:)

Emre K.
1.Tabi ki seviyorum. Yorucu bir ders sonuna yaklaşırken, tenefüs zili çalmadan bu kadar yeter demesi yönünü çok seviyorum.
2.Başkası hep konuşur onu görmez, ben ağzımı açarım direk beni görür 🙂
3.Öğretmenimin bana iyi davranması ve en büyük sorun olan ayrımcılığın ortadan kalkması.

Emin D.
1.Seviyorum. Kolay sorular sormasını.
2. Öğretmenimin bana kızması.
3. Aynı günde üst üste sınav yapmamalarını isterdim.

Mustafa C.
1.Seviyorum, en çok ders anlatırken yüzleri güldüğü için ve çoğu zaman derslerde iyi davrandıkları için seviyorum. Sorunlara karşı hep yanımızda oluyorlar.
2.Başkaları Konuşuyor diye biz ceza alıyoruz, hepiniz bir takımsınız diyerek hepimizi cezalandırıyor. Birde şu sözünden hoşlanmıyorum; "Tenefüse Çıkmak Yok !".
3.Şu an zaten istediğim gibiler fakat çok yazı yazdırıyorlar ve çok soru sordurmuyorlar, soru sormamıza biraz daha izin vermelerini ve yazı yazdırmayı kesmelerini isterdim.

Semih B.
1.Evet, seviyorum. Dersi anlamayınca kızmadan bir kez daha anlatmasını.
2.Öğretmenimin, ders boş deyip de oracıkta oturup laptopuyla ilgilenmesine sinir oluyorum. Sanki geleceği biz değil de, laptop’u kurtaracakmış gibi…
3. Öğretmenlerimiz, bize bir arkadaş gibi, bir baba gibi bir ana gibi yaklaşmasını isterdim. Gerektiğinde ana şefkatini göstermeli, gerektiğinde bir baba gibi omzuna sorumluluk yüklemeli, gerektiğinde ise bir arkadaşmışçasına, derdini paylaşıp, makara yapmalı…

Gülşah Y.
1.Öğretmenlerimizi severiz. Genelde dersleri akıcı şekilde anlatan dersi sevdiren dersi sıkıcı bi halden çıkartıp eğlenceli hale getirenleri. Tabi sınırı koruyan öğretmenlerin derslerine daha bir hevesle gideriz. Bu şekilde hem dersi hem de öğretmenini daha çok severiz.
2.Öğretmenlerin en çok hakaret etmesi beni kızdırır. Fevri davranışlarda bulunup öğrenci yanlış yaptığında sürekli bağıran öğretmenler kendinden ve derse olan ilgiden uzaklaştırır.
3.Öğretmenler güler yüzlü olup, bizim yanlışlarımızda bize bağırmak yerine ilgilenip bu şekilde doğruyu göstermesini isterim.

ÖĞRETMENLER DE SIKINTILI
Sitemize konuşan öğretmenler de kendi açılarından sıkıntılarını dile getirdi. İşte öğretmenlerin dilinden sorunları…

Oktay A.:
Genç öğretmen olmama rağmen ben bile çoğu zaman “Bizim zamanımızda…” diye başlayan cümleler kuruyorum. Yıllanmış hocalarımı düşünmek bile istemiyorum. Çok şey değişmiş çok hızlı değişiyor. Sınıf geçmeler kolaylaştığı için olmuş olabilir. Ama önemli olan sınıf geçmek değil.  Üniversite bittikten sonra aynı bölümün bütün öğrencileri aynı işi yapmayıp bazılarının çalışıp bazılarının işsiz kalması gibi.

Öğrencilerime her zaman belli bir sevgi saygı sınırını aşmadan arkadaş gibi yaklaştım. Öğrencinin öğretmeninden bir öcü gibi korkmasındansa onu bilgi kaynağı olarak görüp istediği zaman ona danışabilmesi ondan yararlanabilmesi, bir sorunu olduğunda yeri geldiğinde onu bir abisi gibi görüp danışabilmesi için bazı sınırları kaldırmaya çalıştım.

Ücretli öğretmenlik. Ders başına 7 tl gibi bi ücretle ayda 500-600 tl ye asgari ücretinde altında çalıştırılabilen öğretmenler. 300 bin tane öğretmen atanmayı beklerken on binlerce öğretmenin ücretli çalıştırılması. Bir tane kadrolu öğretmene verebilecekleri maaşla 3 tane ücretli öğretmen çalıştırmalarından kaynaklanıyor.matematik dersine uzmanlığı  olmayan beden eğitimi hocası, müzik dersine elektronik bölümünden mezun bir hoca bile girebiliyor. Bunun sonuçlarını da 10 yıl sonra 20 yıl sonra geri dönüşü olmayan bir şekilde göreceğiz.

İsmini Vermek İstemeyen Bir Öğretmen:
Öğrencilerimin tavır ve davranışlarında iki boyutluluk görüyorum.Bana ve kendine yakın olanlara çok iyi gözükürken dışarıya kötü gözükmektedirler .Bu  ikileme son verebilseler gençler, insanlığın en iyi  kesimidir.

Öğretmenlik bilincinin farkında olamamak en büyük  sorundur. Gerek toplum, gerekse öğretmenlerin, kendilerini  “Bilgi makinesi” olarak algılar öğretmenliği.  Oysa öğretmen “Bilgiyi kullanma bilinci veren” olarak algılanırsa değeri kavranmış olur. Değeri anlaşılan olmak da sorumsuzluğa gitmektir.

on5yirmi5.com