Kredili Sistem Yeniden Geliyor

Eğitim Güncel
 “ Atılma tarihe karıştı, kredili sistem geldi!” Üniversiteden atılma konusunun 1 yıl önce fikir aşamasında olduğunu; ancak 8 ay önce detaylı çalışmasının Milli Eğitim Bakanlığı’...
EMOJİLE

 “ Atılma tarihe karıştı, kredili sistem geldi!”

Üniversiteden atılma konusunun 1 yıl önce fikir aşamasında olduğunu; ancak 8 ay önce detaylı çalışmasının Milli Eğitim Bakanlığı’na verildiğini söyleyen Özcan; “ Öğrencilerin 4 yıllık eğitimlerini 7 yılda bitirme hakkı vardı. Şimdi ise kredili sisteme geçildi. Öğrenci 1-2 yıl eğitim hayatına ara verebilir; ama kredisi varsa okula devam edebilir. Tabiî ki burada yüz kızartıcı suç işleyenleri konunun dışında tutuyorum. Bu sistemin tek farkı şu olacak: Biraz daha fazla harç ödeyecekler. Son af 2008’de çıkmıştı. Bana kalırsa 2008’den bu yana olanlar aftan faydalanabilirler; ancak buna siyasi merciiler karar verecek” diye dile getirdi.
 

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan bu sabah TV8 Ankara Temsilcisi Erkan Tan’ın hazırlayıp sunduğu, Erkan Tan ile Başkent’ten programına konuk oldu. “ liseden 550 bin öğrenci mezun oldu. Üniversitelerde 710 binin üzerinde kontenjan oluştu. 200-300 binde sınava girememiş insanlar bu boşluğu dolduruyorlar” dedi. Birkaç yıl sonra üniversite okumayan kalmayacağını ifade eden Özcan; “ Üniversitelerin sokaktan öğrenci çevirip, okuyun diyecekler” dedi.

“ Sınavsız 2. üniversite okunacak!”

Hayat boyu eğitim konsepti dahilin de, sınavsız 2. üniversiteye ilişkin; “ 2 yıl içerisinde hiçbir problem kalmayacak. Vakıf üniversitelerinin öğrenciye ihtiyacı var. 30 yaşın üzerindeyseniz, vakıf üniversitelerinde ve devlet üniversitelerinde, lise mezunu olsanız bile gelin, sınavsız üniversite eğitiminizi alın. Çalışmalarımız devam ediyor; ancak tam tarih veremem” diye konuştu.

“KPSS’ nin kararı YÖK’ten çıktı Yargıda!”

“ KPSS’nin direk muhatabı biz değiliz; ama bize geliyorlar ve soruyorlar. Düzensizlikleri tespit ettik ve sınavın iptaline karar verdik. İkinci sınava karar verince, sınava girenler etkilenmesin diye yargı biraz durdu. Sınav tarihi netleştikten sonra olayı yargıya bıraktık. Sızdıysa nasıl sızdı? Bu olay nasıl yapıldı? Bunları bilmek istiyoruz, suçluları görmek istiyoruz” açıklamasında bulundu. “Bu, sınava giren kişilerin geleceği ile ilgili bir mesele. ‘Yapanın yanında kalsın istemiyoruz” diye konuştu. “ Kopya olayı sadece eğitim bilimlerinde görüldü. Genel yetenek ve genel kültürde kopya olayı ve sınav tekrarı yoktur” dedi.

“2-3 yumurta protestodur, 120 yumurta linçtir!”

“Yumurta atmayı tasvip etmiyorum. 120 tane yumurta atılmış. Görmek istemediğimiz, protestonun dışına çıkan bir olay. Hoş olmayan bir şey. Davet edilen bir şahsın bununla karşılaşması olacak şey değil.Tamamen anti-demokratik bir davranış bu. Bu nasıl demokrasi? Konuşma özgürlüğünü engelliyorlar, çok kötü bir durum. Burhan Bey haklıdır, şaşırıyorum. Protesto etmenin farklı yoları var”  diyerek üniversite Dekan ve Rektörü’nün kusuru olmadığını, kontrolün elden çıktığını ve iyi niyetin orada tutmadığını ifade etti.

Sivil polislerin okullarda konuşlandırılması üzerine; “Üniversite kampuslerinde polislerin, jandarmanın görünmesini istemeyiz. Onların oturacağı bir yer değildir. Bu durum rektör yardımcılarının ve YÖK’ü temsil eden bir kişinin katılımı ile yapılan toplantıdan alınan ortak bir karardır. YÖK hiç böyle bir talepte bulunmadı” diye konuştu.

“ Katsayı farkı artık aşılabilir bir fark oldu!”

“Katsayı farkı ortadan kalkmadı; ama bu fark aşılabilir bir fark oldu. Önceden aşılamaz bir fark vardı. Sadece İmam Hatiplilerin değil Fen liselerinin de problemi idi. Milli Eğitim Bakanlığı liseyi 2 tip liseye indirirse iyi olacak” dedi. Sınıf içi öğretmenlere özel program uygulayarak onların da okul öncesi öğretmenliği yapabileceğini söyledi. “ Planlama yapacaksak, ülkenin ve MEB’in ihtiyaç duyduğu alanlarda (Çocuk gelişimi,okul öncesi, davranış terapistleri, özel yetenek) 2+2′ yi çalıştırmak istiyoruz. Çocuk gelişimi eğitimi için de uzaktan eğitim yapmayı planladığını” söyledi. YÖK’ün işinin siyaset olmadığını, eğitim ve bilim yapmaları gerektiğini ifade eden Özcan; “ Üniversiteleri bilime yönlendirelim. Katsayı ve başörtüsü gibi esas meseleleri hallettik; ama üniversitede kaliteyi halletmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

Yrd. Doç.’lerin maaşlarının düşük olduğunu, bir arttırmaya gidileceğini ifade etti ve öğretim üyelerine, performans değerlendirmelerine göre ödüllendirme uygulanacağını vurguladı.

 Rektörlük seçimleri ile ilgili olarak; “ Rektörlük seçimini düzenlemek istiyoruz. Biz genellikle rektörlerin başarılarına ve öğretim üyesi adaylarının geçmişteki başarılarına bakıyoruz. Yüksek oy alıp seçilmeyenlerin mutlaka iyi bir nedeni vardır; ama size aktaramayız. Kamuoyu önceden anlayamıyordu; ama şimdi gerçeği görüyor.

“ Kılık-kıyafet dersten atılmaya neden değil!”

“Atatürk, dışarıdaki görünümden ziyade, insanın kafasının içine değer veren biri idi. Bu çağ da insanların nasıl giyindiği, davrandığı önemli değil. Başörtüsü sorunu çözülse iyi olacak” dedi. Var olan mevzuat üzerinden hareket ettiklerini ifade eden Özcan; “ Kılık-kıyafet ya da hiçbir neden ile dersten atılmayacağını söyledik. Yetkililere tutanak tutun; ama sınavdan atmayın dedik” diye konuştu ve “ Başörtüsünün üniversitede serbest olmasının hiçbir sakıncası yoktur” diye ekledi.