Her yönüyle İstanbul Şehir Üniversitesi

Eğitim Güncel
Engin Dinç’in röportajı İstanbul Şehir Üniversitesi, kuruluşunun ardından çok uzun bir süre geçmemesine rağmen öğrencilerin tercih ettiği bir kurum olmayı başardı. Üstelik Türkiye’yi aşan ...
EMOJİLE

Engin Dinç’in röportajı

İstanbul Şehir Üniversitesi, kuruluşunun ardından çok uzun bir süre geçmemesine rağmen öğrencilerin tercih ettiği bir kurum olmayı başardı. Üstelik Türkiye’yi aşan bir vizyona sahip olmasıyla öğrencilerine ayrı bir ufuk da sunuyor İstanbul Şehir Üniversitesi… Üniversiteyi daha iyi tanımak adına Kurumsal İletişim Direktörü Turgay Oğur’la konuştuk.

İstanbul Şehir Üniversitesi’nin kuruluş sürecinden bahseder misiniz? Şehir Üniversitesi nasıl bir yoldan geçilerek kuruldu?
Türkiye’de üniversite eğitimi en önemli sosyal ve ekonomik sınıf atlama aracı. Sınırlı ve kontrollü küçük bir mutlu azınlık bunu başarabilsin diye çok partili döneme geçinceye kadar sadece 3 üniversite var. Demokrat Parti döneminde hızla yeni üniversiteler kurulmaya başlanıyor. Dünyaya kapalı bir ülkenin ayrıcalıklı azınlığı olmaya alışmış kişilerin tüm muhalefetine rağmen eğitimli elit yavaş yavaş çoğalmaya ve daha da önemlisi çeşitlenmeye başlıyor. Son yıllarda ard arda açılanlarla birlikte sayı 180’i geçiyor.

Bu sayede bugün artık yeni bir Türkiye var. İstanbul Şehir Üniversitesi de aynı ruhu taşıyor. Üniversite yıllarında tanışan bir grup idealist gencin özveriyle kurduğu ve itinayla büyüttüğü Bilim ve Sanat Vakfı tarafından 2008 yılında kuruluyor ve uzun bir hazırlık sürecinin ardından 2010 yılında ilk öğrencilerini alıyor.

İstanbul Şehir Üniversitesi bugün itibariyle hangi bilim dallarında eğitim veriyor? Üniversitenizde eğitim gören öğrenci sayınız ve kampüsleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Şu anda tamı tamına 1587 öğrencimiz var. Anadolu Yakası’nın Avrupa ile düğümlendiği Altunizade’de birbirine 50 metre yakınlıkta iki kampüsümüz var. 6 fakülte çatısı altında 14 lisans programı mevcut. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, Sosyoloji, Psikoloji, Tarih, Türk Dili ve Edebiyatı, Felsefe, Hukuk, Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik, İşletme, Sinema ve Televizyon, Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik – Elektronik Mühendisliği ve Endüstri Mühendisliği ve İslami İlimler.
 
Bir üniversitenin en dikkat çeken özelliklerinin başında öğretim görevlileri geliyor. Üniversitenizdeki eğitim kadronuzda hangi akademisyenler yer alıyor?
Türkiye’de üniversiteleri lise son sınıfı aday öğrenciler puanlıyor. Yani hangi üniversite birinci, hangi bölüm en iyi sorularının cevabı taban puanlara göre veriliyor. Tamam öğrenci tercihi de ciddi fikir verir ancak sonuç olarak aday öğrenciler bilimsel raporlara dayanarak tercihlerini yapmıyorlar. Kendilerinden bir sene önce karar verenlerin yolundan gidiyorlar. Geçen senekiler de bir önceki senenin… Ve bu böyle devam edip gidiyor.

Bu nedenle akademisyen tercihi de çok önemlidir. Akademisyenler sadece iyi ücrete gitmezler. Bir üniversitede çalışmaya karar vermek için akademik özgürlüklere, üniversitenin vizyonuna, altyapı olanaklarına çok önem gösterirler. İstanbul Şehir Üniversitesi; Ergun Özbudun, Serap Yazıcı, Ferhat Kentel, Kemal Karpat, Ümit Cizre, Mesut Yeğen gibi akademisyenlerin de tercihi.
 
Bu saydıklarım kamuoyu tarafından hemen bilinecek isimlerdi. Örneğin mühendislik bölümlerindeki öğretim üyelerinin büyük çoğunluğu Amerika’da bir üniversitede hocalık yapan, aynı zamanda endüstride de kariyer yapmış kişilerden oluşuyor. Özellikle sosyal bilimler alanında yardımcı doçent olmuş, geleceğin yıldızı genç akademisyenlerimiz var.

Üniversite olarak öğrencilerinize ne tür imkanlar sunduğunuz hakkında bilgi verir misiniz? Sizce bir öğrenci Şehir Üniversitesi’ni niye seçmeli? Bu anlamda bilimsel, sosyal ve kültürel aktiviteler için sunduğunuz imkanlardan da bahseder misiniz?
Tüm üniversiteler bu soruya cevap vermeye çalışıyor. Hemen hemen de aynı şeyler söyleniyor. Bize göre her aday öğrenci için geçerli tek bir cevap yok. Bizde iyi bir üniversitede olması gereken herşey var. İyi bir akademik kadro, doğru tasarlanmış programlar, konforlu bir yaşam sunan fiziksel mekanlar, araştırma olanakları, kütüphane, akademik özgürlükler. Bunun yanısıra kurucu vakfımızdan gelen önemli bir özelliğimiz daha var. ŞEHİR bir ayağı merkeze basan, diğer ayağıyla tüm dünyayı dolaşacak kadar özgüven sahibi ve kompleksiz bir Türkiye üniversitesi. Tüm bölüm ve enstitülerimiz için bu bakış açısı geçerli.

Bu nedenle bizim en çok istediğimiz öğrenciler, puanı en yüksek olanlar değil, yapacağı işte dünya aktörü olma hedefi ve buna yetecek nefesi olan öğrenciler.  


 
Üniversiteniz ilk mezunlarını verdi mi? Verdiyse mezunlarınızın iş ya da eğitim alanındaki kariyerleri hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?
Kuşkusuz bir üniversitenin en önemli iki çıktısından biri mezunları, diğeri ise ürettiği bilgi… Bilgi ürettik. Projelerimiz fon aldı. Ancak henüz mezun vermedik. İlk lisans mezunlarımızı gelecek yıl vereceğiz. Bu yıl ise yükseklisans mezunlarımız olacak.

Mezunlarımızın başarısı üniversitenin başarısı. Evet üniversite bir meslek kazandırma yeri değil ancak mezunlarımızın bir mesleği icra edebilecek donanıma sahip olması gereğine de inanıyoruz. ŞEHİR mezuniyet törenine kadar değil, öğrencilerimiz koşana kadar yanlarında olacak.

Üniversitenizde lisans üstü eğitim de veriyorsunuz. Hangi alanlarda lisans üstü eğitim veriyorsunuz?
ŞEHİR lisansüstü programlarına ilgi büyük. Şu anda master derecesi veriyoruz. Doktora programı açabilmek için geçmesi gereken yasal süre tamamlandığında bu listeye doktora programları da eklenecek. Fen Bilimleri Enstitüsü ve Sosyal Bilimler olmak üzere iki enstitüde bulunan yüksek lisans programları şunlar:
 
•Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler
•Kültürel Çalışmalar
•Modern Türkiye Çalışmaları
•Tarih
•Sosyoloji
•ŞEHİR – Sheffield EMBA
•İşletme
•Kamu Hukuku
•Özel Hukuk
•Endüstri ve Sistemler Mühendisliği
•Elektronik ve Bilgisayar Mühendisliği

Üniversite olarak özgürlüklere ve öğrenci faaliyetlerine yaklaşımınız hakkında bilgi verir misiniz?
ŞEHİR yeni bir üniversite. Ben daha önce Sabancı Üniversitesi’nde çalıştım. Orası da yeniydi. Hiç bir kulüp yoktu. Öğrenciler herşeyi sıfırdan kurmak durumundaydılar. Bu zor bir iş ama bir o kadar da büyük bir fırsat. Düşünsenize belki de kıyamete kadar yaşayacak bir üniversitenin Müzik Kulübü’nü, Edebiyat Kulübü’nü siz kuruyorsunuz. Bir daha kimsenin kurucu hanesine adını yazdırması mümkün değil. Artık o kulübe gelen herkes sizin açtığınız kapıdan geçiyor.

on5yirmi5.com

Yeni bir üniversitenin ilk öğrencilerinden olanlar çok çabuk büyümek durumunda kalıyorlar. Bu çok kıymetli bir fırsat. Bir üniversite sadece bir kere kurulur. Bu fırsata da ilk 4-5 dönem girişliler sahip olabilir.

Üniversite her kulübe belli bir bütçe veriyor. Ayrıca ek projeler için bir de üst limit koyuyor. Projesiyle ikna eden ek bütçeyi de alıyor. Kulüp kurmak bizde öyle kolay değil. Sıkı bir tüzük hazırlamalarını ve bir yıllık etkinlik planlarını yapmalarını bekliyoruz. Tüzük hazırlarken Hukuk fakültesinden mütala alıyorlar. Çünkü öğrenci etkinlikleri hayatın provası. Biz de bu provanın çok gerçekçi olmasını önemsiyoruz.

Üniversitenizin önümüzdeki dönemlerde daha büyümek ve gelişmek adına ne tür planları ve hedefleri var?
ŞEHİR’in misyonu iyiyi, güzeli ve doğruyu aramak. Üniversite yaşadığı müddetçe hep daha iyisini, daha doğrusunu arayacak.

on5yirmi5.com