Her okul kendi sınavını yapamaz

Eğitim Güncel
Gizem Gül’ün haberi Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, SBS’nin bu yıl son kez yapılacağını belirterek “Eğer belli bir okul üzerinde talep çok olursa, örneğin Galatasaray veya İstanbul Er...
EMOJİLE

Gizem Gül’ün haberi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, SBS’nin bu yıl son kez yapılacağını belirterek “Eğer belli bir okul üzerinde talep çok olursa, örneğin Galatasaray veya İstanbul Erkek Lisesi gibi okullar kendi sınavını yapabilecek.” şeklinde bir açıklama yaptı ve kafalar yine karıştı. Biz de hem liseye hem de üniversiteye girişte her okulun kendi sınavını yapmasıyla ilgili Milli Eğitim Bakanı’nın açıklamasını Sabah Gazetesi Eğitim Yazarı Sait Gürsoy ile değerlendirdik.

BAKAN’IN BU AÇIKLAMASI BİR DİL SÜRÇMESİ

Öncelikle Milli Eğitim Bakanı’nın açıklamalarını nasıl değerlendirirsiniz. Her okulun kendi sınavını yapması mümkün mü?

Her okulun kendi sınavını yapması mümkün değil. Milli Eğitim Bakanı sanırım ya bunu yanlış bilgiyle ya da dil sürçmesiyle söyledi. Bir kere sınavlar yerel olarak yapılamaz. Örneğin, Galatasaray Lisesi’ni 30 bin kişi istiyor. Zaten burada düşünce genel bir sınav yapılması yönünde. Her okulun kendi sınavını yapacak olması, orada acele söylenilmiş bir cümle. Sayın Bakan’ın bazı cümlelerinde kelime eksikleri var. Zannediyorum ki bu konuyla ilgili daha net açıklamalar daha sonra gelecek. Zaten böyle köklü liselerin öğrenci seçiminde genel sınav yapılabilir, yerel sınav yapılamaz. Konya Maarif Lisesi var, Kadıköy Maarif Lisesi var, İstanbul Erkek Lisesi var, nasıl ayrım yapacaksınız? Bu sınavların güvenliğini nasıl sağlayacaksınız? Bu sınavların soruları nasıl hazırlanacak, öğrenciler bu sınavlara nasıl hazırlık yapacak? Bunların hepsi soru işaretleridir. Eski Bakan Ömer Dinçer de zaten köklü liselere girişte genel bir sınav yapılabileceğini söylemişti. 

HER OKULUN KENDİ SINAVINI YAPMASI MÜMKÜN DEĞİL

Köklü liseler için genel bir sınav uygulanacaksa, Anadolu lisesi ya da genel liselere öğrenci alımı nasıl yapılacak? 

Önümüzdeki yıl orta son sınıftaki öğrenciler okul yönetimi, rehber öğretmen ve veli tarafından öğrencinin ilgi, istek, yetenek ve aldığı not durumuna göre ya Anadolu liselerine ya da mesleki teknik liselerine yönlendirilecek. Bu yönlendirme adrese dayalı olmak üzere gerçekleştirilecek. Ancak son zamanlarda açılan tabela Anadolu liseleri ile köklü yani mıknatıs liseleri karıştırmamak lazım. Galatasaray, İstanbul Erkek Lisesi gibi köklü dediğimiz liseler, talebin fazla olduğu liseler ya da nüfusunun 500 bin üzerinde olan fen liseleri ya da daha önce Amerikan Robert’in eş değeri olarak Anadolu’da kurulan adı maarif koleji tipinde olan okullara, yetenekli öğrencileri çekmek için bir sınav yapılacak. Ancak bunlara yerel sınav yapma şansı son derece zor. Niye? Çünkü her okul kendi için sınav yapamaz. Bu sınavın güvenirliği ile ilgilidir ve burada büyük bir kitleye hitap etme söz konusudur. Bu yüzden de bu okullara gidecek öğrencileri seçmek için bir genel sınav yapılacak. Ama içeriğinin ne olacağı belli değil. Buradan da şöyle bir şey ortaya çıkacak. SBS ile ilgili istek azalacağı için de SBS’ye yönelik eğitim yapan dershanelerin büyük bir kısmı önümüzdeki yıldan itibaren kapanacak. Olay budur yani…

SBS’YE YÖNELİK DERSHANELER ÖNÜMÜZDEKİ YILDAN İTİBAREN AZALIR

SBS’nin kaldırılması, hem liselerin hem de üniversitelerdeki merkezi sınavın kaldırılması hükümetin dershanelerin kapatılması politikası ile çelişmiyor mu? Çünkü okullar kendi sınavlarını yapacakları zaman dershaneler de buna uygun eğitim vererek hizmetlerine devam edebilirler…

Bir kere demin de ifade ettiğimi gibi okullar kendi sınavlarını yapamazlar. Çünkü bu sefer de Galatasaray Lisesi’ne hazırlık, fen lisesine hazırlık gibi kurslar ortaya çıkar. Bu sınavlar yerel olmaz. Bir de şöyle bir şey var ki Anayasa’da eğitim eşitliği söz konusudur. Bu durumda fırsat eşitliği ortadan kalkar. Yerel sınav yaptığınız zaman o okul çevresinde olan insanlar o sınava girebilir. Türkiye’nin diğer bölgelerinde yaşayan insanlar o sınava giremez ya da hazırlanamaz. Onun için sınavlar genel olmak zorunda. Zaten 1975’e kadar sınavlar yereldi ancak bu iş genele çevrilmiştir. Çünkü bu okulların yatılı bölümleri var. Bu yüzden de bu okullara İstanbul dışından da öğrenciler gelecek.

Peki bu durum dershaneleri nasıl etkileyecek sizce?

Hükümetin bir eğitim politikası var. Sınava dayalı eğitim sistemini, okula dayalı bir eğitim sistemine getirmeye çalışıyorlar. Bu da ilk etapta SBS’de kendisini gösterecek. SBS’ye yönelik dershaneler önümüzdeki yıl çok çok azalır, büyük bir çoğunluğu da kapanır. Dolayısıyla bu hükümetin politikasında ilk adımdır. Ancak üniversiteye girişte sınavlar devam edeceği için üniversite sınavı için de okul odaklı eğitim sistemi oluşturulana kadar dershaneler devam eder. Benim tahminim uzun süreçte kademeli olarak kapanabilir. Ama yakın süreçte üniversiteye hazırlık dershaneleri aynen devam eder.

BU İDDİALAR ÖĞRENCİLERİN PSİKOLOJİSİNİ BOZUYOR

Sınavlara kısa bir zaman kala sınav sisteminin kaldırıldığına dair iddialar ortaya atılıyor. Eğitimle ilgili değişikliklerini alt yapısı oluşturulmadan gündeme getirilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu durum öğrencilerin psikolojini olumsuz yönde etkilemez mi?

Bunlar öğrenci ve ailelerin psikolojisini bozar ve onları tedirgin eder. Zaten öğrenciler “Önümüzdeki yıl ne yapacağız?” diye soruyorlar. Bu sorunun yanıtını bir an evvel almamız gerekiyor. Çünkü sıralama sınavları uzun sürede hazırlanan sınavlardır. Binde bir puan bile çok önemlidir. Ama biz burada hemen 11. sınıf öğrencilerini uyaralım. Önümüzdeki yıl bu yılın benzeri olan sınavın aynısı yapılacak. Dershaneler de uzun sürede kademeli olarak kapanacağı için onların aynen çalışmalarına devam edip, bu yılı örnek almalarında yarar var. Ama 10 ve 10’un altındaki sınıflar için bazı değişiklikler olabilir. Bunları da zaten Milli Eğitim Bakanlığı ileriki süreçlerde kamuoyuyla paylaşacaktır.

BUNLAR HEMEN OLACAK ŞEYLER DEĞİL

Yani bu uygulamaya geçilmesi 2-3 yılı bulur mu?

Alır. Çünkü neden? Sayın Bakan’ın ifadesiyle Türkiye’de 35 tane devlet üniversitesinin öğrenci seçme sistemini kendilerinin yapması öngörülüyor. Ancak YÖK’e verilen yasa taslağında ise şöyle bir şey var. Devlet üniversiteleri ve vakıf üniversitelerinin burslu bölümlerine öğrenci alırken, merkezi bir sınav, akabinde de merkezi yerleştirme isteniyor. Burada bazı üniversitelerin kendine has sınav yapması ya da öğrenci seçmesi son derece yanlıştır. Zaten bu olmaz, öğrenci büyük bir şaşkınlık yaşar. Ancak 2015 yılından itibaren önce merkezi bir sınav yapıldıktan sonra devlet ve vakıf üniversitelerinin burslu bölümleri için merkezi yerleştirmeden vazgeçilecek. Üniversiteler merkezi sınav sonucunda kendi kriterlerini ortaya koyacaklar. Öğrenciler de ona göre tercih edecekler. Ancak vakıf üniversitelerinin paralı 4 ya da 2 yıllık bölümlerinde kontenjan olmadığı için merkezi yerleştirme olmadan bu tür üniversiteler öğrencilerini kendi kriterlerine göre seçme şansına sahip olacaklar. Tabi bunlar hemen yarın olacak şeyler değil. Önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde oturacak bir sistemdir.

Bu uygulamanın dünyadaki örnekleri nasıl?

Avrupa ve ABD’de lise ve üniversiteye girişte çeşitli isimler altında sınavlar yapılır. Bunlar liseyi bitirme Bakalorya sınavları ya da liseyi bitirdikten sonra SA1, SA2 gibi ABD’de yapılan seçme sınavları; Almanya gibi ülkelerde orta sondan itibaren öğrencilerin genel lise ya da meslek lisesine yönlendirme gibi çalışmalar yapılır. Biz de bu tür çalışmalar 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte yapılmaya başlandı. Zannedersem ileriki bir süreçte okul odaklı bir eğitim olacak, belki yeni sistem devam eder ama merkezi sınavdan sonra üniversiteler kendi kriterlerine göre öğrencilerini seçebilirler.

SINAVLARIN KALKMASI SÖZ KONUSU DEĞİL

Hep sınavlar kaldırılacak diye bir söylem var. Siz tam tersini söylüyorsunuz ama Milli Eğitim Bakanı’nın açıklamasına göre her okul kendi sınavını yaparsa o zaman sınavlar tam tersi olarak daha da artacak demektir…

Her okul kendi sınavını yapmayacak, köklü liseler ya da benzer okullara giriş için genel bir sınav yapılacak. Buraya başvuran öğrenci sayısı az olacak. Bununla birlikte yabancı ve Türk özel okullar da kendileri sınav yapabilir. Bir okula 10 kişi başvurmuş ve 3 kişi girecekse çeşitli isimler altında sınavlar yapılmak zorundadır. Sınavların kalkması söz konusu değil de daha nitelikli bir hale getirilmesi söz konusu olabilir.

On5yirmi5