Felsefe derslerinin kaldırılması ahmakçadır!

Eğitim Güncel
İlahiyat Fakültelerinden Felsefe dersinin kaldırılmasına en sert tepki ummadık bir adresten geldi.  Hükümete yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak gazetesinin yazarı Yusuf Kaplan, YÖK’ü çok ağır...
EMOJİLE

İlahiyat Fakültelerinden Felsefe dersinin kaldırılmasına en sert tepki ummadık bir adresten geldi. 

Hükümete yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak gazetesinin yazarı Yusuf Kaplan, YÖK’ü çok ağır bir dille eleştirdi ve “ilâhiyat’lardan felsefe derslerinin kaldırılması, tam anlamıyla cinayettir. Bu bir ahmaklık örneğidir” dedi. 

YÖK bu yıl şaşkına çeviren bir karar aldı ve İlahiyat Fakülteleri’ndeki zorunlu Felsefe dersini kaldırdı. Artık bu ders ‘seçmeliler’ arasında yer alıyor. 

GEREKÇE AKILLARA ZARAR

Bu kararın gerekçesi ise ‘akıl’ durduracak nitelikte. YÖK “felsefenin, öğrencilerin kafalarının karışmasına neden olduğu’ için kaldırdığını izah etti. 

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan bugün konuyu köşesine taşıda ve karara en sert tepkiyi verdi. Kaplan’ın yazısından çarpıcı bölümler şöyle;

CİNAYETTİR

“Her ne sûretle -ve hangi gerekçeyle- olursa olsun, ilâhiyat’lardan felsefe derslerinin kaldırılması, tam anlamıyla cinayettir.

YÖK’teki hangi aklı evvel kişiler, hangi akla hizmet, ilâhiyat’lardan felsefe grubu derslerinin kaldırılmasını talep etmeye kalkıştı, merak ediyorum doğrusu.

Eğer YÖK, bu kararını gerçekten uygulamaya kalkışacak olursa, bunun, uzun vadede, hem entelektüel hem de siyasî faturası büyük olacak bu ülkeye.

BU AHMAKLIK ÖRNEĞİDİR

İlâhiyât’lardan felsefe derslerinin kaldırılması kararı, her şeyden önce, makasıd’uş-şeria’ya (şeriat’ın maksatlarına, hedeflerine) aykırıdır: Aykırıdır; çünkü şeriatın, korunmasını emrettiği beş temel sütun’dan biri akıldır.

Felsefe, insan aklının, kendisini ifade edebildiği alanların başında gelir. İlâhiyat’lardan felsefe derslerinin kaldırılmasına gerekçe olarak, ‘felsefenin, öğrencilerin kafalarının karışmasına neden olduğu’ iddiası, -özür dilerim ama- tastamam bir ahmaklık örneğidir.

ACINASI KAFA

Bu kafa, aslında, İslâm’ın özünü kavramaktan âciz, hem özürlü, hem de özrü kabahatinden büyük, acınası bir kafadır.

Dahası, asıl ‘kafa karışıklığı yaşayan’ bu kafadır: Bu kafa, İslâm’ın özünü, ruhunu, vaatlerini kesinlikle kavrayamamış, kavramaktan da fersah fersah uzaktır.

Uzaktır; çünkü bu kafa, insanın, zaman zaman kör ve nankör, zaman zaman isyankâr ve nisyankâr, kusurlu ve âciz bir varlık olduğunu hesaba katmayan, keyfe keder bir kafadır. İnsanı, tamamlanmış, kâmil, hatta meleksi bir varlık olarak gören, akîdevî açıdan da sorunlu bir kafadır.

İnsanın düşme ihtimalini gözardı eden, insanın düştüğü yerden kalkma imkânlarını yok ettiğini bile göremeyen, dolayısıyla düş görme istidadını ve düşünme melekelerini yok saymaya, hatta iptal etmeye kalkışan tuhaf bir kafadır.

SELEFÎLİĞİ KÖRÜKLER…

İlâhiyatlardan felsefe derslerinin kaldırılmasının, en geniş anlamıyla, tehlikeli bir siyasî felâkete yol açabileceğini görmek gerekiyor: Selefîliğin hızla yaygınlaşmasına.

İslâm dünyasının, önümüzdeki süreçte, en büyük sorunlarından biri, hızla selefîleşme tehlikesidir. Çağdaş selefîliğin, Mısır’da nasıl bir ahmaklığa, hatta cinayete imza attığını hep beraber görüyoruz, ibretle…

AMAÇ: SÜNNÎ OMURGA’YI ÇÖKERTMEK

Önümüzdeki süreçte, modern selefîliklerin her yerde pıtrak gibi biteceğini görebilmek için kâhin olmaya gerek yok.

Ve bu modern selefîliklerin Ehl-i Sünnet omurganın çökertilmesi için son derece elverişli ‘aset’ler olarak kullanılacağını, böylelikle İslâm dünyasının hiç tahmin etmediğimiz bir iç çatışmanın eşiğine sürükleneceğini ne kadar görebiliyoruz, merak ediyorum doğrusu. İşte tam bu noktada, ilâhiyat’lardan felsefe derslerinin kaldırılmasının orta ve uzun vadede Türkiye’de modern selefîliği tetikleyeceğini, bunun bizi tam bir çıkmaz sokağın eşiğine sürükleyeceğini, YÖK’ün, felsefe derslerini kaldırmaya kalkışarak nasıl bir cinayete imza attığını hatırlatıyor ve YÖK’ü bu kararından derhal vazgeçmeye davet ediyorum.

haber8