Makalede, Avrupa’daki bütün ülkelerin, Orta Asya’dan ise sadece Taciklerin eğitime Türklerden daha fazla öncelik verdikleri belirtildi.
Türkiye’nin eğitim kalitesinde kat edilen mesafenin tartışmalı olduğu; 2009 PISA ölçümleri ve geçen hafta yayımlanan OECD raporundan sonra Dünya Bankası internet sitesinde yer alan bir makaleyle de ortaya konuldu. Dünya Bankası’nın uluslararası sitesinde yer alan makalede şöyle denildi: “Geçen on yılda Türkiye hem kız hem de erkek çocukları ilkokula kaydetmede büyük ilerleme gösterdi. Ancak şimdi eğitimin kalitesi sorgulanıyor. Araştırmalar Türk gençlerinin diğer kıyaslanabilir ülkelerdeki akranlarının gerisinde olduğunu gösteriyor. Türkiye geçen on yılda özellikle kızların okullaşma oranının arttırılmasında büyük başarı sağladı. Ülke, anne babalara yol gösteren, anaokullarındaki çocuk sayısını arttıran, okula başlamada ‘Yedi Yaş Çok Geç’ kampanyasıyla daha fazla çocuğun okula erken başlamasında başarılı oldu.”
Eleştirel düşünce
Ancak sorunun şimdi daha karışık durumda bulunduğu belirtilen makalede, Ana Çocuk Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayla Göksel’in, “Bugün karşı karşıya bulunduğumuz en büyük sorun doğru eğitimin verilmesi. Çocuklara bilmeleri gerekenleri öğretiyor muyuz? Çocuklarımıza hayat mücadelesinde ayakta kalmaları için ihtiyaç duydukları bilgiyi veriyor muyuz?” sözlerine yer verildi. Göksel’in Türk eğitim sisteminin temelindeki felsefenin ezbercilikten eleştirel düşünceye ve muhakeme yeteneğinin arttırılmasına evrimleşmesi gerektiği iddiasına da değinildi.
Milliyet