Türkiye, 2012-2013 eğitim yılına, 4+4+4 sistemini getirdirdiği pek çok değişiklikle başlayacak. Seçmeli derslerden ders saat sayılarına, yabancı dil eğitiminin başlayacağı sınıfa kadar her şey yeniden düzenlendi. Eğitimcilere göre nicelik değil nitelik önemli. Herkesin onay verdiği ortak konu ise yabancı dil eğitiminin 2. sınıfta başlatılması.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 4+4+4 kapsamında Avrupa ülkeleri ve ABD’deki eğitim sistemlerini, ders saatlerini, seçmeli dersleri inceleyerek hazırladığı yeni uygulamaları eğitimcilerle değerlendirdik. Bakanlığın değişikliğe gerekçe gösterdiği veriler ve yorumlar şöyle:
Diğer ülkelerin gerisinde
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ali Baykal: “Yıllık ders saatlerine göre Türkiye tüm derslerde diğer ülkelere göre ortalamanın altında gözüküyor. Öncelikle matematik ve fen derslerinin yetersizliğinin nihayet görülmüş olması sevindiricidir. Ama sorun sadece nicel değildir. Kitle dalkavukluğu uğruna havuz problemleri müfredattan çıkarılır, evrim konusu günah sayılırsa, öğrencinin zihinsel gelişimine aykırı zorlamalar, ertelemeler, tekrarlar yapılırsa ders saatleri ikiye katlansa bile bir yararı olamaz. Yabancı dile 2. sınıfta başlanması bence çok uygun. Sözel gelişim çok erken yaşlarda başlar ve geç yaşlarda da asla telafi edilemez. Ne var ki ‘… imkân ve şartları uygun olan okullarda isteğe bağlı olarak 16 saate kadar yabancı dil dersi öğretimi yapılabilir’ ifadesi ile eğitim sistemimizdeki eşitsizlik ve adaletsizlik itiraf edilmektedir. Sonuç olarak nicelik niteliğin güvencesi değildir.”
Eski Eğitim-Sen Başkanı, öğretmen Alaaddin Dinçer: “Haftalık ders saat sayısının 26 saat ile başlayarak 38 saate kadar çıkarılmasına yönelik düzenlemede alt sınıflarda haftalık ders saatlerinin azaltılması olumlu, ancak üst sınıflarda arttırılması doğru değildir. Çocukların günde 7 saat derse dikkatlerini vermeleri ve odaklanmaları olanaklı değildir. Olanaklı olmadığı gibi ikili eğitim yapan okullarda çocukların çok erken saatte okula gelmeleri ve çok geç saatte okuldan ayrılmaları pedagojik, psikolojik ve sosyal açıdan da sakıncalıdır. Günlük 14 saatlik okul süresine okulların fiziki olanaklarının ne kadar uygun olduğu da diğer bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Tüm bu nedenlerle haftada 28 saat ders yapmanın olanaklı olmadığını düşünüyorum. Yabancı dil eğitiminin 2. sınıftan başlatılması 5. sınıflarda hazırlık sınıflarının oluşturulması olumlu.“
Eğitim Reformu Girişimi Koordinatörü Batuhan Aydagül: “Yıllık ders saatlerinin 1. sınıftan 8. sınıfa kadar aynı olması gercekten cok görülen bir şey degil. Türkiye erken yaşlarda daha fazla özellikle 6-8 arasında da daha az ders yapıyor ki bu öğrenme çıktıları açısından önemli bir girdi farkı yaratabilir. Yeni kanunla beraber temel becerileri kazandırmaya yönelik derslerin ağırlıkta olması için ders saatlerinin arttırılması önemliydi. Seçmeli dersler paketi için şu an sadece çerçeveyi görebiliyoruz, uygulama süreci kritik olacak. Seçmeli derslerde gördüğümüz çeşitliliğin Türkiye’deki tüm okullarda sunulabilmesi gerçekçi gözükmüyor, o zaman okul bazında ‘zorunlu seçmeli’ derslerin sunulmasının önüne geçmek lazım. Bu derslerle ilgili içerik, ders materyalleri, öğretmen eğitimi uygulama sürecinde çok önemli. Türkiye’de konuşulan anadillerin seçmeli ders olarak verilecek olması da bence çok olumlu bir gelişme. Umarım bu dersler başarıyla uygulanır.”
Radikal