Diyarbakır’da 3 yıl önce atandığı ilköğretim okulunun tüm sorunlarını çözen 24 yaşındaki Ömer öğretmen "kahraman" oldu.
Memleketi Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Dorukardı mezrasına 3 yıl önce öğretmen olarak atanan 24 yaşındaki Ömer Kurt, Dorukardı Köyü İlköğretim Okulu’nu onarımdan geçirdi. 2 derslikli okul binasını boyayan, sıraları tamir eden Kurt, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne taleplerini bildirmesine rağmen birkaç okul sırası dışında hiçbir yardım alamadı.
HASTA ÖĞRENCİ İLE BAŞLADI
Okulda kalp rahatsızlığı olan hasta öğrencisinin tedavisine de yardım etmek isteyen Kurt, ailesinden izin alarak fotoğraflarını çektiği öğrencisinin durumunu anlatan bir makaleyi internette yayınladı. Kısa süre sonra öğrencisinin ameliyat ve eğitim masrafını karşılamak isteyen aileler çıkınca küçük kızın tedavisi yapıldı. Kız çocuklarının okula gönderilmesi için köylüleri de ikna eden Kurt, internette başlattığı yardım çağrısını bu kez okul ve diğer öğrencileri için yaptı. Facebook‘ta bir grup açıp okulun ve öğrencilerin durumunu anlatan fotoğrafları yayınlayan Kurt yine internet kullanıcılarından destek topladı. Öğrencilerin eksikleri giderilirken köylülere de kıyafet yardımı yapıldı. Bazı firmalar okula PVC kapı ve pencere dahi gönderdi.
Ünü Facebook’a taştı
Ömer öğretmenin çabaları köyün sınırlarını aşar. Öğretmene hayranlık duyan ve ona destek vermeye çalışanlar, Facebook üzerinden “Bir Yiğidin Destanı” adlı bir grup kurar, farkındalık ve dayanışma kampanyası başlatır. Öğrencilerin manevi ablası Selda Poyraz ve Ömer Kurt’un yürütmeye devam ettiği kampanya kapsamında gruba birkaç hafta içinde iki bine yakın kişi üye olurken, sayfada yer alan üç yüze yakın fotoğraf ile kısa metraj film, görenleri duygulandırır.
İhtiyaçları fark edilmek, cesaretlendirilmek
Kurulan grupta öğrenciler, bir yandan kırtasiye malzemeleri, giyecek ve derslik gibi ihtiyaçlarını tedarik etmeye çalışırken, bir yandan da Türkiye genelinde mektup arkadaşlığı edinmeyi amaç edinir. Amaçlarının kesinlikle sadaka istemek olmadığını belirten çocuklar, ihtiyaçları olan şeyin öncelikle fark edilmek, cesaretlendirilmek ve dostluk olduğunu dile getirirken, sayfada yer alan fotoğraflar, büyük bir imkânsızlığı da gözler önüne serer.
Piraye’ye mektuplar
Görev yaptığı üç yıl içinde öğrencilerine mektup yazmayı ve kitap okumayı alışkanlık hale getirten, fotoğraf çekmeyi ve saz-gitar çalmayı öğreten Kurt, öğrencilerinin şimdiki halinden çok memnun. Şu ana kadar binlerce mektup yazmış olan çocuklar, adeta gece gündüz tüm Türkiye’ye mektuplar yazıyor. Hatta kendi aralarında anlaşan çocuklar, öğretmenlerinin saz çalarken şiirlerini okuduğu Nâzım Hikmet’in Piraye’sine bile onlarca mektup gönderdi. Öğretmen olmak istediğini söyleyen ve gözlerini Ömer öğretmeninden ayırmayan 12 yaşındaki Suzan Tayar, maddi olanaksızlıktan ötürü eğitimine devam edemeyeceğinden korkuyor.