Birleşmiş Milletler ve UNICEF aracılığıyla geliştirilen ve Bahçeşehir Okulları’nın 31 ilde 6 bin lise öğrencisinin katılımı ile başlatılan projeyle Suriyeli öğrencilere; spor, sanat, drama ve dil eğitimleri verilecek. Yılda 2 program halinde devam edecek projenin hedefi ise toplamda 2 bin 480 mülteci öğrenciye ulaşmak.
Türkiye’nin önde gelen eğitim kurumları arasında yer alan Bahçeşehir Okulları, tüm dünyanın sorunu haline gelen mülteci sorununu izlemek yerine çözüm bulmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) ve UNICEF ile eğitim projesi gerçekleştiriyor. Proje ile toplumsal barış ve anlayış sağlanmasının yanı sıra Suriyeli mültecilerin geleceğe güvenle bakmaları amaçlanıyor.
Bahçeşehir Okulları’nın 31 ilde 6 bin lise öğrencisinin, öğretmen ve Bahçeşehir Üniversitesi akademisyenlerinden oluşan BAUMUS’un önerileri ve desteğiyle hayata geçirilen proje her branş için 10 hafta boyunca devam edecek. Proje ile 8-12 yaşlarındaki mülteci öğrencilere, dönüşümlü olarak iki saat spor-sanat alanında uygulama ve iki saat drama-dil eğitimi olmak üzere toplamda 40 saatlik eğitim verilmesi planlanıyor. 2016-2017 eğitim öğretim yılında 2 kere gerçekleştirilecek projenin sonunda toplamda 2480 öğrenciye ulaşılması hedefleniyor.
Projenin tanıtımı için Amerika’ya giden Bahçeşehir Okulları öğrencileri; Suriyeli Mülteci Çocuklar Projesi’ni Birleşmiş Milletler düzeyinde paylaşma fırsatı yakaladı. Birleşmiş Milletler New York Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilci Yardımcısı Güven Begeç’le bir araya gelen öğrenciler ayrıca Birleşmiş Milletler Halkla İlişkiler Departmanı’ndan Jihye Shin, UNICEF Temsilcisi Victoria Curbelo ile BM Çalışmaları için toplantı yapma fırsatı yakaladı. Toplantı sonrası proje ile ilgili UNOCHA United Nations High Commissioner Martijn Dalhuijsen ile görüştü. Dalhuijsen’den projeyle ilgili; Bahçeşehir Okulları olarak Nobel Ödülü’ne aday olabilecekleri bilgisini almaları öğrenciler için ayrı bir mutluluk kaynağı oldu.
BUEK Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel, BM ve UNICEF ile gerçekleştirilecek projeyle ilgili olarak;“Hangi ülkeden olursa olsun çocuklar dünyamızın geleceğidir. Bugüne kadar gerçekleştirdiğim eğitim yatırımları gibi bu projemizin de benim için ayrı bir önemi var. Tüm dünyanın ortak sorunu haline gelen mülteci sorunu özellikle ülkemizde ağırladığımız mülteci sayısına bakıldığında ciddiyetle ele alınması gerektiğini görüyoruz. Türkiye’de bulunan mültecilerin yaklaşık %47’si 18 yaş altı ve 200 bin yeni doğan çocuktan oluşmaktadır. Mülteci çocuklar, henüz oyun oynayacak yaştayken savaş sürecinde yaşadıkları travmalar sonucu insanlığa olan güvenini kaybetmiş durumdalar ve yaşadıkları dünyada maalesef ki kendilerini güvende hissetmiyorlar. Farklı ülkede, farklı dilde, farklı kültürde bulunan insanlarla birlikte yaşamaya çalışan küçük misafirlerimiz ile iletişim kurmak, onları topluma kazandırmak vicdani ve ahlaki en büyük sorumluluğumuzdur. Mülteci çocuklar en önemli insanlık hakkı olan eğitimden yoksun kalıyorlar. Bu hassas sorunun çözümü için hep birlikte kararlılık göstermeliyiz. 42 ilde 81 kampüs ve 50 bine yakın öğrencimiz ile bizler üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğimiz için çok mutluyuz. Bu çocukların kazanılmasına yönelik çalışmalarda bulunmaz isek mülteci çocuklar farklı güçler kontrolünde tüm dünyaya tehdit haline gelebilirler. Hayata geçireceğimiz projenin meyvelerini inanıyorum ki toplum olarak uzun yıllar sonra alacağız. Suriyeli mülteci çocuklar ile ülkemiz gençlerinin arasındaki iletişimi artırarak, ön yargıları yıkılmış ve birlikte güzel şeyler ortaya koyan bir toplum yaratmak istiyoruz. Sanat alanında, Bahçeşehir Okulları öğrencileri ve mülteci çocukları bir araya getirerek “Dünya Koroları” adı altında bir projemiz daha olacak. Koromuz sayesinde mülteci çocuklarımızın zedelenen güven duygularını tekrar kazandırmak hedeflenirken aynı anda dışlanmışlık duygusunu da azaltacağımıza inanıyorum. Projemiz Bahçeşehir Okulları öğrencilerimiz için de “Farkındalık” çalışması olacak. Öğrencilerimizim toplumsal duyarlılıklarını da güçlendirmeyi amaçlıyoruz.” şeklinde konuştu.