Atanan öğretmenlerin sayısı umut verici

Eğitim Güncel
Zuhal Erkek’in haberi Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Yüzbinlerce öğretmen gösterdikleri fedakarlığın ve emeklerinin karşılığında, öğrencileri ve toplum tarafından şükranla kutlanacak. Fak...
EMOJİLE

Zuhal Erkek’in haberi

Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Yüzbinlerce öğretmen gösterdikleri fedakarlığın ve emeklerinin karşılığında, öğrencileri ve toplum tarafından şükranla kutlanacak. Fakat öğretmen olma hayalleri ile yola çıkan on binlerce genç insan, eğitim istihdamı yüzünden yarı yolda kalmış öğretmen adayları, öğrencilerinden uzak öğretmenler gününü kutlayacaklar.

Bu sene 40 bin 164 öğretmen ataması yapıldı. Fakat birçok öğretmen adayı hala atanmayı beklemekte.  Bizlerde on5yirmi5.com olarak 24 Kasım Öğretmeler Günü dolayısıyla atanamayan öğretmen adayları ile bu konuyu konuştuk.  

DEVLETTEN İŞ BEKLEYEN PERSONEL DEĞİLİZ

Murat Çalış, Fen Edebiyat Fakültesi 2007 mezunu. 2008 yılında tezsiz yüksek lisansını tamamlayan Murat Çalış, 5 yıldır atanmayı bekliyor. Şu anda ücretli öğretmenlik yaparak hayatını idame ettirdiğini belirten Murat Çalış, birçok yere iş başvurusu yaptığı halde olumlu bir sonuç alamadığını söyledi. Ülkedeki bu kadar çok eğitim fakültesinin açılmasının yanlış olduğunu dile getiren Çalış, “Artık herkes üniversiteli olacak, okumayan kalmayacak anlayışı ile devam edilirse daha çok sıkıntı yaşanılır. Bu sıkıntılar sadece atamalarda değil insanların sosyal ve sivil hayatlarına da yansıyacak suç ve ceza işleme oranları da artacaktır. İhtiyaç kadar mezun verilmeli ve onun kadar öğrenci alımı yapılmalıdır. Plansız yapılan işler devam ederse sadece Cumhuriyet tarihinin değil dünya tarihinin en fazla atamasını yapsan da çare olmayacaktır” dedi.

BAKANLIK ÖĞRETMEN HAKLARINI ÖZEL SEKTÖRDE KORUMA ALTINA ALMALI

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ‘Üniversiteden her mezun olanın devlet tarafından istihdam edileceği anlayışını anlamak mümkün değil’ açıklamasına eleştiride bulunan Murat Çalış, devletten iş bekleyen personel olmadıklarını fakat özel sektörde çalışanlarının haklarının gözetilmesini, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için bakanlığın bu konuda önlem almasının şart olduğunu savundu. Öğretmen adayları için yapılması planlanan alana yönelik sınavı da yetersiz bulduğunu belirten Murat Çalış, bu sınavın sadece en çok ihtiyaç duyulan alanlara yapılacağını, eski KPSS anlayışının devam ettirilip, sadece yüzdelik dilimlerden hesaplama yapılacağı için bir göz boyama olduğunu ifade etti. Çalış, ayrıca birçok bölüm için ayrı ayrı sınav yapılmasının zor gözüktüğünü, mevcut atanamayan öğretmen yığılmaları eritilmediği takdirde hiçbir sınav değişikliğinin çözüm olamayacağını belirtti.

ATAMA İŞLEMLERİ İÇİN SINAVLAR OLMALI

Seher Ataseven ise İngilizce öğretmenliği mezunu. 4 yıldır atama bekliyor. Ailesiyle birlikte yaşıyor, o da diğer atanamayan öğretmen adayları gibi ücretli öğretmenlik yaparak geçimin sağlıyor. Sınav sistemini doğru bulmadığını fakat sınav olmasaydı öğretmen atama konusunda daha adaletsiz bir sistem olacağı için bu gibi sınavların olması gerektiğini savunuyor. Daha önce özel sektörde çalışan Seher Ataseven, aile desteği olmadan büyükşehirler de çalışmanın mümkün olmadığını söylerken, küçük şehirlerde iş bulma sıkıntısı çektiklerini, ayrıca yeni mezunların “kalifiye eleman arıyoruz”, “deneyim arıyoruz” gibi yaklaşımlara sıkça rastladığını dile getirdi.

3-4 YIL İÇİNDE ÖĞRETMEN AÇIĞI KAPANACAKTIR

Eğitim fakültesinin sayısının azaltılması gerektiğini savunan Seher Ataseven, birçok gencin öğretmen olma hayali ile bu fakülteleri tercih ettiklerini, bu kadar çok eğitim eğitim fakültesi mezunu olmasının istihdam sorunu yaratacağını belirtti. Ayrıca Ataseven, her sene atanan öğretmenlerin sayısının oldukça umut verici olduğunu, 3-4 yıl içerisinde öğretmen açığının kapanacağını ifade etti.

Dershanelerin kapatılmasına da karşı olduğunu söylene Seher Ataseven, “Üniversiteye öğretmen olma hayaliyle gittim. Farklı bir sektörde çalışmak isteseydim ona yönelik bir bölüm okumayı tercih ederdim. Madem devlet kadrosunda hepimize yer yok o zaman neden ikinci alternatifimiz olan dershaneleri kapatmaya çalışıyorlar. Bir eğitim fakültesi mezunu olarak mühendis olmak mı istemeliyim? Yoksa müşteri temsilcisi olmayı mı tercih etmeliyim? Günümüzde artık her işin, mesleğin bir okulu var. Öğretmen kadroları dolu diye bir üniversite daha mı bitirmem gerekiyor? Sadece eğitim bilimleri ve kendi alanımız olacaksa evet yeterli olur. Ama kulaktan kulağa yayılan duyumlara göre şu andaki mevcut sınavlara ek olarak alan sınavı gelecek. Bu da sıkıntılarımızın bir kat daha artması demek oluyor” dedi.

on5yirmi5.com