Röportaj: Zuhal Erkek
Türkiye, dünyadaki ülkelerin yüzde 80’inde uygulanan 12 yıllık zorunlu kesintili eğitime geçiyor. Bugünlerde komisyonda kabul edilen tasarı Genel Kurul’da görüşülmeyi bekliyor. Konuyla ilgili ÖNDER Başkanı Hüseyin Korkut açıklamalarda bulundu. Hüseyin Korkut, 8 yıllık eğitim sisteminin 28 Şubat sürecinde getirilen bir zorunluluk olduğunu ve kesintili eğitim uygulamasıyla birlikte şartların normalleştiğini söyledi. Korkut ayını zamanda tasarının ilk halinin en doğru seçim olduğunu, hafızlık müessesi için birinci kademeden sonra açık öğretimin getirilmesi gerektiğini savundu.
KESİNTİSİZ EĞİTİM İMAM HATİP VE MESLEKİ LİSELERİ YARALADI
Eğitimde 4+4+4 sistemine geçilmesi için TBMM’de çalışmalar sürüyor. Siz 4+4+4 sistemini nasıl bir sistem olarak tanımlıyorsunuz?
12 yıllık kesintili eğitim, imam hatip liselerinin orta kısmını kapatmayı hedeflemiş 28 Şubat döneminin en önemli dayatması olan sekiz yıllık kesintisiz eğitim uygulamasını ortadan kaldıran bir sistem.
28 Şubat sürecinde 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmişti.
Bu sistem genelde 3. dünya ülkelerinde uygulanan bir sistemdi ve özellikle günümüz dünyasında çok önemli olan mesleki eğitime büyük zarar verdiği belirtiliyordu. Yeni sistemle batılı ülkelerin de uyguladığı kademeli eğitime geçilmesiyle evrensel eğitim standartlarına biraz daha yaklaştığımızı söylersek ne derece doğru olur?
28 Şubat 1997’de milletin yanlış yapmayın itirazına rağmen ideolojik bir dayatma ile eğitim sistemimizde ciddi problemlere neden olan kesintisiz eğitim ve katsayı adaletsizliği, imam hatip liselerinin yanında en çok mesleki teknik eğitime zarar vermiştir.
4+4+4 EĞİTİM SİSTEMİ TAŞIMALI GARABETİNİ ORTADAN KALDIRACAK
4+4+4 sisteminde en tartışmalı konulardan biri de kademeli eğitim olması. Size göre kademeli eğitimin avantajları ya da dezavantajları neler olabilir?
4+4+4 eğitimde esnekliği, yönlendirmeyi ve çeşitliliği sağlayacaktır. Taşımalı eğitim garabetini ortadan kaldıracak ve köy okullarının yeniden açılmasına imkan sağlayacaktır. Mesleki teknik eğitim daha çok tercih edilecek ve kalitesi artacaktır. İmam-hatip liselerinin orta kısmı açılacaktır.
Yeni sistemin bir başka özelliği de katsayı sorununu tamamen ortadan kaldırması. Sistem bu anlamda eğitimde fırsat eşitliği sağlıyor mu?
Yeni sistem daha önce YÖK’ün ortadan kaldırdığı katsayı adaletsizliği ile ilgili bazı düzenlemeleri de içeriyor. Üniversite adaylarının hangi okuldan mezun olduğuna bakılmaksızın, okul başarı puanları belli bir oranla sınav puanlarına ekleniyor. Bu uygulama eğitimde fırsat eşitliğini pekiştiriyor.
Yeni sistemle özellikle 2. kademeden itibaren de derslik ve uzman öğretmen problemi ortaya çıkacağı, ayrıca birçok sınıf öğretmeninin de atıl konuma düşeceği belirtiliyor. Siz bu düşünceye katılıyor musunuz? Bu tip sorunların ortaya çıkması nasıl önlenebilir?
Katılmıyorum. Türkiye’de önemli miktarda öğretmen açığı var. Özellikle sınıf öğretmenine ciddi anlamda ihtiyaç var. Taşrada hala birkaç sınıf bir arada eğitim görüyor. Sınıfların ortalamaları ise 40-50 öğrenci civarında. Gelişmiş ülke ortalamaları bunun çok altında. Branş öğretmenleri de bir çok okulda sayı itibari ile yetersiz.
ÜLKEMİZDE SINAVLARDAN KURTULMAK ZOR
4+4+4 sisteminde son 4 yılda açık öğretim imkanı tanınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ayrıca 4 yıllık lise eğitiminin uzun olduğu üniversiteye geçiş sürecini uzattığı eleştirileri için ne söyleyeceksiniz?
Öğrenci nüfusunun bu kadar yüksek olan ülkemizde,okullar arası eğitim kalitesi farkı devam ettikçe sınavlardan kurtulmak zor diye düşünüyorum. Liseye sınavsız geçiş öğrencilerin, sınav yarışı yerine daha farklı eğitim ve gelişimlerine katkı sağlayacak aktivite uygulamalara vakit ayırmasına imkan açacaktır.
Lise eğitimi için şuan açık öğretim imkanı var. Bu yeni bir şey getirmiyor. Bizim talebimiz 4’ten sonra açık öğretim imkanının sağlanması yönünde. Biliyorsunuz teklifin ilk hali böyle idi. Hala 28 Şubat refleksleri ile hareket eden belli çevreler, kızlar eve kapatılacak, erken yaşta evlendirilecek, Kur’an-ı Kerim kurslarının önü açılacak diyerek itiraz etmeye başladılar. Milli Eğitim Alt Komisyonu görüşmeleri sırasında açıköğretim imkanı ikinci dörtten sonraya alındı. Bizce doğrusu teklifin ilk halidir. Bunu savunmaya devam ediyoruz, henüz teklif genel kurulda görüşülmedi. Özellikle hafızlık müessesesinin sürdürülebilmesi açısından birinci kademeden sonra açık öğretimi çok önemli olarak görüyor ve talep ediyoruz.
Devletin denetimi içindeki zorunlu eğitim süresi olabildiğince az olmalı. Belki sertifika zorunluluğu getirilebilir. Bu durumda süreler ile ilgili tartışmalar anlamsız hale gelir.
NORMALLEŞMEYE İTİRAZ EDENLER ÖNCE KENDİ ZULÜMLERİNİN HESABINI VERMELİ
4+4+4 sistemine getirilen en önemli eleştirilerden biri de imam-hatiplerin orta kısımlarının açılmasına imkan tanıması. Ancak bu eleştirinin ideolojik olduğu da kabul ediliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
28 Şubat sürecinde imam hatip liselerinin orta kısmını kapatmak ve din eğitimi-öğretimi imkanlarını alabildiğince daraltmak ideolojik bir dayatma idi. Şimdi şartlar normalleşiyor. Normalleşmeye ve adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasına itiraz eden çevreler önce 28 Şubat sürecindeki zulümlerin, ve ona sessiz kalmalarının hesabını vermelidirler.
on5yirmi5.com