Bir taraftan dondurucu soğuk, bir taraftan nereden geleceği belli olmayan bombalar… Suriye’den ölümü göze alarak yola çıkan mülteciler Kuzey Irak’a akın ediyor. Yorgunluktan bitap düşen yaşlılar, yalınayak yürüyen çocuklar, bebeklerini soğuktan korumaya çalışan anne ve babalar zulümden kaçıyor.
Ülkelerindeki savaş nedeniyle kıtlıkla karşı karşıya kalan Suriyeliler, hayatta kalmak için kar, kış demeden dondurucu soğukta yürüyerek Kuzey Irak’a akın ediyor. Süren çatışmaların yanı sıra ihtiyaçlarını karşılayamayan ve yer yer baş gösteren gıda ve yakıt kıtlığına daha fazla dayanamayan Suriyeliler, ölümü göze alarak kaçıyor. Dondurucu soğuğa ve yağan kara rağmen yaya olarak yola çıkan Suriyeliler arasında 1 yaşındaki bebekler de var.
Dohuk’a 60 kilometre mesafedeki Zummar bölgesindeki köylere ulaşan Suriyeliler, biraz soluklanmak için sığındıkları harabe evlerde yanlarında getirdikleri, kıyafetleri ve yastıkları yakarak soğuktan korunmaya çalışıyorlar. Tir tir titreyen çocuklar ateşin etrafında ısınırken, battaniyelere sardıkları bebeklerini soğuktan korumaya çalışan anne babalar ise çocuklarını güvene kavuşturmanın sevincini ve ülkelerini geride bırakmanın hüznünü birarada yaşıyor.
Yorgunluktan bitkin düşmüş yaşlılar, çamura ve soğuğa aldırmadan yalın ayak yürüyen gençler, terlikle yola devam eden kadınlar, kucağındaki bebeği soğuktan korumaya çalışan genç anneler, elbiseleri ve saçları buz tutmuş tir tir titreyen çocuklar, sahip oldukları son eşyaları da ateşe atıp ısınırken, yaşadıkları felaketi söze gerek bırakmayacak şekilde gözler önüne seriyor.
MEMLEKETİNDEN KAÇMAYI KİM İSTER?
Suriyeli sığınmacılardan Taha Emin, Suriye’de durumun artık dayanılmaz noktalara ulaştığını, yaşanan iç savaşa bir de kıtlığın eklendiğini söyledi.
Yaşadıkları felaketin sorumlusunun Beşşar Esed olduğunu söyleyen Emin, şunları kaydetti: ‘Rabb’im bu insanlara zulmedenlerin cezasını verir elbet. Kim bu şartlarda ailesiyle küçücük bebekleriyle yola çıkmayı ister? Herkes memleketinden ayrılmanın hüznünü yaşıyor. Ailemizin ve çocuklarımızın hayatta kalması için yola çıktık. Mecburen yürüyerek geldik.’
Çok bitkin olduklarını, biraz dinlenmek ve elbiselerinin kuruması için köyde durduklarını söyleyen Emin, bulabilirlerse arabayla, bulamazlarsa yayan olarak Zaho’ya kadar yürümeye devam edeceklerini ifade etti.
Yeni Şafak