“İnançlı biri fakirlikten bahsedip firavun hayatı süremez”

Ülkeler
Vatikan bürokrasisindeki yolsuzluk, yozlaşma ve savurganlıkları ifşa eden yeni “Vatileaks” skandalının yankıları sürerken, Papa Francesco “para ve yükselme düşkünü” din adamlar...
EMOJİLE

Vatikan bürokrasisindeki yolsuzluk, yozlaşma ve savurganlıkları ifşa eden yeni “Vatileaks” skandalının yankıları sürerken, Papa Francesco “para ve yükselme düşkünü” din adamlarını sert şekilde eleştirdi.

Hollanda’da evsizler için yayımlanan sokak gazetesi Straatnieuws’e bir mülakat veren Papa, “İnançlı biri, fakirlikten ve evsizlerden bahsedip de firavun gibi bir hayat yaşayamaz” dedi.

Katolik Kilisesi’nin lideri ‘fakirliğin olmadığı bir dünya istediğini ancak insanların aç gözlülüğü, dayanışma yoksunluğu ve bencilliği yüzünden fakirliğin ortaya çıktığını’ söyledi.

Papa, “İsa’nın da dünyaya evsiz olarak geldiğini ve fakir bir hayat sürdüğünü” belirterek “Kilise de fakir olmalı” diye konuştu.

Papa Francesco ayrıca Vatikan’da ikamet ettiği Santa Marta Konukevi’ndeki sabah ayininde de yine para peşinde koşan din adamlarını hedef aldı:

“Kilise’de de böyleleri var, başkalarına hizmet edip, başkalarını düşüneceklerine Kilise’den faydalanıyorlar: yükselme heveslileri, para düşkünleri. Böyle kaç tane rahip, piskopos gördük. Bunu söylemek üzücü, değil mi?”

Birçok kez Kilise’nin kâr amaçlı bir kuruma dönüştüğü eleştirisinde bulunan Papa, ‘başkalarına hizmet eder gibi görünüp aslında kendi çıkarlarına hizmet eden din adamlarının ikili bir hayat yaşadığını’söyledi.

Katolik Kilisesi’nin liderliğine gelmesinden bu yana fakirleri ve muhtaçları odak alan Papa Francesco, Papalık ismi olarak da fakir bir hayat yaşamayı seçen ve muhtaç durumdakilere yardım etmesiyle bilinen Aziz Francesco’nun ismini seçmişti.

Saray yerine konukevinde ikamet ediyor

BBC Türikçe’nin haberine göre Papa, geçen yaz yayımladığı genelgesi “Laudato Si'” başta olmak üzere, yaptığı konuşmalar ve verdiği mesajlarda da sık sık ekonomik adaletsizlik ve sömürü sistemini eleştiriyor.

Gelirlerin eşit dağıtılması, para hırsıyla dünyanın kaynaklarının yok edilmemesi mesajları veren Papa, bu yüzden bazı çevrelerce “komünist” olarak da anılıyor. Papa ise bu yakıştırmaya, “Komünist değilim, fakirleri sevmek İncil’in öğretisidir” diye cevap veriyor.

Lüks Papalık Sarayı yerine 70 metrekarelik bir konukevi dairesinde ikamet etmeyi tercih eden, seyahatlerinde de gösterişsiz araçlar kullanan Papa Francesco’nun bu mütevazı tutumu, Vatikan yönetiminin alt kademeleri tarafından her zaman örnek alınmıyor.

Vatileaks: Din adamları bağış paralarını lükse harcadı

Vatikan’dan sızdırılan belgelere dayanan ve İtalya’da bu hafta yayımlanan iki kitapla, üst düzey yöneticilerin kiliseye bağlı kurumlara yapılan bağışlardan gelen paraları şaşaalı hayatlar yaşamak için kullandıkları açıklanmıştı.

Vatikan’ın başbakanlık makamı konumundaki Devlet Sekreterliği görevinde bulunmuş olan Kardinal Tarcisio Bertone’nin, Vatikan’a bağlı çocuk hastanesi Bambin Gesu’ya yapılan bağışlardan 200 bin euroyu, lüks evinin tadilatı için kullandığı da sızan bilgiler arasındaydı.

Papalık Ekonomi Sekreterliği Başkanı Kardinal George Pell’in de, 6 ay içinde business-class uçak biletleri, lüks kıyafet ve mobilyalar için 500 bin euro harcadığı iddia edilmişti.

Vatikan’ın yatırım ve gayrimenkullerini yöneten APSA kurumu hakkında da kara para aklama ve piyasa manipülasyonu suçlamalarıyla soruşturma açıldı.

APSA’nın eski muhasebecisi de La Repubblica gazetesinde yayımlanan söyleşisinde “APSA, mühim müşterileri tarafından para aklamak için kullanıldı” itirafında bulundu.

Papa Francesco göreve geldiği 2013 yılından itibaren, Vatikan’a yakın çevrelerde “bilinen bir sır” olan kilise kaynaklarının sömürülmesine karşı bir reform ve mali şeffaflık girişimi başlatmıştı.

Ancak Papa’nın reform çabalarının Vatikan bürokrasisinde büyük bir direnişle karşılaştığı da biliniyor.