Fransa iki yüzyıldır Afrika’da terörist kovalıyor

Ülkeler
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Salı günü basına yaptığıa açıklamada Fransa’nın, Mali’ye yapılacak dış müdahaleye lojistik, politik ve maddi destekte bulunacağını yineledi. Fransız...
EMOJİLE

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Salı günü basına yaptığıa açıklamada Fransa’nın, Mali’ye yapılacak dış müdahaleye lojistik, politik ve maddi destekte bulunacağını yineledi.

Fransız yetkililer açıklamalarında Kuzey Mali’nin Afganistan’a dönmesinden korktuklarını belirtti.
Hollande, Mali’de merkezi hükümetin ülkenin kuzeyinde yeniden hakimiyeti sağlaması amacıyla gündeme getirdiği askeri müdahale önerisinin Birleşmiş Milletler’de "engelle karşılaşmayacağını" belirtmişti.

TERÖRÜ KÖKÜNDEN SÖKÜP ATMAK (!)

Hollande, müdahaledeki amaçlarının "terörizmi kökünden söküp atmak" olduğunu söyledi.
Mali’de bu yıl Ocak ayında ülkenin kuzeyinde bulunan Müslüman gruplar Mali ordusunu bölgeden geri çekilmeye zorlayarak burada hakimiyet kurdu.

Bu durum Batı ülkelerin tepkisini çekti. Akabinde Batılı güçler Mali’de darbe gerçekleştirdiler. Darbeden sonra iş başına gelen Mali geçici hükümeti, ülkenin kuzeyinde yeniden hakimiyet kurmak için, Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu’ndan (ECOWAS) yardım istedi.

Batı Afrika’daki gelişmeleri yakından izleyen Fransa, bir süredir Mali’nin kuzeyine askeri müdahalede bulunulması için ısrar ediyor ve ECOWAS ülkelerini bu amaçla destekliyor. Ancak gerek ECOWAS gerek Fransa, müdahale için BMGK’dan karar çıkartılmasını bekliyor.

200 YILLIK BİR MÜDAHALE

Kuzey Afrika’da bağımsız bir örgütlenme istemeyen Fransa yaklaşık 200 yıldır Afrika’da sömürü faaliyetlerinde başı çekiyor. Yerli halkın doğal kaynaklarını Fransız şirketlerine bağlayan Fransa aynı zamanda yaklaşık iki yüzyıldır bölgede kültürel bir soykırım gerçekleştiriyor.

CEZAYİR

1830 yılında işgal ettiği Cezayir topraklarını tam 132 yıl boyunca sömüren ve insanlık tarihinin en büyük soykırımlarından birini gerçekleştiren Fransa, Cezayir halkının 1954 yılında bağımsızlık mücadelesini başlatması üzerine 1.5 milyon insanı katletti.

Cezayir’in tüm yer altı ve yerüstü kaynaklarını gasp ederek zenginleşen Fransa, 1962 yılında bu topraklardan ayrılırken geriye 132 yıllık işgal sürecinde katlettiği 5 milyon masum insan ve harap olmuş bir ülke bıraktı.

UHİM’in verilerine göre, bağımsızlık kazanıldığında 2 milyon insan toplama kamplarında bulunuyordu, yarım milyon insan komşu ülkelere sığınmıştı, ekonomi çökmüştü ve halkın %80’i okuma yazma bilmiyordu.

TUNUS VE ÇAD

Tunus ve Çad, Fransa’nın Afrika kıtasındaki sömürgeci uygulamarına maruz kalmış ülkelerden ikisidir.

Bölgedeki hakimiyetini 19. Yüzyıldan bugüne kadar sürdüren Fransa; Tunus ve Çad’ın doğal kaynaklarını yüzyıldan fazla bir süre sömürmüş ve bu amaç uğrunda milyonlarca insanı katletmekten çekinmemiştir.

2. Dünya Savaşı sonrasında Tunus ve Çad’a bağımsızlıklar verilmiş ve yönetmin devredildiği kukla yöneticilerle Fransız sömürüsü devam etmiştir.

2011 yılında Ortadoğu’da başlayan Arap Baharı sonrasında Tunus’taki diktatörlük rejimi sona ermiş gözükse de, sürecin hangi sonuçları doğuracağı önümüzdeki yıllarda daha net görülecektir.

LİBYA

Arap Baharı sürecinde Kaddafi’nin devrilmesi için yapılan askeri müdahalede Fransız uçaklarının ayaklanmaya verdiği destek savaşın seyrini değiştirmiştir.

Fransa’nın bölgeye yaptığı istekli katılımın ekonomik darboğazdan geçen Avrupa’ya katkısının boyutları tartışmadan çok uzak zira dünyanın en büyük 9. petrol rezervine sahip Libya aynı zamanda ciddi bir doğalgaz rezervine sahip.

DünyaBülteni