Obama’nın IŞİD stratejisindeki riskler!

Olaylar
Washington Post’un başyazısında “eksik parça” başlığıyla, Obama’nın stratejisinin sadece havadan vurmaya dayanamayacağı belirtildi. Sadece teröristlerin öldürülmesinin sonuç yaratmayacağı, hem Irak he...
EMOJİLE

Washington Post’un başyazısında “eksik parça” başlığıyla, Obama’nın stratejisinin sadece havadan vurmaya dayanamayacağı belirtildi.

Sadece teröristlerin öldürülmesinin sonuç yaratmayacağı, hem Irak hem de Suriye’de polis, yargı, eğitim ve iş dünyası alanlarında kurumların inşa edilmesine yardım etmek gerektiğine dikkati çekilen yazıda, böylelikle ABD’nin dikkatini buralardan çekmesinin ardından teröristlerin tekrar ortaya çıkmasının önüne geçilebileceği kaydedildi.

Yazıda, sahada ABD askerinin bulunmayacak olması doğru adım olarak değerlendirildi. Ancak, Irak’ta ek 475 danışman göndermekten daha fazla taahhüte girilmesi yorumunda bulunulan yazıda, “Sürdürülebilir, uzun vadeli bir taahhüt, işgal ve geri çekilme kısır döngüsünden çok daha iyi meyve verir” ifadesi kullanıldı. 

Obama’nın IŞİD stratejisine örnek olarak Yemen ve Somali’deki terörle mücadele çabalarını göstermesi eleştirilen yazıda, Somali’nin tüm çabalara rağmen başarısız bir devlet olduğu, Yemen’in de iyi bir ilerleme sağladığının söylenemeyeceğine işaret edildi. Yazıda, bu ülkelerin durumunda kaydadeğer değişiklik olmazsa ABD’nin oralarda sonsuza kadar kalıp, hava saldırıları düzenleyecek olduğu tahmininde bulunularak, bu tür bir politikanın sürdürülebilir olmadığına işaret edildi.

Washington Post’taki yazısında David Ignatius da Obama’nın, IŞİD’le mücadele kararının başkanlığı ve ABD’nin liderliğine yönelik içeride ve dışarıda başlayan şüpheleri giderip yeniden başlama açısından şans yarattığı yorumunda bulundu.

Önceki Başkan George W. Bush’un ulusal güvenlik danışmanı Stephen Hadley’in, Obama’nın “gönülsüz savaşçı” duruşunun bu kez ona yardım edebileceği ve stratejinin “ABD’nin düşüncesiz ve tek başına bir haçlı seferine girmediği” konusunda Amerikalılar ile yabancıları tatmin edebileceği sözlerine yer veren Ignatius, Obama’nın “geriden liderlik ettiği” eleştirilerinin de bu kez ona avantaj sağlayabileceği değerlendirmesinde bulundu.

Obama’nın bu stratejide bölgedeki Müslüman ülkeleri arkasına almasının geçmişte yapılan hataların önüne geçilmesini sağlayacağını kaydeden Ignatius, Obama’nın avantajına olabilecek diğer bir durumu da IŞİD’in, Suudi Arabistan, Türkiye, İran gibi bir zamanların hasımları için ortak düşman olması şeklinde tanımladı. 

Ignatius, Obama’nın stratejisinin en sallantılı kısmının Suriye olduğuna işaret ederek, muhaliflerin IŞİD’den boşalabilecek alanları ilk başta dolduramayabileceğini ama ABD’nin eğitimi sayesinde giderek iyi hale gelebileceklerini yazdı.

Time dergisi köşe yazarlarından Joe Klein, Obama’nın planının başarıya ulaşmasındaki en büyük engelin bölgedeki emperyalizm tarihi olduğunu yazdı. 

“Bush’un Irak’ı aptalca işgali ve buna ilaveten cihat yanlılarının birbirleriyle iletişiminin artması, şimdi Suriye ve Irak arasındaki sınırın erimesi gibi, 98 yıl önce Ortadoğu’da Batılıların yarattığı gerçek dışı ülkelerin ve çizdiği düz hat sınırların erimesi ihtimalini ortaya çıkarabilir. Bu Başkanın planı açısından en kritik problem” değerlendirmesinde bulundu.

Klein, bu durumun bölgede gerçek sınırlara dayanan ülkeler kurulana kadar devam edeceğini belirterek, “O zamana kadar da bizim görevimiz, realistik olmak, ülkemizin güvenlik çıkarlarını korumak ve eğer mümkünse kalıcı bir barış oluşturabilmek için diplomatik ve ekonomik açıdan yardımcı olmak” ifadesini kullandı.

Los Angeles Times gazetesinin baş yazısında da Obama’nın planı desteklenerek, “Başkan, IŞİD’i durdurmak konusunda ortak küresel çıkarlar olduğu noktasında haklı” ifadesine yer verildi.

David Sanger imzalı New York Times’ta yayımlanan yazıda, Obama’nın görevindeki son yıllarında IŞİD ile uzun bir savaşa katılarak küresel önceliklerini yeniden belirlediği ifade edildi. Yazıda, IŞİD’in gücünü kırmanın veya tamamen tahrip etmenin farklı bir ölçekte çaba gerektirdiği belirtildi. 

New York Times’ın başyazısında ise Pentagon’un IŞİD’e karşı savaşı genişletmeyi planladığı bir dönemde Kongre üyelerinin, ara seçim gerekçesiyle IŞİD ile mücadeleye destek vermekten kaçmalarının veya çekimser kalmalarının, korkaklık olacağı dile getirildi.