Muhalif Gençler Suriye’yi Anlattı

Olaylar
Bülent Şahin Erdeğer/on5yirmi5.com Suriye’de 15 Mart’tan bu yana süren halk gösterileri derin bir insanlık krizine dönüştü. Hergün onlarca sivilin katletildiği bir o kadarının da yaralandı...
EMOJİLE

Bülent Şahin Erdeğer/on5yirmi5.com

Suriye’de 15 Mart’tan bu yana süren halk gösterileri derin bir insanlık krizine dönüştü. Hergün onlarca sivilin katletildiği bir o kadarının da yaralandığı Suriye hakkında yaşananları bizzat tanıklardan dinlemek en doğru tercih.

Türkiye’de eğitimlerine devam eden Suriye’li öğrenciler Bayrampaşa Gençlik Merkezini ziyaret ettiler. "Evliya Çelebi Atölyesi"nin konuğu olan Muhammed Abdurrezzak, Fidâ Harputlu ve Muhammed Akta, dünden bugüne Suriye’de yaşananları anlattı.

Biz de sizi için on5yirmi5.com olarak Suriyeli gençlerle bir söyleşi yaptık:

ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ

-Suriye’de üzücü olaylar yaşanıyor bunun temel sebebi nedir?

-Bizler anne ve babalarımızın yaşadığı zulümler üzerine gözlerimizi açtık. Ülkemizde 50 yıldır tek parti iktidarı var. 1982’de yaşanan Hama katliamında resmi rakamlara göre 25.000 kişi katledildi. Ama Suriyeliler bu rakamın iki katı olduğunu söylüyorlar. Devletin gazeteleri dışında hiçbir gazete yok. Sadece Devlete ait Televizyonlar var. Düşünce özgürlüğünden bahsedemeyiz bile. Böyle bir ülkede yaşıyordu annelerimiz babalarımız. Ama bu düzen sürerken yeni nesil internetle tanıştı. Uydu kanallarıyla Suriye dışında farklı bir dünya olduğunu gördü. Ve bizim kuşağımız şimdi Suriyelilerin de dünyadaki diğer insanlar gibi yaşamak istiyor.

-Yani temel talep hak ve özgürlükler diyorsunuz…

– Evet evet, Biz 5 yıldır Suriye’de demokratik bir değişimin gerçekleşmesi için çabalıyorduk. Yani buna yönelik hazırlıklarımız vardı ama Tunus’ta başlayan ve Mısır’la devam eden süreç Suriyelileri de harekete geçirdi. Bizim önceliğimiz temel insan hakları ve özgürlükleri ve Suriye’de yaşayan tüm etnik ve dini kesimlerin barış içinde bir arada yaşamasıdır. Bizler Baas’tan önce de birarada yaşıyorduk sonra da birarada yaşayacağız…



-Suriye devleti muhaliflerin mezhep savaşı çıkartmaya çalıştığını öne sürüyor buna ne diyorsunuz?

Mezhep ayrılıklarını körükleyen rejimin kendisidir. Suriye halkının ana gövdesi Sünni Müslümanlardan oluştuğu için ve devrim hareketi bir halk hareketi olduğu için gösterilerde Sünnilerin sesi daha çok çıkıyor. Ama Hristiyan Suriyeliler de, Alevi Suriyeliler de bu hareketin içindeler.  Biz dediğim gibi Barışçıl bir Özgür Suriye istiyoruz.

-Şuan siz kendinizi güvende hissediyor musunuz?

-Biz bedensel olarak Suriye’de değiliz buradayız ama tüm kalbimiz Suriye’de. Kendimiz buradayız ama ailelerimiz orada yaşıyor. Bizim tüm arkadaşlarımız hayatımız Suriye. Onun için şimdilik güvende olsak ta ülkemiz güvende değil.

-Suriye’deki gösteriler Tunus’ta ya da Mısır’daki gibi kısa zamanda sonuç vermedi bunu neye bağlıyorsunuz?

-Tunus küçük bir ülke ve nüfusu az. Mısır’da ise zulüm olsa da öyle ya da böyle muhalefet kendisini daha iyi örgütleyebilmiş. Ama Suriye’de örgütlü bir muhalefet yıllardır süren yoğun baskı ve yoketme siyaseti yüzünden varolamamış. Suriye’nin en büyük partisi İhvan-ı Müslimin üyeleri ya idam edildiler ya da yurtdışına kaçmak zorunda kaldılar. Ülkede dernek, vakıf ya da muhalif bir oluşum kurmak imkansız. Böyle olunca da gösterileri doğrudan sivil halk kendi el yordamıyla yapıyor.

ŞİDDETE KARŞIYIZ AMA HALKIMIZI KORUMAK ZORUNDAYIZ

-"Özgür Suriye Ordusu" isimli silahlı bir gruptan bahsediliyor. Onlar sivil değil?

-Riyad Esad’ın komutasındaki bu ordu, Suriye Ordusundan ayrılan askerlerden oluşuyor. Yani onları sivil halk kurmadı ya da oluşturmadı. Onlar zaten askerdiler. Ve asker olmanın gereğini yaptılar. Bir ülkenin ordusunun ilk görevi halkını korumaktır. Suriye ordusu kendi halkına saldırmaya başlayınca ordu içindeki insaflı askerler asıl görevlerinin halkı katletmek değil onu korumak olduğunu belirtip Halkı katledenlere karşı halkı korumaya başladılar. Bizler aylar boyunca asla şiddete başvurmadık bugün de hiçbir sivil gösterici eline silah almamıştır. Sonrasında ise gerek Türkiye’den gerek Arap ülkelerinden acil müdahale talep ettik. En azından tampon bölge istedik. Bu halk taleplerine de cevap vermeyince Suriyeli muhalifler zaten kendiliğinden Ordudan ayrılmış olan Suriye Özgür Ordusunun halkı korumasını onayladı. Bu ordu Suriye Ulusal Konseyi ile yaptığı anlaşma sonrasında asla saldırı eylemi yapmıyor. Sadece sivil halk gösterilerini koruyor.

YARIN SEÇİMLER OLSUN GÖRELİM KİM KİMİ DESTEKLİYOR

-Peki siz rejimin devrilmesini ne gibi etkenlere bağlıyorsunuz?

-Bizler Suriye halkıyız. Halkın küçük bir kesimi değiliz. Halkın küçük bir kesimi rejimi destekliyor. İnanmayan varsa hadi yarın bir bağımsız, baskısız adil bir seçim yapalım! Bakalım Halk Baas Partisine yüzde kaç oy verecek!

-Peki o kesim neden destekliyor?

-Bunun birçok sebebi var. En önemlisi çıkar ilişkileri. Bir kesim bu sistemden haktmediği kadar çok para kazanıyor. Diğer bir sebep korku. Rejim özellikleri Alevilerin genelini biz gidersek sizi keserler diye korkutuyor. Başkaları ise işinden ailesinin güvenliğini riske sokmaktan dolayı korktuğundan destek verir gibi yapıyor. Kaddafi’nin Yeşil Meydanındaki kalabalıklar şimdi nerede? Bağdat’ta Saddam’a destek gösterisi yapanlar şimdi nerede? Onun gibi yani…

FİLİSTİN’İ ÇIKARI İÇİN DEĞİL DAVASI İÇİN SAVUNAN BİR YÖNETİM İSTİYORUZ

-Suriye’li muhalifler Filistin konusuna nasıl bakıyorlar? Baas, muhalifleri ABD ve İsrail’in desteklediğini onlara hizmet edecek bir yönetimin geleceğini iddia ediyor?

-Biz Hamas’ı, Filistin’i çıkarı için değil davası için savunan bir yönetim istiyoruz.
Suriye Ulusal Meclisi’nin İhvân kurmuştur. Yani ana gövdesini İslamcılar teşkil eder. Hangisi İsrail’e daha yakın? İhvan mı Baas mı? Bu çok mantıksız. Baas kendi eliyle Golan tepelerini İsrail’e hediye etmiştir. ve Filistin’i kendi çıkarı için savunuyor gibi duruyor. Ama birçok kez İsraille dolaylı olarak Amrikayla açıkça masaya oturdu. Onun için diyoruz ki Filistin bizim davamız ama Baas’ın çıkarı için savunduğu bir şey her an çıkarı için onu satabilir. Satıyor da! Mesela Baas’ın geçtiğimiz  aylarda Lazikiye’de Filstin kamplarını bombaladığını biliyor musunuz?

-Peki Suriye Ulusal Meclisi Başkanı Burhan Galyun’un İran-Hizbullah ve Hamas’la ilgili ilişkilerin kesileceğine yönelik açıklamalarına ne diyeceksiniz? 

-Galyun konseyin başına 3 aylığına getirilmiş bir isimdir. Suriye Ulusal Konseyi bir çok farklı kesimden oluştuğu için İhvan çoğunluğu teşkil etmesine rağmen Galyun gibi bir isme geçici olarak razı olmuştur. Bu da onun tüm kesimlere saygı gösterdiğinin göstergesi. Ama unutulmaması gereken nokta şu ki Suriye Ulusal Konseyi’nin amacı Suriye’yi yönetmek değil. Onun amacı rejim yıkıldıktan sonra özgür ve adil seçim sürecinde yani geçiş sürecini yönetmektir. Yoksa Mısır’daki gibi askeri bir geçiş hükümeti olayları başka boyuta taşıyabilir. Onun için Galyun’un geçici başkanlığına bakıp genellemeler yapılmamalı. 

-Hem şu da bir gerçek ki İran ve Hizbullah maalesef Suriye halkının değil Baas katliamlarının yanında yeralmakta. Elbette bu ikisiyle ilişkiler gözden geçirilmeli. Ama Bizim özgür Suriyemiz her zaman Hamas’ın, Filistin’in yanında olacak. Galyun’un açıklamalarında ayrıca tercüme hatası var. Galyun gibi liberal biri bile Filistinle ilişkimiz kesilecek diyemez. Onun dediği, yıllardır Baas’la işbirliği yapan ve yapılan zulümlere sessiz kalan İran ve Hizbullah ile stratejik değil normal bir ilişki kurulacağı, Hamas ile ilişkilerin de devam edeceğidir.   

-Çok teşekkür ediyoruz size.
 
-Asıl biz Bayrampaşa Gençlik Merkezine teşekkür ediyoruz. Umarız bizim ülkemizde de böyle özgürce faaliyetler yapan gençlik merkezleri açılır…

ON5YİRMİ5.COM