“Mescid-i Aksa baskını ızdırabı hatırlattı”

Olaylar
Mavi Marmara mağdurlarından Muzaffer Arslan, İsrail’in Müslümanlara yönelik sert tutumunun 4 sene önce yaşadıkları büyük acıyı her seferinde yeniden tazelediğini söyledi. Arslan, AA muhabirine y...
EMOJİLE

Mavi Marmara mağdurlarından Muzaffer Arslan, İsrail’in Müslümanlara yönelik sert tutumunun 4 sene önce yaşadıkları büyük acıyı her seferinde yeniden tazelediğini söyledi.

Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mavi Marmara Gemisi’ne İsrail askerlerinin saldırısında yaşananları unutmasının mümkün olmadığını, ramazan ayında Gazze’ye yönelik saldırıların ardından şimdi de Mescid-i Aksa baskını ile o anların zihninde canlandığını anlattı.

İsrail askerlerinin baskısına maruz kalmasından dolayı empati yaparak oradaki Müslümanları çok iyi anlayabildiğini dile getiren Arslan, şunları kaydetti:

“İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırıları her Müslüman’da mutlaka üzüntüye sebebiyet veriyor. Ancak biz İsrail askerlerinin saldırısına maruz kalıp olumsuz muamelelerini bizzat yaşayarak tecrübe ettiğimiz için, o insanların neler hissettiklerini daha iyi anlayabiliyoruz. İsrail’in Müslümanlara her saldırısında ateş sanki kendi ocağıma düşmüş gibi oluyor. Son olarak İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa baskınını da büyük üzüntü içerisinde takip ettim. Mavi Marmara baskınında yaşadığım ızdırabın daha fazlasını, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa baskınını izlerken hissettim. Yaşanan büyük acıların artık son bulmasını diliyorum.”

“Müslüman coğrafyası sınıfta kalıyor”

İsrail’in tüm dünyanın gözüne bakarak birbiri ardına fütursuzca saldırılar düzenlerken Müslüman coğrafyasının tepkisizliğinden güç aldığını vurgulayan Arslan, Türkiye’nin uluslararası arenada yalnız bırakıldığını savundu.

Arslan, Uluslarası Ceza Mahkemesi’nin (UCM), Mavi Marmara Gemisi’ne düzenlenen saldırıya ilişkin tespitini de değerlendirdi.

UCM’nin savaş suçu işlendiği kararına varmasının memnuniyet verici olduğunu belirten Arslan, buna karşın bazı gerekçelerle soruşturma yetkisi bulunmadığını kararlaştırmasına anlam veremediklerini bildirdi.

Arslan, Mavi Marmara’da yaşananların, 10 kişinin ölmesiyle sınırlı olmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:

Mavi Marmara baskını yalnızca 10 arkadaşımızın şehit edilmesiyle sınırlı bir olay değildir. Orada bir çatışma yaşandı. Helikopter, denizaltı ve zodyaklar eşliğinde, içerisinde çocukların da bulunduğu, 600 kişinin yer aldığı gemi kuşatıldı, tam manasıyla bir saldırı düzenlendi. Şehitlerin yanı sıra onlarca kişi yaralandı, güverteye çıkarılan insanların elleri bağlandı, çadırlarda ifadeleri alındı, psikolojik baskılara maruz bırakıldı. Gemiden indirilmemiz sırasında İsrail’de okullar tatil edildi, çocuklar limana getirilerek adeta, ‘Bakın Osmanlı’nın torunlarını ne hale getirdik’ havası estirilmeye çalışıldı. UCM’nin Mavi Marmara baskınını yalnızca 10 kişinin vefatıyla sınırlı görüp soruşturma yetkisi bulunmadığını kararlaştırması büyük bir hatadır.”