Katliamda İslamofobi İtirafı

Olaylar
Hasan Cücük, Selçuk Gültaşlı’nın haberi Yaklaşık yüz kişiyi öldüren aşırı sağcı Breivik, katliamı tek başına yaptığını söyledi. 32 yaşındaki katil, yaptığı eylemi ‘korkunç’ olarak ta...
EMOJİLE

Hasan Cücük, Selçuk Gültaşlı’nın haberi

Yaklaşık yüz kişiyi öldüren aşırı sağcı Breivik, katliamı tek başına yaptığını söyledi. 32 yaşındaki katil, yaptığı eylemi ‘korkunç’ olarak tanımlarken, ‘ancak gerekli olduğunu düşünüyorum’ dedi. Breivik, saldırılardan iki saat önce internette yayınladığı 1.500 sayfalık ‘manifesto’ niteliğindeki günlüğünde de eylemi neden yaptığını ortaya koyuyor. Günlük, katliamı gerçekleştirmesinde göçmen ve Müslüman karşıtlığının (İslamofobi) önemli rol oynadığını gösteriyor. Müslümanlara karşı nefret ifadelerinin yer aldığı günlükte Breivik, Müslümanların Avrupa’da gücü hızla ele geçirdiğini ve Avrupa’nın değerlerini silme yolunda ilerlediğini yazıyor. "2020’ye kadar yüzde 100 asimile olmayan Müslümanlar, iktidarı ele geçirdiğimizde tehcire tabi tutulacaklar." diyor.

Anders Behring Breivik, Oslo şehri ve Utoya adasında 93 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırılarını bir tek amaçla yaptığını söylüyor: "2083: Bir Avrupa Bağımsızlık Beyannamesi" adlı 1518 sayfalık kitabının daha fazla okunmasını sağlamak. Breivik, manifesto niteliğindeki kitabında iki temel tez geliştiriyor: Kültürel Marksizm ve Avrupa’nın İslamlaştırılmasına yönelik üçüncü cihat dalgası. Müslüman karşıtlığının hakim olduğu metinde, ‘kültürel Marksistleri/çok-kültürlülüğü savunan hainleri’ hedef almaktan söz ediyor. "Diyalog süreci bitmiştir. Barışa bir şans verilmişti. Silahlı mücadele dönemi başlamıştır." diye yazıyor. Ona göre Kültürel Marksizm’in gündelik siyasetteki en belirgin ifadesi çok-kültürlülük söylemi ve siyaseten doğrucu dil.

DEVRİM İÇİN 45 BİN KİŞİ KATLEDİLECEK

Avrupa’da hedef alınacak ülkelerin de listesini yaptığı, ülkelerde yaşayan Müslümanların sayısına göre yapılan sıralamada Fransa’nın ilk sırada olduğu görülüyor. Ortaçağ’da Haçlı Seferleri’ne katılmış bir Hıristiyan grup olan Tapınak Şövalyeleri’nin üyesi olduğunu kaydeden katil, "Hedefimiz, Batı Avrupa’da siyasi ve askerî kontrolü ele geçirmek ve kültürel muhafazakâr bir siyasi ajandayı uygulamaktır." diyor. Milliyetçiler ile, ‘Avrupa medeniyetini yok etmekle suçladığı’ çok-kültürlülüğü destekleyenler arasında iç savaş yaşanacağından bahsediyor. Yapacakları katliamlar için de üst limit belirliyor: 45 bin ölü ve 1 milyon yaralı Marksist/çok-kültürlülükçüyü aşmayız.

Kitapta sürekli Müslümanların Avrupa’da kontrolü ele geçirmek üzere olduğu işleniyor. Breivik, ikinci tezinde İslam’ın Batı medeniyetini çökertmeye yönelik cihat dalgasının hiçbir zaman durulmadığını ve 622-750 yılları arasındaki Birinci Arap Dalgası’nı, 1071-1683 yılları arasında Türklerin önderliğindeki İkinci Dalga’nın takip ettiğini, Üçüncü Dalga’nın da Avrupa Birliği ile Arap Ortadoğusu’nun kaynaşmasını öngören Eurabia (Avrabistan) Süreci olduğunu iddia ediyor. Üçüncü dalganın 11 Eylül 2083 tarihinde başarısızlıkla sonuçlanacağını ve başta kendisi olmak üzere Avrupa’nın İslamlaşmasına karşı mücadele verenlerin o zaman kahramanlar olarak anılacağını söylüyor. Metinde terörün kitleleri uyandırma aracı olduğunu ve İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük canavar olarak nitelendirilmeyi beklediğini belirtiyor.

‘2083’ ŞİFRESİ

Breivik’in manifestosunun başlığında kullandığı 2083 tarihi iki açıdan son derece ilginç. Manifestoda Avrupa Hıristiyanlığının en büyük iki düşmanı olarak seçtiği Marksizm ve İslam açısından bakıldığında 2083’ün çok mühim çağrışımları var. 2083, Osmanlı ordularının Viyana önlerinde bozguna uğradığı 1683’ün 400. yıldönümü. 2083, ayrıca, Breivik’in düşman bellediği Marksist-Komünist ideolojinin kurucusu Karl Marks’ın ölümünün de 200. yıldönümü. Manifestosunda Avrupa İç Savaşı bölümünde 3 safhadan bahseden Breivik, 2070-2083 arasında Avrupa İç Savaşı’nın sona ereceğini, Marksist-Komünist-çokkültürcü elitin yok edileceğini ve bütün Avrupa’nın Müslümanlardan temizleneceğini öngörüyor.

Ağır kayıp için domdom kurşunu kullanmış

Norveç’in Utöya adasında İşçi Partisi’nin kampına katılan gençlerden 86’sını katleden saldırganın, vücudun içinde parçalanmak üzere tasarlanmış, en ağır yaralara yol açan domdom kurşunu kullandığı bildirildi. 97 yaralının kaldırıldığı Ringriket Hastanesi baş cerrahı Dr. Colin Poole, bu mermilerin vücudun içinde patladığını ve çok büyük iç hasara yol açtığını vurguladı. Saldırganın teslim olduğu sırada hâlâ bir sürü cephanesi olduğu da öğrenildi. Polisteki ifadesinde "Norveç toplumunu değiştirmek istiyorum. Tek başıma hareket ettim." diyen Breivik, saldırının gerekçesini bugün çıkacağı mahkemede açıklayacağını ifade etti. Norveç polisi ise saldırganın gerçekten tek başına hareket edip etmediğini araştırıyor. Dün katliamla ilgili olarak birkaç kişi gözaltına alındı. Ancak bu kişiler daha sonra serbest bırakıldı.
Norveç basınından büyük sorumsuzluk

İktidardaki İşçi Partisi’nin gençlik kampına yönelik saldırıda Norveç basınının sorumsuzluk örneği gösterdiği ortaya çıktı. Kamptaki gençler hayatta kalmak için saklanırken, Norveç basını bazılarının cep telefonunu aramış. Telefonların çalması üzerine saldırgan, gençlerin yerini tespit etmiş. Dün olayı doğrulayan basın kuruluşları Norveç halkından özür diledi.

Zaman